Obama'dan Suriye politikasından çark sinyalleri

Obama'dan Suriye politikasından çark sinyalleri
Barack Obama en sonunda ''düşmanı'' Beşşar Esad'ın uzun bir süre beklediği o sihirli sözleri söyledi: ''Suriye'de zafer kazanabilecek ılımlı bir muhalefet yok.'' Suriye Cumhurbaşkanı, muhalefeti tanımlarken bundan daha ehemmiyetli bir cümle kurmazdı. Esad bekliyor. Kapısını kırmayı başaramayanların, aynı kapıyı yakın zamanda çalmalarını. Belki de çalmaya başlamışlardır.

 

Obama'dan Suriye sinyalleri

 

Sami Klib

 

Al-Ahbar

 

 

Barack Obama en sonunda ''düşmanı'' Beşşar Esad'ın uzun bir süre beklediği o sihirli sözleri söyledi: ''Suriye'de zafer kazanabilecek ılımlı bir muhalefet yok.'' Suriye Cumhurbaşkanı, muhalefeti tanımlarken bundan daha ehemmiyetli bir cümle kurmazdı.

 

Beyaz Saray'ın efendisi, Esad'ı para, medya ve güç ile düşürmek isteyenlerin hayallerini tamamen ortadan kaldırdı. Amerikan askeri liderleri de Obama'dan önce benzer şeyleri söylemişti. El-Kaide'nin muhalif grupların içine sızdığını çok önceden söyleyen eski Dış İşleri Bakanı Hillary Clinton gibi. Ayrıca Suriye devletinin başta ordu olmak üzere kurumlarının korunması gerektiğini de söylemişlerdi. Bölge ülkelerine, IŞİD ve Nusra'yı terör listelerine almaları için baskı yapanlar da kendileriydi.

 

Bununla birlikte Obama ve askeri-siyasi liderleri bu konuda, Esad'ın bakış açısına sahip. Suriye cumhurbaşkanı, önümüzdeki Temmuz ayının 17'sinde yapacağı açılış konuşmasında, Amerika başta olmak üzere batının, kriz ve ülkesindeki savaş ile ilgili kendisi ile aynı bakış açısına sahip olduklarını söyleyebilecek.

 

Obama'nın sözleri, Suriye ve Irak'taki savaşın gerçekliğinden doğan doğru bir tanımlamadır. Virginia Senatörü Richard'ın geçen mayıs ayının sonlarında Esad'a gönderdiği mektupta ''Suçluları vuran kahraman Suriye ordusuna'' teşekkür ettiğini de hatırlayalım.

 

Al-Ahbar'a gelen özel bilgilere göre, senatörün mektubu tesadüfî değildi. Mektuptan önce, Suriyeli isimler ile Amerikalılar arasında gözden ırak görüşmeler gerçekleşmiş ve bu görüşmelerde mektubun ilan edilmesi üzerinde anlaşılmıştı. Bu, açıktan gelen ilk sinyaldi. Daha sonra gazetelerde bir dizi işaret gördük. Bunlardan biri de Amerikan Dış İlişkiler Meclisi eski sorumlusunun Esad ile işbirliğini talep etmesiydi. Bu tür yorumların, özellikle karar vericilere yakın olan ''Washington Post'' gazetesinde çıkmasında bir amaç var. Bu örnekler genellikle dış politikada ''değişikliği kolaylaştırıcı'' rol oynar. Benzer yorumlar ve sızıntılar, başkana yaklaşımlarını değiştirmesinde yardımcı oluyor.

 

Dolayısıyla Obama'nın söylemi de tesadüfî değil. Bunun yanında John Kerry'nin Beyrut'un kalbinden, Hizbullah ve İran'a, Suriye'de çözümü kolaylaştırmak adına yazılı metin üzerinden yaptığı çağrı da tesadüfî değil.

 

 

Ciddi bir değişiklik mi geliyor?

 

 

- Amerika Irak'ta tekrar teröre karşı savaşmaya karar verdi. Iraklılarla nasıl işbirliği yapacak? Irak, Lübnan ve Ürdün'deki terörü, şu an terörün kaynağı olan Suriye ile ilişki kurmadan nasıl engelleyecek? Suriye ile işbirliğine karar verirse de ılımlı muhalefetin bittiğini söyledikten sonra kimle iletişim kuracak? Ordudan başkası var mı?

 

- Birleşmiş Milletler, Suriye'nin kimyasal stoklarını tamamen teslim ettiğini onayladı. Bu çok önemli stratejik bir nokta. Bu durum, Suriye ile işbirliği yapmanın, onunla çatışmaktan daha iyi olduğunu göstermiş oldu. Bunun ardından kimyasal gibi işbirliği örneklerini çoğaltmak adına gelen çağrılar var.

 

- Nihayet Golan cephesi hareketlenmeye başladı. Son gelişmeleri yakından izleyenler, bu cephenin ne kadar hareketli olduğunu görecektir. Sırlarını, sadece sınırda savaşan taraflardan yani İsrail ve Suriye ordusu ile bu ordunun müttefiklerinin bileceği sürprizlere açık bir hale geldi. Amerika bu sınırı, Suriye ordusu ile direkt iletişim kurmadan nasıl kontrol edecek?

 

- Lübnan'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri, Suriye'nin katılımı olmadan neredeyse imkânsızdır diyebiliriz. Geçen aylarda gerçekleşen görüşmeleri takip edenler Amerikalı ve Fransızların, Şam'ın görüşünü almak için İran'ın kapılarını çaldıklarını görmüştür.

 

Aldıkları cevap ise şöyleydi: ''Şam'a gidin. Biz şimdi nükleer dosyayı sona erdirmek ve müzakereleri sınırlandırmak istiyoruz.'' Lübnan hükümetinin oluşturulma ve güvenlik planlanma sürecine bakıldığında İran'ın, gidişatı kolaylaştırmak için Şam ile görüş alışverişinde bulunduğu görülecektir. Arabistan'a baskı yapan Amerikalılarla da uzlaşıldı.

 

- Unutulmaması gereken başka bir konu da Ruslarla Suudiler arasındaki mutabakatlar. Bir haftadan az bir süre içinde iki ülkenin dış işleri bakanları birbirlerini ziyaret etti. Irak gibi Suriye dosyası da, arzu edilen uzlaşı konularının başında geliyor. Rusya, Arabistan'ın Suriye rüzgârını değiştirmek istiyor. Rus liderler, Arabistan-Şam buluşmaları ile neticelenmesini istedikleri girişimlerde bulundular. Bu girişimlerin karşılığında, batının Arabistan'a medya saldırıları başladı. Örneğin İngiliz ''Times'' gazetesi açıkça, Irak'taki terörü Riyad'ın finanse ettiği esası üzerine, Riyad üzerindeki örtülerin kaldırılması çağrısı yaptı. Times'e göre İngiltere'nin ve batının çıkarlarına zarar veriyor. Arabistan'ın ise kendisinin anlatıldığı tüm bu profillere karşı tepkisiz kalması çıkarına değil. Irak'ta bir sonraki hükümet konusunda siyasi uzlaşılar için iklimi değiştirmenin zamanı geldi.

 

- Terörün yayılmasını engellemek amacıyla Amerika-Rusya-İran-Arabistan-Suriye mutabakatının gerekliliğini unutmamak gerek. Irak ve Suriye rejimlerine baskı kurmak amacıyla, daha önce bazı devletlere sunulan ''cihadçı örgütlere yardım limiti” şimdi kısıtlanmaya başlandı. Bölge devletleri, önlerindeki seçeneklerden birini seçmek zorunda: Teröre karşı savaşacak trene mi binecekler yoksa istasyonlarda, terörü vuracak devletlerin öfkesini mi bekleyecekler? Teröre desteğe devam etmek intihar anlamına da geliyor.

 

- Bugün denklem, daha önceki herhangi bir andan daha açık bir hale gelmiştir. Obama, belirleyici olabilecek güçte ılımlı bir muhalefetin varlığını reddettiği sürece, bölgesel ve batılı devletler gibi kendi ülkesi de IŞİD, Nusra ve El-Kaide'yi terör listesine alıp, ortadan kaldırılmaları gerektiğini vurguladığı sürece, bölgesel ordular ile işbirliği yapmak zorunda. Bu işbirliği Obama-Amerika için kaçınılmaz olmuştur çünkü Irak'ta direkt karasal bir savaş istemiyorlar.

 

- İki yüze sahip bir kılıç tanımı yapanlar var. Bunlar Obama'nın, terörü yarattıklarını düşündükleri Suriye rejimine yardım etmeyeceğini, aksine rejimi vuracağını söylüyorlar. Alternatif bir güç olsaydı mümkün olabilirdi. İran-Amerikan müzakerelerinden önce de mümkündü diyebiliriz. Lakin bugün alternatifler yok. Suriye'ye açılmadan ne Irak'taki terörü vurabilirler, ne de İran ile tam bir uzlaşıya varabilirler. Bugün talep edilen, bu dönüşümün nasıl sağlanacağına dair çözümlerdir. Obama'nın sözlerinden tam olarak bunları anlıyoruz. Esad bekliyor. Kapısını kırmayı başaramayanların, aynı kapıyı yakın zamanda çalmalarını. Belki de çalmaya başlamışlardır.

 

 

Çev: Hasan Sivri

 

medyasafak.com