Boko Haram ve Suudi ideolojisi

Boko Haram ve Suudi ideolojisi
Uluslararası Af Örgütü, 9 Mayıs tarihli bir açıklamasında Nijerya rejimini, Boko Haram’ın okula saldıracağı yönünde önceden ikaz olmasına rağmen eyleme geçememekle suçladı.

 

 

Crescent-online.net

 

 

Dünya çapındaki Müslümanlar bir kez daha, bir terörist grubun İslam adına gerçekleştirdiği bir suç eylemiyle karşı karşıyalar. Nijerya'da yüzlerce kız öğrencinin Boko Haram tarafından kaçırılması, sorunun kökenine inerek değerlendirilmelidir: bu köken, Suudi rejimi ve saray vaizleri tarafından yayılan ideolojidir.

 

Dünya çapındaki Müslümanlar bir kez daha, kendilerinin kontrolünde olmayan, fakat onun yüzünden sorumlu tutuldukları şeytanca bir olguyla karşı karşıya.

 

Nijerya'da kendisini Boko Haram olarak adlandıran grup tarafından yaklaşık bir ay önce 220 civarında kız öğrencinin kaçırılması ve grubun onları köle olarak “satma” tehdidinde bulunması, Müslümanları ne yapacağını bilemez halde bıraktı.

 

Böyle bir barbarlığı kınamak dışında başka ne yapabilirler? İslam'da, kızların kaçırılmasını, hele hele serbest bırakılmaları için fidye istenmesini meşrulaştıracak hiçbir şey yoktur. Fakat Müslümanlar bu suçlu insanların eylemlerini ne kadar kınarlarsa kınasınlar, bu olay Batılı İslamofobiklerin ve onların Müslüman kuklalarının atıp tutmaları için daha fazla malzeme sunacaktır. 

 

Boko Haram, kendine has bir tarza sahip Ebubekir Shekau'nun liderlik ettiği Nijeryalı bir gruptur. Bir rehin alma ve bu tür girişimlerden para kazanma işi kurmuştur.

 

Geçen yıl örgütün takipçileri Nijerya-Kamerun sınırı yakınlarında bir Fransız ailesinin yedi üyesini kaçırdı ve onları serbest bırakmadan önce yaklaşık 3 milyon dolar fidye aldığı düşünülüyor.

 

Kaçırdığı 220 civarındaki kız öğrencinin serbest bırakılması için de devasa meblağlar alabilir. Açıktır ki kolay seçenek bulunmuyor. Askeri müdahale ölümlere yol açabilir, zira bu tür gruplar genelde rehinelerini tek bir yerde tutmaz. Eğer kaçırılan kızlar farklı yerlere dağıtılırsa – ki bu kuvvetle muhtemeldir – bir grubu kurtarma girişimi ötekiler için ölümcül olacaktır.

 

Nijerya'daki Goodluck Jonathan hükümetinin bu eşkiyalara koruma sağladığı yönünde haberler var. Birbiri ardınca gelen Nijerya rejimleri İslamcı aktivistlere karşı katı davrandı, fakat iş bu tür suçlularla yüzleşmeye gelince, nadir olarak bir eylem görülüyor.

 

Uluslararası Af Örgütü, 9 Mayıs tarihli bir açıklamasında Nijerya rejimini, Boko Haram'ın okula saldıracağı yönünde önceden ikaz olmasına rağmen eyleme geçememekle suçladı.  

 

Uluslararası Af Örgütü'nün Afrika Araştırma ve Savunma Direktörü Netsanet Belay, “Nijerya güvenlik güçlerinin Boko Haram'ın yaklaşan saldırısını bilmesi, ancak bunu durdurmak için gerekli hızlı eyleme girişememesi, korkunç suça yönelik ulusal ve uluslararası tepkileri sadece arttıracaktır” şeklinde konuştu.

 

Belay, “Bu Nijerya'nın, bu tür saldırılar için kolay av olmaya devam eden sivilleri koruma görevini büyük ölçüde ihmal etmesi anlamına gelmektedir. Nijerya yönetimi şimdi ellerinde bulunan bütün kanuni araçları, kızların güvenli bir şekilde serbest bırakılmasını ve bir daha bu tür şeylerin yaşanmamasını sağlamak için kullanmalıdır” diye ekledi.

 

Uluslararası Af Örgütü, Maiduguri'de bulunan Nijerya askerlerinin akşam saat 7 itibariyle Boko Haram'ın okula saldıracağını öğrendiğini, ancak bunu önleyecek hiçbir şey yapmadığını ve terörist grubun akşam saat 11'de saldırdığını ortaya çıkardı.

 

Shekau, popüler İslam davalarına taraftar olduğunu söyleyebilir – bütün teröristler bunu yapar – fakat Müslümanlar buna aldanmamalıdır. Doğru, Batı  Afganistan'da, Irak'ta, Filistin'de, Pakistan'da ve başka yerlerde korkunç suçlar işlenmiştir, ancak masum kızların kaçırılmasının bu sorunların çözümüyle pek bir ilgisi yoktur.  

 

Gerçekten gerekli olan şey, bu fitnenin kaynağına gitmektir. Bu şeytani fikirler, gayrimüslimlerin, hatta anlaşmazlığa düşülmesi halinde Müslümanların öldürülmesine cevaz veren aşırıcı görüşü savunan Suudi Arabistan'dan türemektedir.

 

Suudi rejimi ve onun ücretli vaizleri, dünyada bu sorunların yayılmasının kaynağıdır. Onlar, yamyamları ve kitle katillerini Suriye'ye, Irak'a ve Pakistan'a salmışlardır

 

Doğrudan Boko Haram'a yönelik emirler yayınlamasalar da, Suudi ideolojisinin etkisi açıktır.

 

Eğer dünya, özellikle de Müslümanlar, İslam inancına yönelik bu meydan okumaya karşı çıkmazlarsa, dünyada ciddi sorunlarla karşılaşmaya devam edecek ve ebediyen, bu tür suç eylemleri nedeniyle savunmada kalacaklardır.

 

medyasafak.com