"Beyrut’taki Terörist Saldırı Hedeflerine Ulaştı mı?"

"Beyrut’taki Terörist Saldırı Hedeflerine Ulaştı mı?"
"Uluslararası ve bölgesel alanda yalnızlaştığını hissetmesinden beri Suudi Arabistan kendisini taktiksel bir kayıptan genel bir stratejik kayba sürükleyen histerik ve telaşlı davranışlarına devam etmektedir. Geçen hafta Beyrut’un ortasında yapılan terörist saldırı, bunun getirdiği sonuçlarla birlikte Suudilerin Lübnan’daki amaçlarına ulaşma imkanı hakkında ciddi sorular ortaya koydu."

 

Tuğgeneral Emin Hutayt

 

tayyar.org

 

 

Uluslararası ve bölgesel alanda yalnızlaştığını hissetmesinden beri Suudi Arabistan kendisini taktiksel bir kayıptan genel bir stratejik kayba sürükleyen histerik ve telaşlı davranışlarına devam etmektedir. Geçen hafta Beyrut'un ortasında yapılan terörist saldırı, bunun getirdiği sonuçlarla birlikte Suudilerin Lübnan'daki amaçlarına ulaşma imkanı hakkında ciddi sorular ortaya koydu. Nitekim Suriye'ye karşı savaşında yalnız kalsa bile mücadelesini sürdüreceğini söyleyen Suudi Arabistan görülmemiş aşşağılıkta arsız bir tutum göstermiştir.

 

Suudi Arabistan'ın Suriye'de üstünde çalıştığı hedeflere hizmet etmek için Lübnan'daki amaçlarını saydığımızda akla ilk önce Hizbullah'ı kuşatıp izole etmek ve Suriye'deki varoluşsal savaşını devam ettirmesini engellemek geliyor. Suudi Arabistan, Hizbullah'ın Suriye meydanında yer almasının kendisinin oradaki saldırgan misyonunu zorlaştırdığını düşünmesinin yanısıra örgütün Suriye savunma güçlerini temsil eden Suriye Arap Ordusuna güç kattığını düşünmektedir.

 

Hizbullah'ı kuşatma ve izole etme hedefine ulaşmak için Suudi Arabistan bir kaç boyutlu bir planı ortaya koydu:

 

- Hizbullah'ı hükümetten çıkarıp yeni hükümete girmesini engellemek. Bunun için emirlerine uyarak istifa eden Necip Mikati'nin hükümeti düşürüldü. Temmâm Selâm'la Hizbullah'ın parçası olacağı bir hükümetin kurulmasına mani oluyor. Bütün bunları Hizbullah'ı iktidardan uzaklaştırıp Lübnan içinde izole etmek için yapıyor.

 

- Uluslararası sahada Hizbullah'ı kuşatmak ve ilişkilerini kestirmek. Bunun için Suudi Arabistan tarafından Avrupa Birliğine Hizbullah'ın ismini terör listesine koyması için rüşvet verildi. Hizbullah'ın askeri kanadının bu listeye koyulması aslında alay edilecek bir şey. Körfez ülkeleri de buna benzer bir karar alıp Hizbullah'ı terör örgütü saydılar. Ardından da Hizbullah'la bağı olan ve hatta sadece manevi destek veren herkesi Körfez ülkelerinden kovma veya kovmakla tehdit etme uygulamaları geldi.

 

- Planın en tehlikeli unsuru ise güvenlik alanındaydı, Hizbullah liderlerine karşı suikast, Direniş   toplumuna, ona destek veren kurumlara bombalı saldırılar düzenlemek. Bu bağlamda Beyrut'un güneyine ve İran büyükelçiliğine yapılan bombalı saldırılar gerçekleştirildi; Direnişçi Önder Hassan El Lakkis'e, Siyonist-Vahhabi ittifakın açığa çıkmasıyla Vahhabi projeye hizmet eden İsrailli ellerle suikast düzenlendi.

 

Anlaşılan, planın başarısızlığı sonucu her üç kalemde uğradığı hayal kırıklığı “Reaksiyoner Vahhabiliğin”, 2005'te Lübnan'da Suriye'yi bu ülkeden çıkarmak amacıyla gerçekleştirilen suikast zincirini hatırlatan bir uygulamaya başvurmasına neden oldu.

 

Muhammed Şatah suikasti aracının yolunu kesen bombalı başka bir araçla gerçekleştirildi. Görünen şu ki suikast yeni plan icabı yapıldı. Cinayetle suçlanan Hizbullah'ın dışında bırakılacağı bir hükümetin kurulması için Lübnan Cumhurbaşkanını baskı altında tutacak siyasi bir ortam yaratmayı düşünmektedirler. Hizbullah'ın meydana inip çareyi güc kullanmada arayacağını zanneden Vahhabi planı, Hizbullah'ı Lübnan bataklıklarında yok edecek bir iç savaşa yol açarak bu yangının onu Suriye'den çekilmeye ve hükümet dışı bırakılmasına susmasına zorlayabileceğini ummaktadır.

 

Anlaşıldığı gibi bu bağlamda merkez halka, töhmeti acil bir şekilde yapıştırmak, hakikatı gizlemek, Müstakbel akımı ve onun emrinde çalışan teşkilatların kalpazanlığını kolaylaştırmak için delilleri ortadan kaldırmaktır.

 

Öte yandan özellikle Muhammed Şatah'ı seçmekte başka bir kurnazlık var. Bu hamle, ABD'ye Vahhabi hedeflere hizmet edecek bir şeyler yapması için bir davet veya bir mesaj içermektedir. Şatah'ın ABD'yle özel bir ilişkisi vardı, zira Dışişleri Bakanı John Kerry onun ölümünü ABD için bir hüsran olarak nitelemiştir. Bu bu yolla ABD'yi Hizbullah'a karşı daha kararlı olmaya sevk etmek düşünüldü.

 

Pratikte Suudi Vahhabiliğinin Lübnan şubesi olan Müstakbel Hareketi, 14 Mart güçlerinden ayakta kalanlarla birlikte hemen Suriye'yi ve Lübnan'daki müttefiğini suçladı. Hizbullah'a karşı açık bir savaş ilanı olduğu görülen bir bildiri yayınlandı. Aynı zamanda Enformasyon Şubesi (Lübnan'da Müstakbel hareketinin adamları tarafından yönetilen bir istihbarat servisi) cinayet mahallini işgal ederek diğer güvenlik teşkilatlarını buradan uzaklaştırmaya çalıştı ve Lübnan ordusuna bağlı istihbarat dairesiyle çatıştı.

 

Ancak yine de sonuç istenildiği gibi olmadı. Askeri İstihbarat Dairesi, önüne koyulan bütün zorluklara rağmen her tür kalpazanlık ve sahtecilik girişimini engelleyecek önemli delillere ulaştı. Arayış, gerçek caninin kimliğine odaklandı. Şüpheliler arasında Vahhabi ve El Kaideci “Fethul-İslam” örgütü öne çıktı. Bombalı aracın onu bir yıl önce çalan bu örgütün elinde olduğu öğrenildi. Bu keşifle birlikte planları suya düştü ve sahne yeniden yapılanarak şu unsurlar ön plana çıktı:

 

- Hizbullah'ı suçlayıp onu Lübnan'da bataklığa gömecek bir iç savaş çıkartma planları ölü doğmuştur. Lübnan'da güvenlik hakim olmaya devam edecek. Suudi Büyükelçinin dillendirdiği ve daha sonra ağır eleştiriler karşısında yalanladığı “Lübnan'ın önünde her şeyi kül edecek, çocukları yakıp büyüklere rahmet etmeyecek karanlık günler var” açıklamasının aksine asla savaş çıkmayacak. Başta Lübnan ordusu ve iç barışı savunan vatansever güçlerin sahadaki kontrolü sayesinde Vahhabi düş buharlaşmıştır.

 

- Vahhabi Müstakbel Hariri iktidar olup Hizbullah'ı iktidardan uzaklaştırma emelleri birçok sebepten dolayı gerçekleşemez. Bunların bir kısmı Cumhurbaşkanı ile onunla birlikte kendini ortayolcu olarak sayanların tutumuna bağlıdır, ayrıca 8 Mart'ın ve müttefiklerinin her uygulamaya onu püskürten bir karşı atak hazırlaması önemli bir etkendir. Herkes bu paktın siyasi anlamda karşılık verme imkanına sahip olduğunu bilir.

 

- Müstakbel akımı Hizbullah'a karşı uluslararası kışkırtma hamlesinde başarısız oldu. En büyük başarısızlık iç kışkırtmadaydı. Cenaze merasimine halk katılımı çok azdı. Sinyora'nın fitneci ve kışkırtıcı bildirisine yanıt o kadar sertti ki ertesi gün, mükellefi olduğu görevine devam etse de sözel olarak geri çekilmek zorunda kaldı.

 

İsrail'e Lübnan'a karşı savaş açma daveti mahiyetinde olan Güney Lübnan'dan atılan beş füzenin neden olduğu İsrailli füzeler de onları hayal kırıklığından kurtaramaz. Sonuç itibariyle bu, Direniş eksenine saldırısı içerisinde Vahhabiliğin uğradığı yeni bir hayal kırıklığı, yeni bir hezimettir.

 

Çev: Somer Sultan

 

medyasafak.com