Libya’da ordu İslamcılardan nasıl intikam alıyor?

Libya’da ordu İslamcılardan nasıl intikam alıyor?
Eş zamanlı olarak Libyalı bir askeri komutan, eski Libya ordusu tümgenerali ve şimdiki isyanın lideri Halife Haftar’ın eylemlerinin arkasındaki sebepleri izah etti ve Haftar’ın, İslamcılık kisvesi altında hareket eden terörist milis gruplarına karşı harekete geçmeye çalıştığını söyledi.

 

 

İman İbrahim

 

El Ahbar

 

 

Devletler genellikle güvenlik tehditleri karşısında elleri kolları bağlı oturmazlar. Ancak Kahire, her ne kadar bir askeri lider Haftar'ın girişiminin son kertede Mısır'ın çıkarına olabileceğini savunsa da, komşusu Libya'daki karışıklık karşısında mesafesini korudu.

 

Kahire- Mısır'daki istihbarat topluluğuna göre Libya sınırındaki gerilim yeni olmadığı gibi, son birkaç gündeki olayların sonucu da değil. Batı sınırına konuşlanmış olan Mısır askerleri, Libya'da silahlı milislerin ortaya çıkıp ülkeyi farklı etki alanlarına bölmesinden bu yana alarm durumundalar. Ancak ordunun sınırı emniyete alma önlemleri ve sınır muhafızları, hava kuvvetleri, deniz kuvvetleri ve hızlı müdahale birimleri arasında her düzeyde var olan koordinasyonun seviyesi, Mısır'daki istihbarat topluluğuna güvence verdi. 

 

Mısır askeri kaynakları El-Ahbar'a, “Ordu, Libya sınırına bitişik alanları koruma konusunda bütün sorumluluklarını yerine getiriyor. Gerekli olması, özellikle de silahlı unsurların ülkeye sızma ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde durumu istikrarsızlaştıracak saldırılar gerçekleştirme girişimlerinde bulunması halinde Libya topraklarının içinde bile stratejik genişlemeye gidecektir” şeklinde konuştu.

 

Siyasi açıdan Mısır Dışişleri Bakanlığı, yukarıda alıntılanan kaynakların yaptığı açıklamaların bir adım gerisinde. Bakanlık, Libya'daki hızlı gelişmeleri yakından takip ettiğini söyledi, ancak Pazartesi günü yapılan bir basın toplantısında bakanlık, yaşananları Libya içinden ve dışından, Mısır'ı oradaki gelişmelerin içine sokma girişimi olarak tanımladı ve Kahire'nin komşu ülkede yaşanan bu gelişmeleri Libya'nın iç meselesi olarak gördüğünü söyledi.  Bakanlık ayrıca Mısır hükümetinin ve halkının akan kanın durması için Libya'daki bölünmenin sona erdirilmesi taraftarı olduğunu, ancak herhangi bir yabancı müdahalesini reddettiğini söyledi.

 

Daha önce Cumartesi günü Mısır Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi, Libya Genel Kongresi (parlamento) binasına yapılan saldırıdan önce Libyalı meslektaşı Muhammed Abdülaziz'le bir araya gelmişti. İki isim, Mısır'ın sunduğu, sınır güvenliğiyle ilgili bir konferans düzenleme önerisini tartıştılar.

 

Eş zamanlı olarak Libyalı bir askeri komutan, eski Libya ordusu tümgenerali ve şimdiki isyanın lideri Halife Haftar'ın eylemlerinin arkasındaki sebepleri izah etti ve Haftar'ın, İslamcılık kisvesi altında hareket eden terörist milis gruplarına karşı harekete geçmeye çalıştığını söyledi. Fiziken tasfiye edilmesi korkusuyla isminin verilmemesini şart koşarak El Ahbar'a konuşan askeri yetkili, milislerin Libya topraklarının geniş bir bölümünde kontrolü ele geçirdiğini, 2011'den beri Haftar da dahil olmak üzere 2 bin civarında Libyalı subayı kovduğunu söyledi.

 

Libyalı askeri lider, “Kontrolü ele geçirdikten sonra  doğu ve orta Libya çapında, görevden uzaklaştırılmış veya emekli olmuş subayları sistematik olarak tasfiye ettiler. Bu, Haftar'ın ve adamlarının bu katliama karşı durmasına yol açtı” şeklinde konuştu. Lider, son birkaç ay içinde milisler tarafından öldürülen, aralarında 10 yıl önce emekli olan kadın askerlerin de olduğu 150 subayın isimlerini saydı. Milislerin doğrudan doğruya Haftar'ı ve ona bağlı birlikleri tehdit ettiğini de ekledi.

 

Haftar'ın, karşıtları ve geçici hükümet tarafından darbe olarak görülen isyanına ilişkin başka sebepler de ekledi. “Silahlı İslamcı gruplar, Mısırlı protestocuların 30 Haziran'da Müslüman Kardeşler'in Mısır'da İslami bir yönetim kurması umutlarını ve hayallerini yıkması sonrasında korkuya kapıldı” diyerek, El-Nusra, İslam Kalkanları, vesaire gibi farklı isimlere sahip olmalarına ve farklı ideolojilerinin olduğunu söylemelerine karşın Libya'daki bütün silahlı grupların Müslüman Kardeşler'e yakın olduğuna işaret etti.

 

Libyalı askeri lider bundan sonra, halen Ulusal Muhafızlar'ın başında bulunan Libya Savunma Bakan Yardımcısı Halid Şerif'i, Katar, Türkiye ve Derna şehrindeki Özgür Ordu'yla koordinasyon içinde milislere yönelik bütün silahlandırma programlarını finanse etmekle suçladı ve Özgür Ordu'nun şu anda askeri istihbarat başkanı Abdullah el-Senusi ve dış güvenlik dairesi başkanı Ebuzed Dorda gibi askeri liderleri elinde bulundurduğunu söyledi.

 

Yetkili şöyle devam etti: “Tartışmanın merkezinde şu anda, Haftar'a bağlı olan ve çoğunluğu Kaddafi taraftarı olan grupları destekleyebilecek, başında Beni Velid, Magarha, el-Eceylat ve el-Kazazfa aşiretlerinin geldiği bazı aşiretleri, El Kaide'ye ve Müslüman Kardeşler'e bağlı silahlı gruplarla savaşmak üzere ıslah etmek bulunuyor. Bu özellikle, bu aşiretlerin kalabalık olduğu ve Kaddafi'nin desteği sayesinde oldukça yetenekli savaşçılara sahip olduğu örneklerde geçerli.”

 

Askeri lider son olarak, Haftar'ın destekçilerinin komşu ülkelerden desteğe, özellikle de silah desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi ve “çünkü onlar şu anda Kaddafi'nin depolarından çalınan silahlardan geriye kalanlara bağlı, oysa silahlı gruplar Katar'dan ve Türkiye'den, deniz ve hava yoluyla silah alıyor” şeklinde konuştu.

 

 

medyasafak.com