Kalamun mini devletinin sonu

Hasan İlleyk

El Ahbar

Kalamun'daki savaş sonuçlandı. Her ne kadar bütün muharebeler kazanılmasa da, Pazar günü Suriye ordusunun ve Hizbullah'ın Yabrud'u ele geçirmesi, Kalamun mini devleti projesine ölümcül bir darbe indirdi.

Coğrafi bakımdan Kalamun bölgesi, Şam ve Humus arasında bir bağlantı işlevi görüyor. Kalamun aynı zamanda Suriye'nin Lübnan'a açılan en önemli kapısı. Ayrıca Kalamun dağ dizisi, uçsuz bucaksız Badia'ya, kuzeyinde Hama, Halep, Rakka ve Deyr el-Zor, doğusunda Irak ve güneyinde Şam kırsalının bulunduğu çöle açılıyor.

Suriye muhalefetinin planı, Kalamun Dağları'ndaki kontrolünü, hem Şam-Humus otoyolunun Şam kırsalında bulunan kuzey Dmeyr'den güney Humus kırsalına uzanan doğu bölgesini, hem de otoyolun Şam kırsalındaki kuzey Zabadani'den Humus kırsalındaki güney Kuseyr'e uzanan batı bölgesini içine alacak şekilde genişletmekti.

Muhalefet, Lübnan'dan Irak'a uzanan ve Suriye'yi iki parçaya ayıracak – bir tarafta Şam ve Güney Suriye, diğer tarafta Humus ve Kuzey/Batı Suriye – barfiks biçimli bir mini devlet kurmayı öngörüyordu. Pratikte bu, Suriye'nin çok büyük sorun olmasızın muhalefetin eline düşmesi sonucunu getirecekti. Kalamun'u kontrol etme çabalarıyla karşılaştırıldığında, geçmişte Şam'ı Humus'tan ve kıyıyı başkentten ayırmak için yürütülen operasyonlar başarıyla sonuçlandırılmış olacaktı.

Fakat Suriye ordusu ve müttefikleri, Kuseyr'deki nihai çatışmadan önce, Şam kırsalında bulunan ve başkenti çevreleyen bir tarım kuşağı olan Guta bölgesinde direnç gösterdi. Muhalefetin Kalamun mini devleti komplosu ve projesi yalpalamaya başladı ve Pazar günü Yabrud'da ölümcül bir darbe aldı. Bu, saha komutanlarına göre, önümüzdeki aylarda Humus ve Şam bölgeleri çapında “pozitif artçı darbelere” yol açacak.

Fakat Yabrud ve Kalamun'un bir bölgeyle daha sınırı var: Lübnan. Şam kırsalına gönderilen ilk silah ve savaşçı grubu, Lübnan'dan gelip Kalamun'dan geçmişti. Humus'a gönderilen ilk silah ve savaşçı yığını, Bekaa ve Vadi Halid'den gelip Kuseyr ve Tel Kalah'tan geçmişti.

Fakat bu, hikayenin sadece küçük bir kısmı. Mini devlet projesinin başarısı, Lübnanlıları, Kalamun'da faaliyet yürüten en etkili grup olan El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi'nin kontrolü altında, kuzeyde Akkar sınırından güneyde Şebaa Çiftlikleri sınırına uzanacak bir emirlikle yanyana yaşamaya zorlanacaktı. El Nusra'nın rakibi yalnızca Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) ve İslami Cephe – bunlar, mezhepçi eylem ve söylem konusunda El Nusra Cephesi'yle korkunç bir üstünlük mücadelesi içinde.

Bu emirliğin Lübnan'a başlıca ihracı, büyük çoğunluğu Yabrud'dan gelen, El Nusra Cephesi, IŞİD ve Abdullah Azzam Tugayları tarafından hazırlanan bombalı araçlardı. Fakat Yabrud savaşının sona ermesi, artık Lübnan'da bombalı araçların patlamayacağı anlamına mı geliyor?

Şüphesiz, Lübnanlı güvenlik yetkililerine göre hem Yabrud savaşı, hem Lübnan'daki pek çok terörist ağın dağıtılması, hem de Baalbek ve Hermel yakınlarındaki doğu çöl bölgelerinde arttırılan güvenlik önlemleri , terörist grupların Lübnan'da saldırı gerçekleştirme olanaklarının azatılmasına yardımcı oldu. Ancak Pazar günü Nebi Osman'da gerçekleşen intihar saldırısı, tehdidin halen var olduğunu ve yakın zamanda ortadan kalkmayacağını kanıtlıyor.

Doğru, Kalamun savaşı sonuçlandı, fakat muharebeler devam ediyor. Kalamun'daki Rankus, Asel el-Verd, Flita, Ras el-Maara ve Ras el-Ayn önümüzdeki dönemde ya muharebelere ya da ateşkeslere tanık olacak. Pek çok kişi Rankus'taki savaşın çok çetin olmasını bekliyor, fakat gelecek muharebeler sadece silahlı muhalefetin daha da zayıflatılmasını sağlayacaktır.

Sonuç olarak bu grupların Lübnan'da saldırılar planlamak ve gerçekleştirmek için kullandığı kaleler, giderek daha fazla küçülecektir. Bu, terörist grupları bombalı araç hazırlamak için Lübnan içinde alanlar bulmaya zorlayacak, bunun sonucu ise onların Lübnan emniyet kuruluşlarıyla olan savaşının doğasının değişmesi olacaktır.

Pazar günü Yabrud'da olan şey, muhalefet için savaş bunalımları getirdi. Muhalefet ve destekçileri arasında neredeyse tamamen sessizlik hakim. Yalnızca Kalamun'daki El Nusra Cephesi sözcüsü  Abdullah Azzam el-Şami sessizliği bozarak yenilginin sebebi olarak “hainleri”, Suriye ordusunun ateş gücünü ve Hizbullah'ın kapasitesini gösterdi.

Eş zamanlı olarak bir muhalefet kaynağı El Ahbar'a, yurtdışında bulunan muhalefet gruplarının Pazar günü İstanbul'da, Yabrud savaşının sonuçlarını tartışmak üzere bir toplantı düzenlediğini söyledi. Kaynağa göre kavgalı geçen toplantıya, sert özeleştiri, savaşçıların dağılmasına odaklanma ve sahadaki savaşçılardan uzaklaşan siyasi liderliklerinin bulanık askeri vizyonu hakkındaki tartışmalar damga vurdu.

Muhalefetin bu gevezeliklerinden çıkarılabilecek sonuç, şimdi Şam duvarlarının giderek daha fazla saldırılamaz hale geldiğine ikna olduklarıdır.

Çev: Selim Sezer

medyasafak.com