Daniel Pipes: Suriyeli İsyancıları Destekleyin!

Daniel Pipes: Suriyeli İsyancıları Destekleyin!
İslam düşmanı, siyonist ve neo-con Yahudi analist ve yazar Daniel Pipes'tan itiraflar: "Daha geniş bir bağlamda bakıldığında, Şam rejimine karşı Suriye’deki Sünni cihadçılara yardım etmek, geçen ay yapılan ve İran İslam Cumhuriyeti’nin çıkarlarını arttıran Cenevre anlaşmasını dengeler."

Evet, Suriyeli isyancıları destekleyin!

 

Daniel Pipes

 

Nisan 2013'te, biraz eksik bir şekilde "Esad'ı destekleyin" başlığını taşıyan bir makale yayınlamıştım. Bunun yerine “Suriye iç savaşını hangi taraf kaybediyorsa onu destekleyin” diye bir başlık atmak daha iyi olurdu. O tarihte, Beşar Esad rejimi kaderine terk edilmiş halde görünüyordu, ancak bundan bir ay sonra artık durum bu değildi ve şimdi sekiz ay sonra, Esad'ın yavaş yavaş kazandığı noktasında bir konsensüs oluştu.

 

Örneğin Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nden harp akademisyeni Jeffrey White'ın "Suriye rejiminin savaş karşısında askeri çözümü" başlıklı makalesinde söylediğine göre Suriye iç savaşı:

 

“askeri bir sonuç verebilir ve şu andaki eğilimlerin ışığında bu sonuç, rejimin zaferi olabilir. Rejimin savaşı kazanma stratejisinin ana hatları görülebiliyor. Bu strateji, rejimin ve müttefiklerinin gücünün sürmesine, uygun güçlerin oluşturulmasına, operasyonel başarıyla ve isyancı güçlerin arasındaki devamlı bölünmelere dayanıyor. Rejim, ciddi kısıtlamalara, özellikle de rejimin ve onunla bütünleşmiş güçlerin büyüklüğü ve etkililiği konusunda sınırlamalara tâbi ve ‘oyun değiştiriciler' onun gidişatını değiştirebilir. Fakat rejimin zafer kazanması mümkündür -  rejimin beklediği şey de budur…

 

Silahlı direnişin ani çöküşü dışında – ki İslamcı çekirdek için bu mümkün görünmüyor – olabilecek tek şey rejimin isyancı güçleri yavaş yavaş yenilgiye uğratması ve bölgeleri yeniden ele geçirmesidir. Fakat rejim amansız ve müttefikleri de ısrarlı.”

 

Bu gelişmelerin ışığında, John Hudson'un "ABD Suriye'de katı İslamcılarla daha yakın bağlar kuruyor" başlıklı yazısında şunları belirtmesi şaşırtıcı değildir:

 

“Suriyeli isyancıların ılımlı bölmeleri, korkunç iç mücadeleler ve azalan kaynakların gerilimi altında geriye çekilirken, Amerika Birleşik Devletleri, Suriye iç savaşında avantaj elde etme çabaları doğrultusunda giderek artan oranda, katı İslamcılara bakıyor. Gelişmeler, radikal Selefilerin ABD'nin değerlerini paylaşmamasından kaygı duyan ABD'li gözlemcileri alarma geçirdi ve ılımlıların başarısız olacağını inanan Özgür Suriye Ordusu destekçilerini dehşete düşürdü.

 

Pazartesi günü Dışişleri Bakanlığı, İslami Cephe'nin geçen hafta içinde ABD tarafından gönderilen küçük silahların ve gıdaların bulunduğu bir Özgür Suriye Ordusu merkezini ele geçirmesinden sonra, bu grupla görüşmeye açık olduğunu teyit etti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Pazartesi günü  ‘İslami Cephe'yle görüşme olasılığını gözardı etmedik' dedi ve şöyle devam etti: ‘Elbette İslami Cephe'yle görüşülebilir, çünkü onlar terörist olarak değerlendirilmiyorlar… Her zaman için muhalif gruplardan oluşan geniş bir yelpazeyle görüşmeye açığız. Elbette, bir süre sonra bunu yapmanın bir anlamı olabilir ve duyuracağımız bir şey olursa, bunu duyururuz.'”

 

Hudson, "Her ne kadar İslami Cephe ABD tarafından terör örgütü olarak adlandırılmasa da, üyelerinin çoğu yoğun bir şekilde Amerikan karşıtı duygular taşıyor ve Suriye'de seküler bir demokrasi inşa etmek gibi bir niyet taşımıyor” diye belirtiyor. Evet, elbette. Fakat bu bir sorun olmamalıdır, çünkü iki taraf da Amerikan yanlısı değil ve iki taraf da herhangi türden bir demokrasi inşa etmek istemiyor. Biz, kazanması umuduyla değil, diğer tarafın kazanmasını engellemesi umuduyla bir tarafı desteklemeliyiz.

 

Bu bağlamda, yutkunuyor ve İslami Cephe'nin desteklenmesini uygun buluyorum. Bir kez daha söylemek gerekirse, kazanması için desteklemekten değil, İranlı ve Hizbullahçı destekçileriyle birlikte iğrenç Esad rejimine karşı savaşı bir gün daha sürdürmeleri için desteklemekten bahsediyorum.

 

Yorum: Daha geniş bir bağlamda bakıldığında, Şam rejimine karşı Suriye'deki Sünni cihadçılara yardım etmek, geçen ay yapılan ve İran İslam Cumhuriyeti'nin çıkarlarını arttıran Cenevre anlaşmasını dengeler. Bu, ham bir denge ve idealden çok uzak, fakat hiçbir şey olmamasından iyidir.

 

Çev: Selim Sezer

 

medyasafak.com