Erdoğan'ın Zaferi ve Coşkulu Hamas

Erdoğan'ın Zaferi ve Coşkulu Hamas
Mursi'nin, seçimleri kazanmasıyla birlikte Hamas ''İslami Proje'' zaferini ilan etmişti. Mursi, Hamas tarafından neredeyse ''beklenen halife'' olarak görülmeye başlanmıştı. Hamas aynı zamanda tüm yumurtalarını, Mursi'nin sepetine atmıştı.

 

 

Rasim Abidet*  

 

Kudüs- Ahewar

 

 

Türkiye'deki yerel seçim, bazı verilere ve beklentilere göre önceki seçime göre, en az 10 puan kaybetmesi ve gerilemesi gerekirken, Erdoğan'ın galibiyetiyle tamamlandı. İç ve dış siyasette büyük başarısızlıkların ardından, ailesi ile birlikte parti kurmaylarının da adının geçtiği yolsuzluk ve skandallar -hak ve özgürlük taleplerine karşı baskılar, sosyal medya yasakları ve basın özgürlüğünün kısıtlanmasından bahsetmiyorum bile- her alanda baskı ve tutuklamalar, bütün bunlar Erdoğan'ın ilerlediğine değil, gerilemeye başladığına dair işaretlerdir. Bütün bunlara rağmen Erdoğan, Arap coğrafyasındaki kan hesapları üzerinden ilan ettiği hastalıklı halifeliğini yeniden alarak, muhalif güçlere karşı galip geldi. Özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzere diğer muhalif güçlere karşı. Bu durum, muhalif güçlerin ne iç ne de dış siyasette açık ve güçlü bir stratejik vizyona sahip olamadıklarını gösteriyor. Erdoğan'ın; toptan baskı altında tuttuğu göstericileri ve muhalifleri ''hain'' ilan ettiği seçim sürecinde, başarısızlıklarını ve mali skandallarını kullanamadılar. Erdoğan, Türkiye'nin sosyal, kültürel ve iktisadi şartlarına uygun program geliştiremeyen muhalefetin parçalı ve zayıf hali sebebiyle kazandı.

 

Müslüman Kardeşler

 

Bölgede ciddi gerilemeler yaşayan ve duraklama dönemine giren Müslüman Kardeşler hareketi, son 3-4 yılda yakaladığı çıkışlar ve yaşadığı gelişmelerden sonra Mısır'da iktidarı ele alarak zirve yapmıştı. Hareket, iktidara gelişiyle birlikte mazlum edebiyatı dilini kaybetti ve daha önce dillendirdiğinin aksine İhvan'ın halka hizmet etmediği, çıkarları ve ajandalarına göre hareket ettiği kitleler tarafından görüldü. Böylece iktidarını, bir yıldan kısa bir süre içinde kaybetti. Lakin bu durum Hareket'in tamamen bittiği, siyasi varlığını sonlandırıp aktif hayattan çekildiği anlamına da gelmiyor. Halen dini ve örgütsel altyapısı olan, sosyal ve ekonomik alanlarda geniş bir yelpazede siyasal İslam'a kucak açan bir çevreden bahsedebiliriz. Ve tabi para akıtan musluklar hep açık. Dolayısıyla bu cemaat ile mücadele, güvenlik kapısını aralayarak tutuklamalarla veya Mısır yargısının cemaat üyeleri hakkında verdiği toplu idam benzeri kararlarla olamaz. Ancak, başarılı iktisadi ve toplumsal icraatların yanında siyasi özgürlük ve demokratik reformlarla olabilir.

 

Yukarıdaki gelişmelerle de ilintili olarak Hamas hareketinin aynı hataları daha tehlikeli biçimde tekrarlamaya devam ettiği çok açık. Tutumlarından dolayı, sadece kendileri değil, Filistin halkı da zarar görmekte. Mursi'nin, seçimleri kazanmasıyla birlikte Hamas ''İslami Proje'' zaferini ilan etmişti. Mursi, Hamas tarafından neredeyse ''beklenen halife'' olarak görülmeye başlanmıştı. Hamas aynı zamanda tüm yumurtalarını, Mursi'nin sepetine atmıştı. Hesaplar tutmadı ve ''Halife Mursi'' devrilince, İhvan'dan filizlenmiş olan benzer ideolojideki Hamas, Filistin davası ve halkına yansıyacak etkilerini dikkate almadan yeni rejimin karşısında durdu. Gazze şeridi ve halkımız hala Hamas'ın hatalarının bedelini ödemekte. Mısır rejimi eşi benzeri görülmemiş uygulamaların yanında tünelleri imha etti (çev. notu: Mursi zamanında da Gazze'ye açılan 350'ye yakın tünel imha edildi) ve Refah sınırını kapattı. Filistinlilerin Gazze'den dışarı seyahatlerine kısıtlamalar getirdi. Mısır rejiminin bu tutumu, Hamas'ın sadece Mısır'ın iç işlerine karışmasından -Hamas'ın yalanlayamayacağı bir gerçek- dolayı değil, aynı zamanda Mısır Ulusal Güvenliğini ve istikrarını tehdit eden, Sina'nın terör örgütlerinin bir yuvası haline gelmesindeki rolünden dolayıdır.

 

Bugün, Erdoğan'ın zaferinden sonra Hamas, seferberlik ilan ederek kurduğu mutluluk çadırlarında ''İslami Proje'' ve lideri ''beklenen halife'' Erdoğan'ın zaferini davul zurnalarla kutladı. Yeni halife ''Gazze, Filistin ve İslam'ın Nasır'ı''! Bu hareketin hangi aptal siyaseti izlediğini bilemiyorum. Hangi İslami lider ve İslami projeden bahsediyor, onu da anlayamıyorum. Halife Erdoğan'ın, Batı, Amerika ve İsrail'e hizmet sunduğu NATO üyeliği sınırları içerisinde hangi İslami projeden bahsediyorlar merak ediyorum? Yeni halife Arap veya Müslümanların çıkarlarını mı gözetiyor? Amerika ve Atlantik'e hizmet amacıyla Suriye'ye savaş açmaya çalıştığını, liderlerinin sızan toplantı kayıtlarından öğrenmedik mi? Ayrıca ailesi ve parti kurmaylarıyla birlikte tepeden tırnağa yolsuzluğa batmış bu yapı şeffaf bir model olarak ele alınmaya devam edilecek mi? Demokrasi ve adalete örnek olarak, özgürlük talep edenlere karşı uyguladığı baskıları mı dikkate alacağız?

 

Hangi liderden, hangi İslami projeden bahsediyor Hamas? Hamas'ın politik duruşunu tekrar gözden geçirmesi gerekiyor. Müslüman Kardeşler ve Mursi'nin yanında kör bir duruşa sahip oluşu, Gazze'ye felaketten başka bir şey getirmedi. Halife Erdoğan'ın zaferiyle havalara uçması ve Erdoğan'a destek vermesi, halkımıza yine felaketlerden başka bir şey getirmeyecek. Hamas bu uyarıları dikkate alıp yıkıcı politikalarından vazgeçer mi?

 

*: FHKC aktivisti.

 

Çev: Hasan Sivri

 

medyasafak.com