Hamas'tan Ebu Merzuk: İsrail'i tanımayacağız / İran'la ilişkileri onarmaya çabalıyoruz

Hamas'tan Ebu Merzuk: İsrail'i tanımayacağız / İran'la ilişkileri onarmaya çabalıyoruz
Ebu Merzuk, İran’la bağların restore edilmesinin, ilerleme halinde bir mesele olduğunu söyledi ve “Tahran’la ilişkilerin önceden olduğu gibi olduğunu düşünmüyorum, fakat onarmak için çabalar var” dedi. (bu cümle h.söz isimli sitede "Tahran ile ilişkilerin bir daha eskisi gibi olacağını sanmıyorum" şeklinde çevrilmiş; Medya Şafak)

 

Hamas'tan Ebu Merzuk, İsrail'i tanımanın “kırmızı çizgi” olacağını söylüyor

 

Al-monitor.com

 

“Hamas, İsrail'i tanımayacak”. Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Musa Ebu Merzuk, Al-Monitor sitesine verdiği özel bir röportajda bunu söyledi.

 

23 Nisan günü El Fetih'le yapılan uzlaşı anlaşmasında belirleyici bir rol oynayan 63 yaşındaki Hamas lideri, “bu, çiğnenemeyecek bir kırmızı çizgidir” dedi.

 

Ebu Merzuk'un vurguları, Hamas lideri Halid Meşal ile Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın Katar'da bir araya gelmesiyle eş zamanlı olarak gerçekleşti. Hamas lideri, Dörtlü'nün [ABD, AB, BM ve Rusya'dan oluşan “Ortadoğu Dörtlüsü” – ç.n.] Hamas'tan İsrail'i tanımasını talep etmesi konusunda “bu bizi zerre kadar ilgilendirmez” diye ekledi.

 

Ebu Merzuk, “Eğer İsrail'i tanımak isteseydik, kendimizi abluka altında geçen yedi yıllık sefaletten ve 2008 ve 2012'deki iki savaştan uzak tutardık” dedi.

 

Abbas 26 Nisan günü birlik hükümetinin İsrail'i tanıyacağını söylemişti, ancak Abbas'ın “kendi sözlerinden kendisinin mesul olduğunu” söyleyen Ebu Merzuk'a göre bu konuda Hamas'la anlaşmaya varılmadı. Merzuk ayrıca Hamas'ın İzzeddin el Kassam Tugayları'nın silahsızlanmasını reddettiğini tekrarladı.

 

Hamas'ın siyasi büro başkan yardımcısı, “Hamas'ın bu konudaki tutumu açıktır ve hiçbir koşulda tugayların silahları konusunda bir emrivakiye izin vermeyecektir” dedi.

 

Kahire'de bulunan Ebu Merzuk, Mısır güvenlik servislerinden, anlaşmayı kolaylaştırmak üzere Gazze'ye girmesine izin vermesini istediğini söyledi ve Temmuz ayında eski cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin devrilmesiyle ortaya çıkan yüksek gerilimli bir dönemin ardından Hamas-Mısır ilişkilerinde “önemli derecede gelişme” olduğu tanımlamasını yaptı.

 

Aynı zamanda Suriye krizinin zarar verdiği bağların yeniden inşa edilmesi için, kısa süre önce Meşal'in Tahran'a yapabileceği muhtemel bir ziyaretten söz ediliyordu. Ziyaret halen belirsiz bir tarihe ertelenmiş durumda.

 

Ebu Merzuk, İran'la bağların restore edilmesinin, ilerleme halinde bir mesele olduğunu söyledi ve “Tahran'la ilişkilerin önceden olduğu gibi olduğunu düşünmüyorum, fakat onarmak için çabalar var” dedi. (bu cümle h.söz isimli sitede "Tahran ile ilişkilerin bir daha eskisi gibi olacağını sanmıyorum" şeklinde çevrilmiş; Medya Şafak) http://www.haksozhaber.net/hamas-b-yardimcisi-israilin-taninmasi-kirmizi-cizgimizdir-47579h.htm

 

 

Röportaj metni aşağıda sunulmaktadır:

 

Al-Monitor:  Gazze ve Batı Şeria'daki Filistinliler, uzlaşının başarı şansı konusunda şüphe duyuyor. Geçmişteki başarısızlıkların ışığında, bunun uygulanacağına güveniyor musunuz?  Ve neden Filistinli kitleler bu anlaşmanın bu kez kalıcı olacağına ikna olmuş değiller?

 

Ebu Merzuk:  Genel siyasi durum çok zorlu. Fakat iç ve dış faktörlerin sonucu olarak gerçekleşen uzlaşmanın başarılı olması için, bütün sorunlarla yüzleşmek gerekiyor. Buna katkı yapan faktörlerin arasında ilk ve öncelikli olarak, hem El Fetih hem de Hamas tarafında bu amaca yönelik samimi bir isteğin bulunması vardı. İkinci faktör, geçmişte bu çabaları akamete uğratan dış müdahalelere sırt çevrilmesiydi. Üçüncüsü ise her iki tarafın da hissettiği siyasi basınçtı. Batı Şeria'da El Fetih, [İsrail] yerleşim birimleri, Yahudileştirme ve müzakerelerin başarısızlığı etrafında dönen sonu gelmez krizlere maruz kalırken, Hamas'ın ablukayla ve Mısır'la olan ihtilafla uğraşması gerekiyordu. Dördüncü faktör de bazı Arap rejimlerinin Filistinlilerin iç bölünmelerini bahane ederek Filistin davası karşısındaki sorumluluklarından kaçmalarıydı. Bütün bu faktörler, uzlaşıya varılması yönündeki çabaları güçlendirdi ve Filistinlilerin saflarını birleştirmeye duyulan ihtiyacın altını çizdi.

 

Bu kez önceki girişimlere göre fark çok büyük ve uzlaşı, önceden olduğu türden değil. Ancak uygulanması, her iki tarafın gayretini, meselelerin ele alınmasında ciddiyeti, profesyonelliğe bağlı kalmayı ve bazılarının ifade ettiği şerhlere rağmen bölünme durumunu sona erdirme yolunun üzerindeki tüm engellerin üstesinden gelme kararlılığını gerektiriyor.  Bu nedenle özgürlükler meselesinin ele alınması gerekiyor, zira Filistinlilerin başka Filistinlileri tutuklaması ve özgürlüklerini kısıtlaması utanç vericidir. Uzlaşmaya olanak sağlayan bir atmosfer yaratmamız ve Batı Şeria'daki direniş aktivistlerine yönelik baskılara son verilmesi gerekiyor.

 

Hamas'ın uzlaşıya olan inancı ve isteği, geçmişte ihtilaflı kalmış pek çok meselenin bu kez üstesinden gelmesini sağladı. Bir galip ve bir mağlup olmasındansa, yarım bir zafere ulaşmak, tam bir yenilgiyi yaşamaktan çok daha iyidir.

 

Al-Monitor:  Pek çok kişi sizin Gazze'ye gelmenizin uzlaşıya varılmasında belirleyici bir rol oynadığını söylüyor. Bu rol nedir? Ve Mısır'ın sizin Gazze Şeridi'ne gelmenize rıza göstermesi, süregiden çabaları desteklediğinin bir göstergesi midir?

 

Ebu Merzuk:  Gazze'ye gelip uzlaşma anlaşmasının imzalanmasına katılmak için Mısır güvenlik servislerine bir başvuru yaptım. Üç gün sonra talebim, uzlaşının bu kez başarılı olması umuduyla, onaylandı. Ve gerçekten de Mısır, bölgede çabaları öven ilk ülkelerden biri oldu.

 

Al-Monitor:  Daha sonra Hamas'ın, liderlerinden birini başkanlık seçimlerine aday göstermeyi düşündüğü söylendi. Bu tarihsel adımın arka planı nedir ve sonuçları nelerdir?

 

Ebu Merzuk:  Hamas bu meseleyi ciddiyetle inceliyor ve meclis seçimleri ile hükümet konumlarındaki eski deneyimlerimiz, halk nezdindeki meşruiyetin önemli bir faktör olduğunu kanıtlıyor. Bunun sonucunda, bu seçimleri en üst derecede ulusal sorumlulukla ele alıyoruz. Bütün kamu hizmetlerine ve siyasi seçimlere katılacağız. Öte yandan başkanlık seçimleri, hareketin önceden düşündüğü şeyler arasında değildi, fakat gerçek şu ki Hamas, düzeylerinden bağımsız olarak, gelecekte yapılacak hiçbir seçimden çekinmeyecektir.

 

Al-Monitor:  El Kassam Tugayları'nın kullandığı silahlar, uzlaşı çabalarında ele alınan en zorlu meselelerden birini teşkil ediyor. Hamas'ın bu konudaki önerileri nelerdir ve size göre hangi kırmızı çizgilerin çiğnenmemesi gerekiyor? Tugayların Filistin güvenlik kuvvetleri içinde erimesine izin verecek misiniz?

 

Ebu Merzuk:  Bu konu El Fetih'le yapılan uzlaşı görüşmelerinde kesinlikle tartışılmadı, masaya getirilmedi. El Kassam Tugayları'nın silahları, işgalle mücadele etmek için ulusal öneme sahiptir. Hamas'ın bu konudaki pozisyonu açıktır ve hiçbir durumda, tugayların silahları konusunun emrivakiye getirilmesine izin vermeyecektir, zira bu silahlar, bütün Filistinliler için stratejik bir varlıktır. Öte yandan Dörtlü ile yapılan müzakerelerde şiddetten vazgeçilmesi isteniyor, bu ise gerçekte El Kassam'ın silahlarının kullanımdan kaldırılması anlamına gelecektir. Fakat bu kabul edilemez ve Hamas bunu kesinlikle reddedecektir.

 

Al-Monitor:  Hamas'ın FKÖ'nün parçası haline gelmesi durumunda FKÖ ile İsrail arasında imzalanan anlaşmaları destekleyip desteklemeyeceği açık değildi. Hareketin bu konudaki tutumunu açıklayabilir misiniz?  

 

Ebu Merzuk:  Hamas İsrail'i tanımayacaktır. Bu, çiğnenemeyecek olan bir kırmızı çizgidir. Gelecekteki hükümet, İsrail'i tanımakla ve Dörtlü komitesinin ortaya koyduğu koşullarla zerre kadar ilgilenmeyecektir. Eğer İsrail'i tanımak isteseydik, kendimizi abluka altında geçen yedi yıllık sefaletten ve 2008 ve 2012'deki iki savaştan uzak tutardık. Hamas geçmiş yıllarda büyük siyasi baskılara ve sıkıntılara maruz kaldı, ancak İsrail'i tanımadı.

 

Aynı zamanda Hamas, bir sonraki hükümetin başarılarının önüne engeller koymayacaktır. Aksine, uluslararası düzeyde onu pazarlamaya çalışacaktır. Uzlaşının bölgesel ve uluslararası düzeyde kabul görmesinden cesaret bulduk. Rusya ve Avrupa Birliği kabul etti, Amerika ve İsrail'in ona karşı aldığı tutum ise bir ölçüde geri düştü ve bu cesaret verici.

 

[Abbas'ın], 26 Nisan'da [Filistin] Merkez Konseyi önünde, bir sonraki hükümetin onun siyasi çizgisine bağlı olacağına dair yaptığı açıklama bizden onay görmemiştir; kendi sözlerinden sadece kendisi mesuldür. 

 

Al-Monitor:  Muhammed Dahlan'ın bir kez daha Gazze Şeridi'nde siyasi bir aktör olarak ortaya çıkması ne kadar önemli? Ve onun uzlaşı kararı konusunda Abbas'la yaşadığı açık ihtilaf konusunda ne diyeceksiniz?

 

Ebu Merzuk:  Hamas El Fetih'i, burada ve oradaki farklı fraksiyonlardan oluşan bir grup olarak görmüyor. Biz, [Abbas'ın] niyetlerinden veya içe dönük örgütsel hesaplarından bağımsız olarak El Fetih'le uzlaşma anlaşması imzaladık. 2007'de Dahlan'ın Gazze'deki grubuyla bir bölünmenin meydana geldiği doğrudur, fakat Hamas, örgütsel sadakatlerinden veya partizan bağlılıklarından bağımsız olarak, bütün El Fetih gruplarıyla varılmış bir uzlaşı anlaşmasını hayata geçirmeye kararlıdır.

 

Al-Monitor:  Hamas ve İran arasındaki, sürüncemede kalmış uzlaşmayla ilgili son durum nedir? Meşal'in ziyaretinin devamlı olarak ertelenmesinin sebebi nedir?

 

Ebu Merzuk:  Bölge, Hamas'ı da içeren ilişkilerde ve ittifaklarda kartların yeniden karıştırılmasına tanıklık ediyor. Bunun sonucunda Hamas, İran'la olan, kökenleri derin olan bazı sorunları ve süregiden farkları ortaya koymaya ve yanlış anlaşılmaları gidermeye çalışıyor. Ben Tahran'la olan ilişkilerin geçmişte olduğu gibi olduğunu düşünmüyorum, fakat mümkün olduğunca onarma yönünde çabalar var. Bu ilişkilerin normale dönmesini umuyoruz, zira Hamas, İsrailli düşman hariç olmak üzere kimseyle hasmane ilişkiler içinde olmamalıdır. İran'la olan ilişkilerimiz, Suriye krizinden bağımsız olarak restore edilecektir, çünkü pek çok ortak şeye sahibiz ve ilişkileri onarıp eski düzeylerine getirmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız.

 

İran'la olan gelişmiş ilişkilerimizi belirleyen şey, temel meseleye, yani Filistin davasına olan yakınlığının ve desteğinin kapsamıdır. Tahran'la olan ilişkilerin bazı çekinceler veya bozulmalar nedeniyle kötüye gittiği doğrudur, ancak Hamas, İran ile öteki bölge ülkeleri arasındaki ilişkiler hakkında önyargılı olmaksızın, bu bağları bir kez daha kuvvetlendirmeye isteklidir.

 

Al-Monitor:  Bazıları Abdülfettah el-Sisi'nin Mısır Cumhurbaşkanı seçilmesinin, Hamas'la olan gerilimleri azaltacağını düşünüyor. Kahire'de kalışınız ve çeşitli siyasi güçlerle olan temaslarınız ışığında, Mısır ve Hamas arasındaki ilişkilerin gelişimini nasıl görüyorsunuz?

 

Ebu Merzuk:  Biz işgal altındaki bir ülkeyiz ve Mısırlı kardeşlerimiz de dahil olmak üzere, başkalarından vazgeçmemize izin verecek bir güç fazlalığına sahip değiliz. Mısır her zaman, Filistin davasının bütün kritik anlarında belirleyici bir rol oynamıştır. Sonuç olarak Mısır için bir alternatifimiz yok ve Mısır da bizsiz yapamaz, çünkü bölgesel politikaların gidişatının belirlenmesinde ana oyunculardan biridir.

 

Hamas'ın Mısır'ın iç meselelerine hiçbir zaman karışmadığını ve hiçbir zaman karışmayacağını vurgulamak isterim. Biz Mısır halkının önümüzdeki dönemde alacağı karara saygı gösteriyoruz. Hamas'ın Mısır'ın iç işlerine karıştığına dair suçlamaları ve varsayımları kategorik olarak reddediyorum. Mısır ile Hamas arasındaki ilişkilerin önemli derecede geliştiğini söyleyebilirim ve eski görkemine ulaşıncaya kadar daha da iyiye gitmesini umuyoruz.

 

 

yazı linki: http://www.al-monitor.com/pulse/originals/2014/05/interview-abu-marzouk-hamas-israel-fatah-reconciliation.html

 

 

medyasafak.com