"Oyunun Çizgileri: Şatah Suikastı için Ödenecek Bedel"

"Oyunun Çizgileri: Şatah Suikastı için Ödenecek Bedel"
"Lübnan’ın eski Maliye Bakanı Muhammed Şatah’a düzenlenen suikast, eski Başbakan Refik Hariri’ye düzenlenen suikast sonrasında olana benzer bir şekilde, Lübnan’da tehlikeli bir dönem açacaktır. Şatah bölgede sıradan bir adam değildi ve saldırı, Lübnan’ın ve komşusunun tarihinde hayati önemdeki bir anda gerçekleşti."

 

 

Sami Kleib

 

El Ahbar

 

Lübnan'ın eski Maliye Bakanı Muhammed Şatah'a düzenlenen suikast, eski Başbakan Refik Hariri'ye düzenlenen suikast sonrasında olana benzer bir şekilde, Lübnan'da tehlikeli bir dönem açacaktır. Şatah bölgede sıradan bir adam değildi ve saldırı, Lübnan'ın ve komşusunun tarihinde hayati önemdeki bir anda gerçekleşti. Bu ülkede yükselen gerilimler ve karmaşa, böyle bir suçun mutlaka büyük sonuçlar getirmesine sebep olacaktır. Katil bunu biliyordu!  

 

2005'teki Hariri suikastı, Hizbullah'ın Arap ve İslam dünyasındaki imajı bakımından bir dönüm noktasıydı ve Suriye ordusunun Lübnan'dan çekilmesine katkıda bulundu. Bu olaylar sadece yerel taleplerin sonucu değildi. Eski ABD Başkanı George W. Bush ve Fransız meslektaşı Jacques Chirac da işin içindeydi.

 

Amerikan-İngiliz işgali sonrasında Irak'ta yarılma yaratan Sünni-Şii bölünmesi, büyük ölçüde Şii tabanına dayanan Hizbullah bölgede modern Sünniliğin yeni sembolü Refik Hariri'nin öldürülmesiyle suçlandığı zaman daha da fazla arttı. O tariten itibaren siyasi suçlamalar, sahadaki her tür gerçek araştırma karşısında baskın geldi.

 

Şimdi, Şatah'ın öldürülmesinden sonra ne beklemek gerekiyor?

 

Eski Lübnan Başbakanı Saad Hariri kısa konuşurken, Gelecek bloğu lideri Fuad Sinyora, saldırıyı Suriye rejiminin ve Lübnanlı müttefiklerinin, temel olarak Hizbullah'ın gerçekleştirdiğini ima etti. 14 Mart adına yapılan açıklamada Sinyora, Hariri suikastı sonrasında yapılan çağrıları hatırlatacak şekilde, Şatah suikastının uluslararası düzeye taşınması yönünde çağrıda bulundu – önümüzdeki haftalarda Hizbullah ve Lübnan üzerindeki uluslararası baskılar arasında, bunu sık sık duymayı bekleyebiliriz.

 

Ulusal Mücadele Cephesi lideri milletvekili Velid Canbolat, makul ve itidalli hareket etme çağrısı yapan tek kişiydi. Canbolat, bazılarının suikastı, daha fazla siyasi kazanım elde etmek için kullanacağını gayet iyi biliyor. Aynı zamanda bu suikastın, ülkeyi mezhepçi karmaşadan savaşa doğru taşıyabileceğini anlıyor.

 

Şatah suikastı, Lübnan'ın bir kavşakta olduğu bir sırada gerçekleşti. Gelecek hareketi ve şu andaki başkanlık şimdi, Hizbullah ve 14 Mart arasındaki siyasi atışmalar arasında ele geçirilmeye açık haldeler. Ancak tarafların arkasında Suriye'de çok daha geniş ve çok daha derin bir çatışma gerçekleşiyor.

 

Suikast, bir Lübnan hükümetinin kurulması ve cumhurbaşkanlığı anlaşması için bir formül bulunması için yapılan baskıları arttırmalıdır. Önceden çekinceleri olan uluslararası toplumun şimdi, Şatah'ın ve diğer şehitlerin ölümünün, Lübnan'ı kanlı bir yılın beklediği alarmını çalması nedeniyle bu çözümleri desteklemesi beklenmektedir.

 

Şatah suikastı ayrıca daha fazla suikast, çatışma ve patlamaya giden yolu döşedi. Lübnan'ı, Suriye'de çözümlenemeyen türden bir bölgesel ve uluslarası çatışma alanına dönüştürme yönünde bir plan olduğu açıktır.

 

Önümüzdeki günlerde Hizbullah'ın bir lideri veya müttefiği öldürülürse ne olacak? Bunun Şatah suikastına karşı bir misilleme olduğunu duyacak mıyız? Bu kısır döngüyü kim kıracak?

 

İsrail de bir askeri operasyon gerçekleştirmek için bir fırsat bulabilir. Hizbullah'ın Suriye'ye akın etmesi ve eski Sünni tabanıyla yaşadığı artan düzeydeki uzaklaşma, İsrail'e, vurmak için doğru fırsatı veriyor. İsrail, İran'da elde edemediklerini Lübnan'da bulabilir. En azından İsraillilerin inandığı şey budur.

 

Suikast, Suriye rejimini ve Hizbullah'ı, kritik bir zamanda öfkeli suçlamalar tufanıyla karşı karşıya getirdi. Dünya, Cenevre-2 konferansına ve İran'la tarihi bir anlaşmaya doğru gidiyor. Hariri suikastını araştıran uluslararası mahkeme, yakında oturumlarına başlayacak.

 

Şehit Muhammed Şatah sıradan bir adam değildi. Şehit Vissam el Hasan da öyle. Büyük bir ekonomik ve siyasi bavula sahip olan Şatah, güvenlik adamı Hasan gibi, çok önemli bir yerel, bölgesel ve uluslararası kesişim noktasında duruyordu. Bu tür suikastlarda kişilere işaret etmek kolaydır, ancak kolayca siyasi amaçlarla kullanılabildiklerinden, suçlamaları kanıtlarla desteklemek zordur.

 

Karanlık bir büyük dönüşüm dönemi Lübnan'ı bekliyor, fakat ne yazık ki önümüzdeki sert çatışmanın herhangi bir kazananı olmayacaktır. Hizbullah ve müttefikleri üzerine bir emrivaki hükümet empoze edilirse ne olacak? Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, “bize bulaşmayın” sözünü nasıl eyleme geçirecek? Ona bulaşanlar bu kez, suikasttan önce sahip olduklarından çok daha fazla uluslararası desteğe sahip olacaklardır.

 

Çev: Selim Sezer

 

medyasafak.com