Boko Haram ve terörün ahtapot kolları

Boko Haram ve terörün ahtapot kolları
En çok aranan adamlardan biri olan Ebu Bekir Shekau, Nijerya’da beş yıldan beri devam eden ölümcül bir şiddet ve isyan dalgasından sorumlu tutuluyor. Kendisine yakın kişiler onu, yalnızlığı seven ve ahmakça bir şekilde, kendisinin yenilmez ve ölümsüz bir insan olduğuna inanan mantıksız bir adam olarak tarif ediyorlar.

 

 

Dr. İsmail Selami

 

Press TV

 

 

Bir ölüm-kalım durumunda bulunan yaklaşık üç yüz Nijeryalı kız öğrenci, kötü şöhretli Boko Haram isimli tekfirci grubun ellerinde psikolojik bir işkenceden geçiyor ve “uluslararası toplum” henüz, onların hayatlarını kurtarmak için somut bir adım atmadı.

 

Tekfirci grup tarafından yayınlanan yeni bir videoda, kaçırılan kız öğrenciler ve kızların ancak bütün tutuklu militanların serbest bırakılması halinde bırakakacağını söyleyen örgüt lideri Abubakar Shekau görülüyor.

 

Boko Haram lideri, bazı medya kuruluşlarının elde ettiği videoda, “siz bizim üyelerimizi bırakıncaya kadar asla onları serbest bırakmayacağız” diyor.

 

Bu senaryonun talihsiz sonu olabilecek şeyi tahayyül etmek zor değil ve kaçırma eylemine dair güçlü varsayım, Tekfirci grubun ülkede belirleyici bir faktör olarak sağlam bir temel kurmaya çalışıyor olması.

 

En çok aranan adamlardan biri olan Ebu Bekir Shekau, Nijerya'da beş yıldan beri devam eden ölümcül bir şiddet ve isyan dalgasından sorumlu tutuluyor. Kendisine yakın kişiler onu, yalnızlığı seven ve ahmakça bir şekilde, kendisinin yenilmez ve ölümsüz bir insan olduğuna inanan mantıksız bir adam olarak tarif ediyorlar.

 

Şubat ayında Boko Haram grubu, yatakhanede uyudukları sırada bir ortaokulun öğrencilerini hedef aldı. Aktarılan haberlere göre silahlı kişiler, Yobe eyaletindeki Buni Yadi kasabasında bulunan ve 11-18 yaş arasındaki öğrencilerin gittiği Federal Hükümet Koleji'nin öğrenci yurtlarına ateş açtı. Arkasından soğukkanlılıkla hepsini yaktılar.

 

Polis komiseri Sanusi Rufai, “bazı öğrencilerin cesetleri küle dönmüştü” dedi.

 

Nijerya Devlet Başkanı Goodluck Jonathan, saldırıyı “bütün insani ahlakını yitirdiği apaçık olan dengesiz teröristler ve fanatikler tarafından işlenmiş, duygusuz ve budalaca bir cinayet” olarak adlandırdı.

 

Eylül ayındaki benzer bir olayda grup, Nijerya'nın kuzeydoğusundaki kolej yatakhanesinde uyuyan en az 40 öğrenciyi öldürdü. Ölenlerin hepsinin Yobe eyaletinin başkenti Damaturu'ya yaklaşık 30 kilometre mesafedeki Gujba kasabasında bulunan Tarım Koleji'nin öğrencileri olduğu aktarıldı.

 

El Kaide'nin bir uzantısı olan Boko Haram, Bin Ladin'in ve diğer Tekfirci fikir önderlerinin çürümüş prensipleri üzerinde gelişti.

 

2002 yılında Usame Bin Ladin'in, terörün ahtapot kollarını, kıtayı kemiren yaygın yoksulluk temelinde aşırıcılık ve terör için verimli bir toprak olduğunu düşündüğü Afrika ülkelerine kadar yayma niyetiyle, Nijerya'daki Vehhabi gruplara 2 milyon ABD doları gönderdiği aktarıldı.

 

Kolay bir hedef olan, o dönem bilinmeyen ve ülkede şer ve kör önyargı temelinde gelişen bir grup olan Boko Haram, Bin Ladin'in uzattığı yeme istisnai bir yakınlık gösterdi.

 

Temel olarak grup, 2004'te yükselişe geçti ve kısa süre sonra, ülkede işledikleri benzer vahşetler bakımından Afganistan'daki Taliban'la karşılaştırılır hale geldi. Grubun üyeleri büyük ölçüde, hoşnutsuz gençlerden, öğrencilerden ve işsiz mezunlardan geliyordu.

 

Gerçekte bütün bu örgüt isimleri [ve sıfatlar], sadece farklı birer isimden ibarettir ve kendilerini farklı biçimlerde ortaya koysalar da, hepsi aynı yerden beslenmektedirler. Taliban, El Kaide, Tekfirci, Vehhabi, El-Nusra, Irak İslam Devleti, Leşger-i Cengvi, Sipah-i Sahabe, Cundullah ve Selefi, Suudilerin savunduğu dar kafalı zihniyet için birer şemsiye isimden ibarettir.

 

Farklı bir açıdan bakıldığında bu mesele, genel olarak Suudilerin, özel olarak da Batı'nın çıkarlarına hizmet ediyor gibi görünüyor. Açık bir zihin, Batı'nın İslam adına hareket eden bu çürük olgudan, Müslüman dünyaya karşı bir son koz olarak yararlandığını kolaylıkla anlayabilir.

 

Ne zamandan beri çocukların katledilmesi İslami öğretilerin ayrılmaz bir parçası haline geldi? Kuran-ı Kerim Müslümanlar için ana referans kaynağıdır ve kesin olarak, “Kim, başka bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Ve her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur” (Maide: 32) diye buyurur.

 

İslam Devrimi'nin lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney de Tekfircilerin Şiiler ve Sünniler dahil bütün Müslümanlara karşı tehdit oluşturduğu ikazında bulundu.

 

Hamaney, Pazartesi günü Tahran'da Pakistan Başbakanı Nevaz Şerif'le olan görüşmesinde, “Eğer Tekfirci gruplarla mücadele edilmezse, bu gruplar Müslüman dünyaya daha fazla zarar verecek ve yeni darbeler indirecektir” dedi.

 


Aşırıcılık, bir cinnet geçirme hali içinde ve dünyada onu durduracak herhangi bir güç yok gibi görünüyor. Bir tür delilik havada asılı kalmış durumda ve bu aşırıcılık dalgasını İslam'a ve İslam inancının öğretilerine atfetme yönünde güçlü bir eğilim bulunuyor.

 

Kendilerini İslam'a empoze eden Boko Haram ve diğer aşırıcı grupların kör cehaleti, bir aşırı yorumdan, dinin yanlış okunmasından geliyor. Bu dar kafalı düşünce çizgisinin savunucularının ne kazanç elde edebileceğinden bağımsız olarak, bir nokta kesindir: onlar, saf dine bir darbe indirmeye çalışıyorlar. Şüphe yok ki onlar İslam'ın yeminli düşmanlarıdır ve İslam'ın köklerini kurutmaktan başka bir hedef peşinde koşmuyorlar.

 

Saflığın şafağında, kör cehalet ve aşırıcılığın karanlığını silip süpüren bir ışık demeti görülüyor. İslam adına şerefli İslam dinine duyulan düşmanlık, önyargı yolundan yürüyenleri ve cehalet kozalarından çıkmaya kesin olarak isteksiz olanları sadece alçaltacaktır.

 

medyasafak.com