Malezya, uçağı bulmak yerine Şii aileleri, çocukları tutukluyor

Malezya, uçağı bulmak yerine Şii aileleri, çocukları tutukluyor
Tutuklamalar, polisin bir Şii dini töreninin gerçekleştiğini düşünmesinin ardından geldi. Reddit’ten yayılan şok edici fotoğraflar, çok sayıda çocuğun parmaklıklar arkasında olduğunu, hapishane hücrelerinde, acınası koşullar içinde yerlerde yattığını gösteriyor.

 

 

Rahat Huseyn

 

Commdiginews.com

 

Kayıp Malezya uçağı için yapılan aramalar yoğunlaşırken, bu ülkenin hükümeti odak noktasını, gece yarısı yapılan baskınlarla, aralarında çocukların da olduğu yaklaşık 100 Şii Müslümanın tutuklanmasına doğru kaydırdı. Tutuklamalar, polisin bir Şii dini töreninin gerçekleştiğini düşünmesinin ardından geldi. Reddit'ten yayılan şok edici fotoğraflar, çok sayıda çocuğun parmaklıklar arkasında olduğunu, hapishane hücrelerinde, acınası koşullar içinde yerlerde yattığını gösteriyor…  

 

Fotoğraflarda görülen aşırı dolu hücrelerde, pek çok Şii ailesi, yerde oturmaya veya uyumaya zorlanmış. Tutukluların çoğu üzerlerinde pijamalarla görülüyor, bu ise tutuklamaların geceyarısında gerçekleştiğini kanıtlıyor.

 

Malaysian Insider gazetesinin aktardığına göre, “Otoriteler Cumartesi günü Perak'ta, ikinci büyük İslami düşünce ekolünün takipçilerine düzenlenen son baskınlarda, Şii Müslüman oldukları düşünülen 114 kişiyi tutukladı.”

 

“Haberlere göre tutuklamalar, İslam'ın dördüncü halifesi Ali'nin kızı Seyyide Zeyneb'in doğum yıldönü [kutlaması] vesilesiyle gerçekleşti. Tutuklananlar arasında kadınlar ve çocuklar da bulunuyor.”

 

Aktarılan haberler, dört aylık çocukların bile gözaltında tutulduğunu belirtiyor.

 

Malezyalı propagandacılar hemen Reddit üzerinden yanıt vererek, aslında herhangi bir suç işlemediğini bildikleri kişilerin hükümet tarafından tutuklanmasını savundular. Bir kullanıcı şunları yazdı: “Malezya'da Şiiler sapkın olarak görülür […] İnancınızın gereklerini yerine getirecek bir grup oluşturmanıza da izin verilmeyecek. Evet biz, inancımızı koruma, çocuklarımızın inancını koruma ve onların saflığını bidatlerden koruma konusunda amansızız. Allah'ın kelamı bakımından bu, doğru bir işti, çünkü ülkedeki Müslüman gençlik arasında kafa karışıklığı yayan bir yeraltı hareketi vardı.”

 

Malezya hükümetinin davranışının ne kadar ahlaklı olduğu sorulduğunda, aynı kullanıcı Malezya'daki koşulların korkunç bir özetini sunarak yanıt verdi: “Onlara baskı yapılmadı, büyük bir ihtimalle inançlarını düzeltmeleri için rehabilitasyon merkezine gönderileceklerdir. Rehabilitasyon merkezi bir hapishane değildir ve insanlara orada saygılı muamele gösterilir.”

 

Bu türden rehabilitasyon merkezleri ve bu türden bir dil, ürkütücü bir şekilde George Orwell'ın, yurttaşların hayatının bütün boyutlarını kontrol eden bir hükümet hakkındaki 1984 romanını hatırlatıyor:

 

“Negatif bağlılıktan memnun değiliz, hatta en alçaltıcı tabiiyetten de memnun değiliz. Siz nihai olarak bize teslim olduğunuzda, bu sizin kendi özgür iradeniz olmalıdır. Biz sapkın olanı bize direndiği için yok etmeyiz; bize direndiği müddetçe hiçbir zaman onu yok etmeyiz.”

 

“Biz onu dönüştürürüz, zihninin içini ele geçiririz, onu yeniden şekillendiriz. İçindeki bütün şeytanlığı ve bütün yanılsamaları yakıp atarız; onu görünüşte değil, gerçekten, kalbiyle ve ruhuyla kendi tarafımıza getiririz. Onu öldürmeden önce, bizden biri yaparız.”

 

“Ne kadar gizli ve güçsüz olursa olsun, hatalı bir düşüncenin dünyanın herhangi bir yerinde mevcut olması bizim için tolere edilebilir bir şey değildir.”– 1984

 

Çev: Selim Sezer

 

medyasafak.com