Keseb olmadı, peki ya Halep?

Keseb olmadı, peki ya Halep?
Hasan Sivri'nin, Halep ve Kesep çatışmalarındaki son durumu ele alan analizini sunuyoruz...

 

 

Hasan Sivri

 

 

''Zaferimizi buradan, stratejik 45. Tepeden ilan ediyoruz. Yakın bir zamanda inşallah Lazkiye'ye inecek ve sahili Arap Alevileri ve Hıristiyanların işgalinden kurtaracağız. Arap Alevilerini yok edeceğiz. Yaşamak onlara haram.''

 

''Nusra komutanları burada, Ahrar Şam, Ensar Şam ve Şam İslam Hareketi komutanları burada. Bütün cihad komutanları en önde Keseb'te savaşıyor. Hizbul-Şeytan ve lideri nerede? (Hizbullah ve Hasan Nasrallah Kastediliyor). Onlara meydan okuyoruz!''

''Rafizi ve mürted (dinden dönmüş) Suriye ordusunu Keseb'ten kovduk. Keseb'te ezan sesini yükselttik, yakında inşallah şeriatı da burada kuracağız.''

 

Yukarıdaki sloganlar, Şam'da ağır bir darbe yedikten sonra imaj tazelemek amacıyla kuzeyde cephe açan, El-Kaide bağlantılı ve radikal İslami silahlı grup liderlerinin, Ermeni kasabası olan Keseb ve çevresindeki tepelerde yaptıkları ''zafer'' konuşmalarından küçük birer alıntı. Bu liderler: Suudi Selefi Şeyh ve doktor ünvanlı Abdullah El-Muheysini, Çeçenistan ve Kafkaslarda cihad tecrübesi olan Suriye'deki tehlikeli isimlerden Muslim Şişani (Çeçen), El-Kaide'nin Suriye kolu olan Nusra Cephesinin 2 önemli komutanı. ( Ayrıntıları ''Tüm Ayrıntılarıyla Keseb Savaşı'' başlıklı yazımda bulabilirsiniz http://www.ydh.com.tr/HD12738_tum-ayrintilariyla-keseb-savasi.html)

 

Enfal ismini verdikleri ve Türkiye topraklarından sınır kapısını hedef alarak başlattıkları saldırıdan sonra, Keseb Ermenileri sözcüsü Karo Mancikyan'a göre 800 Ermeni aile, Lazkiye kent merkezine kaçtı. Suriye genelinde 40'tan fazla kiliseyi (Ermeni Ortodoks Patrikhanesi sözcüsü Massiyan'ın verdiği rakam) tahrip eden ve Hıristiyanlara cizye ödeten bu cihadçı gruplar, 10'dan fazla kilisenin olduğu Keseb'i ele geçirmiş ve bunu bir zafer olarak sunmuşlardı. Türk ana akım medyası da Keseb saldırısını muhalifler adına bir kazanım olarak verdi.

 

Bu grupların finansmanında önemli rol oynayan Körfez Selefi şeyhleri de Keseb'i ziyaret edip, bu ''zaferin'' Suriye savaşında bir dönüm noktası ve militanlar adına yeni bir başlangıç olduğunu vurgulamışlardı. Aldıkları ağır yenilgilerden sonra bu operasyon ile dengeyi sağlamak isteyen silahlı gruplar ''zafer'' söylemleriyle ve Selefi şeyhlerin kampanyalarıyla, diğer cephelerde savaşan grupları da motive etmek istiyorlardı. Öyle ki bunda başarılı oldular ve İdlip-Hama kırsallarında ''Enfal'in Yankıları'' adıyla sonradan başarısızlığa uğrayan bir operasyon başlattılar.

 

 

Keseb'te Son Durum

 

Türkiye'nin silahlı gruplara verdiği destek ile birlikte uçağı da düşürülen Suriye Ordusu, başta neye uğradığını şaşırmış ve cihadçı grupların stratejik 45. Tepeyi ele geçirmesiyle bölgeden geri çekilirken kayıplar vermişti. Savunma Güçleri ile beraber Keseb güneyinde bir savunma hattı kuran Suriye Ordusu, diğer kentlerden  destek kuvvetlerin gelmesiyle birlikte harekete geçti.

 

Önce bölgeye hakim ve Türkiye sınırından 4.5 kilometre uzaklıktaki 45. Tepe ele geçirildi. Stratejik tepenin ele geçirilmesiyle inisiyatifi ele alan Suriye güçleri, Keseb'in güneyindeki tepelere yöneldi ve bu sefer güneyi kontrol eden Seldren Tepesi ele geçirildi.  Savunma hattından çıkarak tepe  savaşlarıyla birlikte ilerlemeye başlayan Suriye güçleri, Keseb'in batısındaki ve doğusundaki tepelerden olmak üzere silahlı grupları iki eksenden kuşatma altına aldı.

 

Büyük umut bağladıkları Enfal operasyonunda en önemli cihadçı komutanları kaybeden silahlı gruplar, Keseb güneyindeki köylerden çekiliyorlar. Çekilirken de ordunun saldırılarıyla büyük kayıplar veriyorlar. Keseb'te artık bir şansları kalmadığını söyleyebiliriz. En az 5 önemli komutanlarını kaybeden cihadçı gruplar, Keseb içinde ve Türkiye sınırına 1.5 km uzaklıktaki Nebğ Elmar bölgesinde Suriye ordusunun bombardımanı altındalar.

 

 

''Keseb'i Bırak, Halep'e Bak!''

 

Keseb'te istediğini elde edemeyen ve yeni bir yenilgiye doğru koşan silahlı gruplar, bu sefer gözünü Halep'e dikti. Zafer sloganları yerini ''taktiksel olarak geri çekiliyoruz'' açıklamalarına bırakınca yine Körfez Şeyhleri devreye girdi ve Halep operasyonları için düğmeye basıldı. Aynı anda Şam, Lazkiye ve Halep'te savaş veren ordunun yorulacağını ve çekileceğini düşünen Keseb'teki komutanlar da Halep'ten umutlu.

 

3 hafta önce 45. Tepede Arap Alevilerini ve Lazkiye'yi tehdit eden Selefi Şeyh El-Muheysini, bu sefer ''Dualarınız sayesinde Halep'teki kardeşlerimiz, Alevileri yoğun bir şekilde bombalıyor'' diye tweet attı. Keseb'ten 200 km uzaktaki Halep operasyonu komuta merkezi ile de bir araya geldiğini duyuran Muheysini, Keseb yenilgisinin acısını Halep'te çıkarmak istiyor.

 

 

Halep Savaşı Yeniden

 

2012 yılının Temmuz ayına kadar kitlesel gösterilere katılmayan Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep, 18 Temmuz 2012'de Türkiye sınırı yakınlarında kurulan ve Türkiye ile açık ilişkileri olan Tevhid Tugayının, kurulduktan iki gün sonra başlattığı Furkan savaşı ile hedef  alınmıştı. Yönetim yanlısı Berri aşireti liderinin kaçırıldıktan sonra işkence ile öldürülmesi ve Uluslararası Af Örgütünün bu hadiseyi kınamasıyla hatırladığımız bu savaşta, Halep kent merkezi düşmemiş ama yaklaşık olarak 50 bin tesis ve fabrikanın olduğu sanayi kenti büyük bir yağmaya uğramıştı.

 

Sadece fabrikalar yağmalanmamıştı. Olayların başlamasıyla birlikte Halep kuzeyindeki Eşrefiye'den kaçan muhalif Kürt bir sosyolog ile o dönemdeki Halep saldırısını yağmalamaları konuşmuştuk: ''Halep'te girilmedik ve çalınmadık ev kalmadı. Halep'ten ayrılmadan önceki son gün, kendini Filistin'de savaştığını zanneden bir cihadçı ile konuşmuştum. Evlere girip çaldıkları eşyaları ganimetten saydıklarını söylemişti.''

 

Kırsal bölgelerden gelen 1 milyondan fazla işçinin çalıştığı Doğu Halep'teki sanayi bölgesi silahlı grupların eline geçmiş ve fabrikalardaki milyonluk  makineler çalınarak bir kısmı Türkiye'de olmak üzere yurtdışında satılmıştı. Bu saldırıdan sonra Halep kent merkezi kuzey kırsallarından yüz binlerce göç aldı. Bir kesim ise güvenli olarak gördüğü Lazkiye ve Tartus sahil kentlerine kaçtı.

 

Doğu kırsalındaki sanayi bölgesi son haftalarda tekrar ordunun eline geçti. Halep merkezden çıkan ordu, doğu kırsallarına doğru ilerlemeye başladı.

 

Ordunun Halep doğu kırsalında ve Keseb'teki ilerlemelerine karşı Halep'in batısı ve kuzeyine, 5 ayrı cepheden olmak üzere yeni bir saldırı başlatıldı. Bu saldırıda en etkin olanlar, Keseb operasyonun da liderleri olan Çeçenler.

 

Ortak bir operasyon merkezi ile ilk defa bu kadar geniş katılımlı yürütülen saldırıya, Mücahidin Ordusu, Muhacirin ve Ensar Tugayı, Nusra Cephesi, İslami Cephe, Özgür Suriye Ordusu ve Türkmen Tugaylar katılıyor.

 

 

"Kafirleri Kesme" Operasyonu

 

Çeçen Selahaddin Şişani liderliğindeki Muhacirin ve Ensar Tugayı, "Kafirleri Kesme" adını verdiği operasyon ile kuzeybatı Halep'e saldırıyor. Kuzeybatı Halep'e iki ayrı noktadan saldıran bu tugay daha çok Çeçen ve Faslı militanlardan oluşuyor. İlk günlerde ilerleme kaydedip hava kuvvetlerinin istihbarat binasına kadar yaklaşan bu tugay, Suriye ordusunun sert hava operasyonları ile durduruldu ve geri çekilmesi sağlandı. İlk 3 günde 120'ye yakın Çeçen ve Faslı militanın öldüğü bildiriliyor.

 

Radikal İslami grupların bir araya gelmesiyle kurulan Mücahidin ordusu, geçen yıl Halep'te, kapanmayan kadın bir aktivisti tutuklamasıyla gündeme gelmişti. Liderleri olan Ebu Emced'in 2 gün önce öldürülmesiyle, liderlik ettikleri Güneybatı Halep cephesi düştü ve ordu kontrolüne girdi.

 

 

Türkmen Tugaylar ve Ermeni Meydan Mahallesi

 

Türkmen birliklerden Sultan Murad ve Fatih Mehmet Tugayları, Keseb Zaferi Savaşı adını verdikleri operasyon ile, Kürt mahallesi olan Şeyh Maksud'tan, Ermeni mahallesi El-Meydan'ı hedef alıyor. Ermeni haber kaynaklarına göre Şeyh Maksud'tan atılan havan topları yüzünden en az 6 Ermeni sivil yaşamını yitirdi.

 

Halep'teki en büyük Ermeni mahallesi olan El-Meydan, Türkmen tugaylarının yanında Keseb Zaferi Operasyonuna katılan ''Özgürlük Şafağı Tugayı'' adlı grubun da hedefi altında. Şeyh Maksud'un bir kısmını kontrol eden Kürt birlik El-Ekrad da 15 gün önce bu tugaya katıldığını duyurmuştu.

 

Görünen o ki kuzey cepheleri daha çok ısınacak. Şam'da kaybeden silahlı gruplar, Lazkiye-İdlip-Halep hattını sürekli sıcak tutmaya çalışacak. ABD ve Körfez ise militanları motive etmek ve çatışmaları sıcak tutmak amacıyla silah yardımına devam ediyor.

 

medyasafak.com