Chossudovsky: Suriye'deki "İslami Cephe" Washington'un Planlarının Neresinde?

Chossudovsky: Suriye'deki "İslami Cephe" Washington'un Planlarının Neresinde?
Prof. Chossudovsky bu analizinde, Suriye'de yeni tesis edilen "İslami Cephe" ile ABD ve Batı ittifakının arasının iyi olmadığı iddialarını reddediyor...

Washington'un yeni İslami Cephesi: Suriye'deki El Kaide isyancılarına genişletilmiş destek

 

Prof. Michel Chossudovsky

 

Global Research

 

Batı askeri ittifakı, en başından beri, bir ulus devlet olarak Suriye'yi istikrarsızlaştırma hedefiyle teröristleri (örtülü bir şekilde) destekledi

.

Belki unutmuşuzdur ama, El Kaide, CIA tarafından yaratılmıştır. ABD, NATO, İsrail, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar, verdikleri desteğin çoğunu, Batılı Özel Kuvvetler tarafından bir araya getirilmiş olan El Kaide tugaylarına aktardı.  İngiliz ve Fransız Özel Kuvvetleri aktif bir şekilde, muhalif isyancıları Türkiye'deki bir üste eğitti. İsrail, işgal altındaki Golan Tepeleri'nde El Kaide bağlantılı isyancılara sığınak sağladı. Batılı özel kuvvetler Ürdün'de isyancılara kimyasal silah kullanımı eğitimi verdi.

 

NATO ve Türk komutanları, Sovyet-Afgan savaşının dorukta olduğu dönemde CIA'in cihadını yürütmek üzere gönüllü Mücahitlerin alınmasını hatırlatır bir şekilde binlerce “özgürlük savaşçısı”nın istihdam edilmesini içeren bir cihadın hazırlanmasının içinde yer aldı:  

 

“Kaynaklarımızın aktardığına göre Brüksel ve Ankara'da da tartışılan bir şey, Suriyeli isyancıların yanında savaşmak üzere Ortadoğu ülkelerinden ve İslam dünyasından binlerce Müslüman gönüllüyü kaydetme kampanyasıdır. Buna göre Türk ordusu bu gönüllülere ev sahipliği yapacak, onları eğitecek ve Suriye'ye geçmelerini sağlayacaktır.” (Debkafile, 31 Ağustos 2011, vurgular bize ait)

 

Bu bir saldırı savaşıdır. İç savaş değildir.

 

Yeni İslami Cephe

 

Suudi Arabistan ve Katar'da eğitilen ve paralı askerlerle bütünleştirilen El Kaide savaşçıları, Mart 2011'deki başlangıçtan bu yana sivil nüfusa yönelik sayısız vahşetin ve terörist eylemin içinde yer alan sözde muhalefet güçlerinin başlıca dayanak noktasını teşkil etmektedir.

 

Batı tarafından desteklenen “daha ılımlı muhalefet tugaylarının” varlığı, bir mitten ibarettir. Bunlar ismen mevcuttur, ancak anlamlı bir askeri güç teşkil etmemektedir. Batılı destekçilerden gelen kaydadeğer bir desteğin hedefi değildirler; bu destekçiler, yardımlarını El Kaide bağlantılı tugaylara aktarmayı tercih etmektedir.

 

ÖSO ve Yüksek Askeri Konsey (YAK) temel olarak cephe örgütü işlevi görmektedir. General Salim İdris'in yönetimi altındaki YAK, geniş bir şekilde, teröristlere yardım aktarmak üzere kullanılmıştır.

 

Son süreçlerde, Batı tarafından örtülü olarak desteklenen El Kaide bağlantılı isyancılar ile Batı tarafından resmen desteklenen daha ılımlı ÖSO tugayları arasında çatışmalar meydana geldi.

 

“Kaygılarını ifade eden” ABD yetkilileri, (Kasım ayında kurulan) Yeni İslami Cephe'nin isyancı komutanlarıyla görüşmeler yaptıklarını duyurdu. Ancak amaç, isyancı gruplar arasında aracılık yapmak değildir. Tasarlanan şey, yeni yaratılan İslami Cephe şemsiye örgütü üzerinden El Kaide bağlantılı teröristlere destek aktarmak için yeni prosedürler oluşturmaktır.

 

Yeni İslami Cephe, bir Selefi şemsiye örgütü teşkil eden eski Suriye İslam Cephesi (El-Cebhe el-İslamiyye es-Suriyye) de dahil olmak üzere önde gelen altı veya yedi isyancı topluluğunu bir araya getiriyor. Selefi Ahrar el-Şam, (feshedilmiş) SİC'nin önde gelen topluluğuydu. Bu cephe lağvedilerek, Washington'la ele ele çalışan Yeni İslami Cephe'ye (yeni bir etiket altında) entegre oldu.

 

“Washington ile radikal savaşçılar arasındaki öngörülen bağlantılar, [Yeni] İslami Cephe ittifakının daha ılımlı Özgür Suriye Ordusu tugaylarını gölgede bırakma düzeyini yansıtıyor — ki Batılı iktidarlar ve Arap iktidarları, Özgür Suriye Ordusu'nu Başkan Beşar Esad'ı devirebilecek bir güç olarak inşa etmek üzere beyhude yere çabalamışlardı. Görüşmeler ayrıca, El Kaide bağlantılı Irak ve Şam İslam Devleti'nden (IŞİD) olan daha radikal Sünni Müslüman savaşçılardan uzak duran İslami Cephe'nin gelecekteki yönelimini de belirleyebilir.

 

İslami Cephe'den bir isyancı savaşçı, Türkiye'deki görüşmelerde, ABD'nin cephenin silahlandırılmasına yardım edip etmeyeceğinin ve Kuzey Suriye'de isyancıların kontrolünde olan bölgelerde düzenin korunması için ona sorumluluk verip verilmeyeceğinin tartışılmasını beklediğini söyledi.

 

İslami Cephe'den isyancı, gazetecilere, IŞİD'le olan rekabetin şimdiden iki taraf arasında pek çok esir alma eylemine yol açtığını ve Cephe'nin Amerikalılarla görüşme kararının gerilimi daha da arttırdığını söyledi. Her ne kadar iki İslami gücü ideolojik olarak birbirine yakın olarak tanımlasa da, IŞİD'in, belki Suudi Arabistan'daki bazı destekçilerin cesaretlendirmesiyle çatışmaya açık göründüğünü söyledi.” (Gulf Today, 13 Aralık 2013)

 

ABD'nin eski Suriye Büyükelçisi Robert Stephen Ford, İslami Cephe'yle müzakerelerin içine girdi. Ford, Kasım ayında Yeni İslami Cephe'nin liderleriyle temas kurdu.

 

Büyükelçi Ford'un müdahil olması şaşırtıcı gelmemelidir. Ford, Mart 2011'den başlayarak Suriye'ye gönderilen ölüm mangası tugayların başlıca mimarlarındandı. Şüphesiz ki isyancın başlangıcından beri El Kaide üyesi isyancı komutanlarla devamlı bağlantı içindeydi.

 

Robert S. Ford daha önceden Büyükelçi John D. Negroponte'nin idaresi altında Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği'nde çalıştı (2004-2005). Pentagon'un “Irak'ta Salvador Seçeneği”nin hayata geçirilmesinde temel rol oynadı. Bu seçenek, Orta Amerika deneyimlerini model alarak Irak'ta ölüm mangalarının ve paramiliter kuvvetlerin kurulmasından oluşuyordu. Suriye'yle ilgili olarak, ABD Dışişleri Bakanlığı pek çok ABD'li istihbarat kuruluşuyla işbirliği içinde oldu ve Pentagon, ABD'nin Suriye'deki isyancı güçlere gönderdiği desteği denetliyor.

 

2012 yılında bir Suriye politikası komitesi kuruldu. Komiteye, Büyükelçi Robert Stephen Ford, eski  CIA müdürü David Petraeus, Ortadoğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Jeffrey Feltman ve Clintion'un Dışişleri Bakanlığı'ndaki Politika Planlama personelinin baş müdür yardımcısı olan Derek Chollet katıldı.

 

“Terörist paralı askerlerin istihdamı, Jeffrey Feltman'ın denetimi altında, Katar ve Suudi Arabistan'da ve Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Libya ve NATO'dan önde gelen istihbarat yetkilileriyle bağlantılı olarak gerçekleştirildi. Suudi Arabistan'ın ABD'deki eski büyükelçisi ve Suudi istihbaratının halen temel bir üyesi olan Prens Bender'in, Doha'da Feltman'ın grubuyla birlikte çalıştığı söyleniyor.” (Michel Chossudovsky, “The Salvador Option For Syria”: US-NATO Sponsored Death Squads Integrate “Opposition Forces”, [“'Suriye için Salvador seçeneği: NATO destekli ölüm mangaları, ‘muhalif güçleri' entegre ediyor'”, Global Research, 28 Mayıs 2012)

 

Suriye'deki El Kaide bağlantılı isyancılara giden genişletilmiş ABD desteği

 

ABD ve müttefiklerinin kurduğu şey, temel olarak yeni İslami Cephe'yi bir “aracı” olarak kullanarak, El Kaide piyadelerine verdikleri desteği arttırmak için yeni ve etkili “doğrudan kanallar”dır. Bu prosedür, ÖSO'nun Yüksek Askeri Konsey'inin ölmüş gibi görünmesi üzerine tasarlanmıştır.

 

Yakın zamanda kadar ABD'nin ve müttefiklerinin El Kaide'ye olan desteği isyancılara dolaylı bir yol üzerinden, adını vermek gerekirse Yüksek Askeri Konseyi komutanı General Selim İdris üzerinden gönderiliyordu.

 

General İdris'in “İslami Cephe'nin onun karargahlarını ele geçirmesinin sonucu olarak” Suriye'den Doha'ya kaçtığı aktarılıyor. Kaynaklara göre, YAK karargahlarının ele geçirilmesi,

 

“ABD ve İngiltere'nin [11 Aralık'ta] teçhizatın yanlış ellere geçmesi korkusuyla Kuzey Suriye'ye giden ölümcül olmayan yardımı askıya almalarına yol açtı.” 

 

Bu da bir sis perdesinden başka bir şey değildir: YAK karargahlarna saldıran Yeni İslami Cephe, Büyükelçi Robert Stephen Ford da dahil olmak üzere Batılı destekçilerle yakın bağlantı içinde çalışmaktadır.

 

Washington, İslami Cephe'yi, raporlarda bu grupla bağlantı kurduğu aktarılan El Nusra da dahil olmak üzere daha radikal El Kaide fraksiyonlarına destek aktarmak üzere kullanma niyetindedir.

 

Obama Yönetimi kendisini, “yakın zamanda kurulan İslami Cephe'yi de içeren, genişletilmiş bir Suriye isyanına” adamıştır:

 

“İsyancı komutanlara göre Cephe'nin YAK'a dahil edilmesi için baskı yapılıyor ve Cenevre görüşmelerinde yer alması isteniyor… Eski Büyükelçi Ford Cuma günü, muhalefetin öteki uluslararası destekçileriyle bir araya gelmek için Londra'ya, oradan da Suriye Ulusal Konseyi ile tgörüşmek üzere Türkiye'ye gidecek. Üst düzey yetkilinin söylediğine göre orada, İslami Cephe'yle de görüşebilir” (EA World View, 13 Aralık 2013)

 

Propagandanın amacı, yeni İslami Cephe'yi “ılımlı” olarak betimlemek. ÖSO Yüksek Askeri Konseyi karışıklık içindeyken, Washington'un hedefi, büyük ölçüde Batı askeri ittifakının El Kaide piyadeleri tarafından entegre edilen isyana bir meşruluk görüntüsü vermek.

ABD'ye yakın İslami Cephe'nin kurulması bu amaca, yani, İslami cephe şemsiye örgütü üzerinden isyancılara doğrudan silah ve para aktarma hedefine hizmet ediyor.

 

Çev: Selim Sezer

 

medyasafak.com