Suudileri İran karşısında ağız değiştirmeye ne zorladı?

Suudileri İran karşısında ağız değiştirmeye ne zorladı?
Kısa süre önce Suudi Arabistan’da Irak ve Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) bir hücresinin ortaya çıkarılması, zaten kaosun eşiğinde olan yönetici ailenin tüylerini diken diken etti.

 

 

Crescent-online.net

 

 

Suudilerin, İslami İran'la ilişkileri geliştirmek istedikleri yönündeki açıklamaları ciddiye alınabilir mi? Hem içeride hem de dışarıda pek çok krizle karşı karşıya olan Suudiler, her iki yanını emniyete almaya çalışıyor olabilir, ancak onlara ihtiyatla yaklaşmak akıllıca olur. Onlara güvenilmez.

 

Suudi rejimi gerçekleri görüp İslami İran'la ilişkileri geliştirmesi gerektiğini mi anladı? Suudi Dışişleri Bakanı Suud el-Faysal'ın, geçen günlerde başkent Riyad'da gazetecilere demeç verirken sunmaya çalıştığı izlenim buydu.

 

Faysal, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in Riyad'ı ziyaret etmeye davet edildiğini söyledi ve “İran bir komşu ülke, onlarla ilişkilerimiz var ve onlarla müzakere edeceğiz” dedi.  

 

Uzun yılların dışişleri bakanı, (1975'den beri bu görevdedir) “Onlarla, eğer farklılıklar varsa, her iki ülkenin de memnuniyetini sağlayacak şekilde çözümleneceği umuduyla konuşacağız” diye ekledi.

 

Dr. Cevad Zarif, dışişleri bakanlığı görevine geldikten kısa süre sonra hızlı bir bölge ülkeleri turuna girişmiş ve “koşullar izin verdiğinde” Suudi Arabistan'ı da ziyaret etmek istediğini ifade etmişti.  

 

Bu, olumlu yanıt vermesi için diğer tarafa (Suudilere) yapılan açık bir göndermeydi. Tango iki kişiyle yapılır.

 

O dönemde Suudi rejimi, özelllikle Riyad destekli paralı askerlerin topyekün kaos yarattığı Suriye'de İran'a karşı saldırgan bir politika izliyordu. Fakat bu teröristler birbirlerine düştükleri gibi, bizzat Suudi rejimine de ciddi bir tehdit oluşturuyorlar.

 

Kısa süre önce Suudi Arabistan'da Irak ve Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) bir hücresinin ortaya çıkarılması, zaten kaosun eşiğinde olan yönetici ailenin tüylerini diken diken etti.

 

Suudi rejiminin Suriye'de Başkan Beşar Esad hükümetini yıkma politikası başarısız oldu. Amerikalılar da baskıcı Suudi yönetici ailesinden soğudu.

 

Dahası Suudiler Körfez İşbirliği Konseyi'ni (KİK) de düşündükleri türden bir kukla ittifak haline getiremedi. Küçük Katar devleti birlikteliği bozdu ve Umman, özellikle İran'la ilişkiler konusunda her zaman bağımsız bir duruşu korudu.

 

Her tarafta pek çok başarısızlıkla karşı karşıya olan ve iç durumu hızla bozulan Suudi rejimi, ilişkileri düzeltmeye çalışıyor. Aynı zamanda İran'ın hakim bölgesel güç olduğunu ve onunla uğraşmanın pahalıya patlayacağını anlıyor.

 

Ancak Suudilerin Vehhabi ideolojisinin Şiiliğe karşı ilkel bir nefretinin olduğunu ve yakın bir zamanda zihniyetlerini değiştirmelerinin beklenemeyeceğini akılda tutmak gerekir. 

 

Koşullar Suudileri ağız değiştirmeye zorlamıştır, fakat onlara ihtiyatla yaklaşmak ve durumu titizlikle değerlendirmek gerekir. Sonuç olarak Suudiler, Müslümanların ve insanlığın düşmanı olan Siyonistlerle çok sıkı ilişkilere sahiptir.

 

medyasafak.com