Musul’un içinde: Aşırıcılar Musul'u beş günde nasıl ele geçirdi?

Musul’un içinde: Aşırıcılar Musul'u beş günde nasıl ele geçirdi?
İlk intihar bombalamalarından bir sonraki eyalete saldırıya kadar, Sünni Müslüman aşırıcıların Irak’ın en büyük şehirlerinden birinin ve civarının kontrolünü ele geçirmesi sadece beş gün sürdü. Bu nasıl oldu? NIQASH, eyalet valisiyle ve Musul içinden tanıklarla konuştu.

 

 

 

 

 

Musul'un içinde: Aşırıcılar Irak'ın en büyük şehirlerinden Musul'u beş günde nasıl ele geçirdi?

 

 

Niqash.org

 

 

İlk intihar bombalamalarından bir sonraki eyalete saldırıya kadar, Sünni Müslüman aşırıcıların Irak'ın en büyük şehirlerinden birinin ve civarının kontrolünü ele geçirmesi sadece beş gün sürdü. Bu nasıl oldu? NIQASH, eyalet valisiyle ve Musul içinden tanıklarla konuştu.

 

Irak ve Şam İslam Devleti, yahut IŞİD diye bilinen Sünni Müslüman aşırıcı örgütün, Ninova eyaletinin başkenti ve Irak'ın büyük şehirlerinden biri olan, Bağdat'ın 395 kilometre kuzeyindeki Musul şehrini işgal etmesi sadece beş gün aldı. Arapça DAAŞ diye bilinen ve önceden El Kaide'yle bağlantılı olan grubun bunu yapabilmesinin sebebi, Irak ordusunun ve yerel güvenlik güçlerinin büyük ölçüde geri çekilmesiydi. Bağdat'taki Şii Müslüman ağırlıklı hükümete bağlı olan bu güçler, son altı yıldır Ninova eyaletinin çok-etnili kısımlarını kontrol ediyordu. Ninova'nın diğer kısımları, Bağdat'tan kısmen bağımsız hareket eden komşu Irak Kürdistanı'ndan güçlerin askeri kontrolü altında.

 

IŞİD'in kontrolü ele geçirmesi çok hızlı bir şekilde gerçekleşti ve geçen Cuma günü başladı. Musul'un batısındaki Mushayrafe bölgesinde bir dizi intihar saldırısının gerçekleşmesinden sonra bir grup aşırıcı, yerel polisin yerleştirdiği güvenlik bariyerlerinden geçebildi. Yerel güvenlik güçleri kontrol noktalarını boşalttı ve karargahlarına geri döndü. IŞİD bundan sonra Nacar, Yermuk, Abar ve Tanak mahalleleri de dahil olmak üzere, şehrin bu bölgesinin öteki kısımlarını ele geçirebildi.

 

Başbakan Nuri el-Maliki başkanlığındaki hükümete bağlı olan yerel güvenlik güçleri bundan sonra yerleşim bölgelerini bombalamak üzere helikopterler kullanmaya başladı. Onlarca sıradan vatandaş öldü ve yaralandı ve bombalanan bölgelere giden veya bu bölgelerden gelen çok sayıda ambulans da vuruldu.

 

Son altı yıldır Musul sıkı kontrol altında ve anlaşmazlıkların yaşandığı bir şehirdi; yerel gözlemcilere göre şehrin büyük bölümü, hepsi Bağdat'a bağlı Ninova Operasyon Komutanlığı'na hesap veren farklı tugaylar tarafından kontrol ediliyordu. Cuma gününe kadar Ninova Operasyon Komutanlığı, kontrol noktalarını kullanarak şehirdeki her sokağı ve ara yolu gözünün önünde tutuyordu; pek çok kişinin söylediğine göre şehir, daha ziyade büyük bir askeri kampa benziyordu – ta ki geçen Cuma gelene kadar.

 

Şehirde aynı zamanda devamlı olarak bir aşırıcı varlığı mevcuttu; bu durum hedefli suikastlardışarıdan gelenlere yönelik tehditler ve yaygın haraç kesmeler üzerinden açıkça görülebiliyordu. Son on yıldır Musul yaygın bir şekilde, El Kaide ve bağlaşıkları için bir üs olarak görülüyordu.

 

Irak Ordusu ve IŞİD arasındaki çatışmalar başlamadan önce şehirde dedikodular yayılmıştı: söylendiğine göre Suriye'nin kuzeydoğu ucundaki, Ninova'yla sınırdaş olan Cezire bölgesinden çok miktarda besleme ve takviye geliyordu. Facebook'ta yüzlerce modern dört çekerli aracın simsiyah giyinmiş, ağır silahlara ve daha hafif teçhizatlara sahip ve ayırt edici özellikleri olan siyah aşırıcı bayrağı açmış silahlı adamları getirdiğini görmek mümkündü.  

 

Irak ordusunun ayrımsız gerçekleşiyor gibi görünen saldırıları ve aşırıcı güçlerin ilerlediğine dair dedikodular, orada yaşayan çok sayda aileyi evlerini terk etmeye ve kendi ordusuna sahip, genel olarak da ülke içinde güvenli bir sığınak olarak görülen komşu Irak Kürdistanı'na gitmeye çabalamaya zorladı. İlk olarak Irak Ordusu'nun Ninova Operasyon Komutanlığı, IŞİD'in işgal ettiği bölgelerin kontrolünü yeniden ele aldığını açıkladı. Fakat buradaki çatışmaları ikinci gününde, açıklamaların gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı.

 

Ninova'nın Sünni Müslüman valisi, aynı zamanda Bağdat'ın önde gelen Sünni Müslüman politikacılarından Usame el-Nuceyfi'nin kardeşi olan Asil el-Nuceyfi, kendi kalaşnikofuyla Musul sokaklarına çıktı ve ağır silahlı siviller de kendisine eşlik etti. Musul halkına silahlanma çağrısı yapan bir konuşma yaptı ve onlardan, şehri korumak için kendi toplulukları içinde milis güçleri meydana getirmelerini istedi. Aynı zamanda 2003'te ABD öncülüğünde gerçekleşen Irak işgaline kadar ulusal kuvvetler içinde yer alan eski Irak ordusu askerlerine de çağrı yaptı. ABD işgalinden sonra Irak ordusu dağıtılmış ve Saddam Hüseyin'in eski siyasi partisi Baas'ın asker üyelerinin orduda görev almaları yasaklanmıştı.  

 

Musul'dan bir aktivist olan Cemil Abdürrahman NIQASH'a, Vali el-Nuceyfi'nin Irak ordusunun hareket tarzı karşısında açıkça hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Abdürrahman, “Vali aynı zamanda yerel halkın kendini daha iyi hissetmesini sağlamak ve şehirlerini kaybetmemeleri için onları teşvik etmek için ruhlarına hitap etmeye çalışıyordu” dedi.  

 

Pazartesi günü Irak ordusunun ve öteki güvenlik güçlerinin üyelerinin silahlarını attıkları, üniformalarını çıkarıp kıyafetlerini değiştirdikleri ve ardından da şehirden kaçmaya çalışan korkmuş insan kalabalıklarının arasına saklandıkları görüldü.

 

Musul'da görevli bir polis yüzbaşısı olan Amir Ahmed, NIQASH'a Pazartesi günü Başbakan'ın Musul polis müdürünün ve Irak Ordusu İkinci Tümeni komutanının, şehri savunmada gösterdikleri kötü performans nedeniyle görevden alınmaları talimatı verdiğini söyledi. Bu talimatların yanısıra göründüğü kadarıyla iki üst düzey askeri yetkili de sahneyi birlikte terk etti: Bunlar Irak Ordusu Genelkurmay Başkanı Yardımcısı Abbud Kanbar ile Ninova Operasyon Komutanlığı başkanı Mehdi el-Garavi idi. Amir Ahmed'e göre başka askerlerin de silahları bırakıp gitmesinin en önemli sebebi buydu.

 

Bundan sonra olanlar haberlere net bir şekilde yansıdı. IŞİD üyeleri bundan sonra yerel polis ve ordu merkezlerini, belediye binalarını ve aralarında Sama El-Musul ve Ninova El-Ğad gibi yerel TV istasyonları ile Ninova Gençliği ve El-Reşid gibi radyo istasyonlarının da olduğu çok sayıda medya kuruluşunu ele geçirdi. Buna Ninova Operasyon Komutanlığı'ndaki silah depoları ile, Musul havaalanında bulunan ve aralarında askeri helikopterlerin de olduğu teçhizatların ele geçirilmesi eşlik etti.

 

Musul şehri içinden tanıklar NIQASH'a, Sünni Müslüman aşırıcıların içinde Iraklılar olduğu gibi, bir dizi farklı Arap ülkesinden savaşçıların da olduğunu söyledi. Tanıklar, binlerce savaşçının olduğunu ve şehrin içine inanılmaz derecede hızlı bir şekilde konuşlandıklarını söylüyorlar.  

 

Salı günü geç saatler itibariyle IŞİD, Musul şehrinin her iki tarafının da kontrolünü ele geçirmişti. Şehirde bulunan bankaları ve finansal kuruluşları yağmalamış, bunlardan biri olan merkez bankasından yaklaşık 500 milyar dolar Irak Dinarı (yaklaşık 420 milyon ABD doları) araklamışlardı. Aşırıcılar bundan sonra Musul'un batısında yer alan ve Irak-Suriye sınırına daha yakın olan Baac ve Tel Afer kasabalarının kontrolünü ele geçirmeye yöneldi. Eldeki haberlerin gösterdiğine göre IŞİD üyeleri şimdi Selahaddin eyaletine de yöneldi.

 

NIQASH, telefon yoluyla Ninova Valisi Asil el-Nuceyfi'ye ulaştı. Nuceyfi, Bağdat'taki merkezi hükümetin eyaletini koruyamadığı açıkça görüldüğü için uluslararası toplumdan yardım istediğini söyledi. Irak İçişleri Bakanı Yardımcısı Adnan el-Asadi'yi şahsen aradığını ve el-Asadi'nin yardım için Irak ordusunun iki alayını Musul'a gönderdiğini belirtti. El-Nuceyfi, “Fakat Bağdat ve Musul arasındaki 395 kilometrenin önemli bir bölümünün şimdi DAAŞ'ın [IŞİD'in] kontrolünde olması nedeniyle alaylar Bağdat'a geri dönmek zorunda kaldı” dedi.  

 

El-Nuceyfi, Irak ordusu geri çekildikten sonra IŞİD'in bol miktarda silah, zırhlı araç ve asker taşıma aracı toplayabildiğini doğruladı. El-Nuceyfi ayrıca şimdi meseleyi Irak Kürdistan hükümetiyle tartışabileceği, komşu Irak Kürdistanı'nın başkenti Erbil'e gidiyor olduğunu söyledi. El-Nuceyfi, “Başbakan El Maliki, Musul'un geri alınması için Irak Kürt güçlerine izin verilmesine onay verdi” diye belirtti. 

 

Musul içinden tanıklar, Irak Kürt güçlerinin kontrolündeki Dohuk'ta, Şihan'da ve Bedriye'de bulunan kontrol noktalarında ve Irak Kürdistanı'nın başkenti Erbil gibi yerlere giden yollarda eyaletten kaçan kişilerin uzun kuyruklar oluşturduğunu aktarıyor.

 

Musul'daki potansiyel şiddetten kaçan pek çok kişi kontrol noktalarından geri çevrildi ve Ninova'daki evlerine geri dönmekten başka seçenekleri yok. Şimdi, Irak ordusunun aşırıcılarla savaşmak için varil bombaları kullanmasından veya ayrımsız bir şekilde bombalama gerçekleştirmesinden korktuklarını söylüyorlar. Aynı zamanda 1,5 milyon ila 1,8 milyon arasında sakinin yaşadığı şehre yapılacak tedarikler konusunda çok endişeliler.

 

Bu yazının yazıldığı sırada Musul'daki tabloyu şu şekilde özetlemek mümkündü: Bazı bölgelerde, özellikle de şehrin Batı kısmında çok sayıda ceset var. Yerel morg, dolu olduğu için artık cenaze kabul edemeyeceğini söylüyor. Yerel sakinlerin cenazeleri parklarda ve bahçelerde kendilerinin gömmesi muhtemel; bu, şehirde daha önce de kötü dönemlerde yaptıkları bir şeydi.

 

Şehrin sokakları aynı zamanda şehrin nasıl da IŞİD'in eline bu kadar kolay düştüğünün kanıtlarıyla dolu: Yanmış askeri araçlar ve fırlatılmış üniformalar yerlerde duruyor. Uzaktan, önceden ordu ve polise ait olan, ama şimdi IŞİD kontrolünde bulunan güvenlik merkezlerinden yükselen duman bulutları görülüyor.

 

Ve aşırıcılar bu binaları güçlendirmekle meşgul gibi görünüyor: bu, çatışmaların başladığı kadar hızlı bitmesinin pek muhtemel olmadığını, bunun aylar boyunca sürebileceğini gösteriyor gibi.

 

 

Çev: Selim Sezer

 

medyasafak.com