İslami Cephe Şura Meclisi Başkanı: İhvan, ABD ve Suudilerin Kucağında

İslami Cephe Şura Meclisi Başkanı: İhvan, ABD ve Suudilerin Kucağında
Ebu İsa'nın Amerikan istihbaratı ile ilişkileri konusunda kaynak, özellikle Amerika'nın Cephe'yi sert bir çizgide görmediğini ilan edişinden sonra ''bunun çok iyi'' olduğunu söylüyor. Kaynağımız buna ek olarak Cephe'ye son zamanlarda katılan silahlı grupların Amerikan istihbaratı ile ''sürekli iletişim'' halinde olduklarını da belirtiyor.

 

Racha Ebu Haydar

 

Al Akhbar

 

 

Geçen senenin Kasım ayının 22'sinde, İslami Birliklerin öncüleri, Suriye muhalefetinin en bariz silahlı örgütlerinden biri olmak üzere İslami Cephe'nin kuruluş bildirisine imzalarını attılar. İslami Cephe'nin kuruluşunda yer alan örgütler şunlardı: Ahrar Şam Hareketi, İslam Ordusu, Sakkur Şam Birlikleri, Tevhid Tugayları ve Ensaru'ş-Şam Müfrezeleri. Daha sonra Kürt İslami Cephesi ve diğer örgütler de İslami Cephe'ye katıldılar.

 

Cephe'nin Şura Meclisi başkanlığına, İslam Ordusunun eski komutanı ve Cephe'nin yeni askeri komutanı olan Zehran Alluş kadar önem arz eden Ahmed İsa İbn Zekeriya El-Şeyh (Ebu İsa El-Şeyh) getirildi.

 

Onun sakin kişiliği, farklı birlikleri Cephe dahilinde bir araya getirme ve iç çekişmeleri önlemekte etkili oluyor. O aynı zamanda Cephe'nin, dışarıda, en tanınmış ve etkin sözcülerinden.

 

 

Müslüman Kardeşler'e Üyelik

 

1972 doğumlu Ahmed İsa El-Şeyh, kuzey Suriye'de Türkiye sınırı boyunca uzanan İdlip'in Cebel Zaviye'ye bağlı Serca köyünden. Müslüman Kardeşler'de aktif görev almış bir ailede büyüdü. 1982 Hama olaylarında, babası  Zekeriya, Müslüman Kardeşler saflarında aktif olarak yer alıyordu. Bunun sonucunda da tutuklandı. Söylenenlere göre tutuklandıktan kısa bir süre sonra, Müslüman Kardeşlerin gerçekleştirdiği suikastlardaki rolünden dolayı tasfiye edildi.

 

Dini ilimler tahsil ederek vaazlar vermiş olan Ebu İsa 2004 yılının Mart ayında, Zehran Alluş ile tanışıp yol arkadaşı olduğu Şam kırsalındaki Saydana askeri hapishanesine yatırıldı. İkisi birlikte 2011 yılında ilan edilen başkanlık affından yararlanıp serbest kaldılar.

 

Daha önceleri onunla bir araya gelip tanış olanlar Ebu İsa'yı ''Kurnaz, iyi bir hatip ve akıllı bir şahsiyet'' olarak tanımlıyor. Hapishanede olduğu dönemlerde ona yakın olan bir kaynağın Al-Akhbar'a aktardığına göre Ebu İsa'nın ''Taliban eğilimli'' olması ona ''Katar'dan başta mali, askeri, siyasi ve medya desteği olmak üzere sınırsız yardım alma imkanını'' sağladı.

 

 

Sakkur Şam

 

Hapishaneden çıktıktan 2 ay sonra Ebu İsa doğum yeri olan Cebel Zaviye'de ''Sakkur Şam Müfrezelerini'' kurdu. Yüksek mali gelirlerinden dolayı Sakkur Şam, çok sayıda militanı kendine çekmişti. İdlip'in dörtte birlik bölümünde ve Hama kırsalının bir kısmında aktif olmaya başlamıştı.

 

Bu müfrezenin Cebel Zaviye'den sonra en aktif olduğu bölgeler Han Şeyhun, Ariha, Maarat Numan kırsalı, Serakib, İdlip merkezi ve Sarmin. Sahada genişçe yayıldıktan ve birçok silahlı grubu ve militanı kendilerine bağladıktan sonra İdlip'in farklı bölgelerine dağılmış 10 müfrezeye sahip olan ''Sakkur Şam Tugayı''nın kurulduğu ilan edildi. Aynı zamanda Cephe'nin bugünkü siyasi sorumlusu Hassan Abbud'un daha önce liderliğini yaptığı Davud Tugayı da Sakkur saflarına katılmıştı.

 

2012 eylülünde Suriye Kurtuluş Cephesi (Cephet Tahrir Suriye) Şeyh'in liderliğinde ilan edildi. Sakkur Şam Tugayı da bu cephenin en bariz birliğiydi. Yeni örgüt, geçen kasım ayında ilan edilen İslami Cephe'ye katılmadan önce Deyr Zor, Halep, Humus, Hama ve Lazkiye gibi farklı kentlerden muhtelif silahlı grupları içinde barındırmıştı. Dışarıdan aldığı geniş ölçekli aldığı silah ve mali destekler onu otomatik olarak Cephe'nin Şura Meclisi başkanlığına getirdi.

 

Ona yakın kaynağın Al-Ahbar'a aktardığına göre Şeyh, sık sık Türkiye'yi ziyaret edip Selefi finansörler ile bir araya gelmiş. Özellikle Kuveytli Selefiler ve en barizi Türk, Suudi ve Amerikan olmak üzere istihbarat servisleri ile görüşmeler yapmış.

 

Kaynağa göre Zehran Alluş (Cephenin askeri lideri) ile Şeyh'in dostluğu, özellikle Zehran Alluş'un Riyad'ın adamı oluşundan dolayı Suudilerle iletişimi kolaylaştırmış. Bununla birlikte Şeyh'in, Zehran Alluş'a hac ziyaretinde eşlik ettiğini de aktarıyor.

 

Ebu İsa'nın Amerikan istihbaratı ile ilişkileri konusunda kaynak, özellikle Amerika'nın Cephe'yi sert bir çizgide görmediğini ilan edişinden sonra ''bunun çok iyi'' olduğunu söylüyor. Kaynağımız buna ek olarak Cephe'ye son zamanlarda katılan silahlı grupların Amerikan istihbaratı ile ''sürekli iletişim'' halinde olduklarını da belirtiyor.

 

Çev: Hasan Sivri

 

medyasafak.com