Newsweek: Maliki yıllardır Irak’taki CIA ajanlarının üzerine gidiyor

Newsweek: Maliki yıllardır Irak’taki CIA ajanlarının üzerine gidiyor
Amerikalılara göre Maliki İran'ın adamı mı? "Emekli ve muvazzaf üç CIA yetkilisine göre, İran’la yakın bağları olan Şii Müslümanların liderlik ettiği Irak hükümeti, birkaç yıldan beri ülkedeki ABD güvenlik personeline ve casusluk teşkilatına karşı saldırgan bir kampanya izledi."

 

Maliki yıllardır Irak'taki CIA ajanlarının üzerine gidiyor

 

Jeff Stein

 

 

Newsweek

 

 

Irak'a giden ABD askeri danışmanları, kiminle konuştukları ve nereye gittikleri konusunda daha dikkatli olsalar iyi olur: Iraklı “müttefiklerinin” onları izliyor olacakları hemen hemen kesindir.

 

Emekli ve muvazzaf üç CIA yetkilisine göre, İran'la yakın bağları olan Şii Müslümanların liderlik ettiği Irak hükümeti, birkaç yıldan beri ülkedeki ABD güvenlik personeline ve casusluk teşkilatına karşı saldırgan bir kampanya izledi. 2004'te Irak'ta CIA yerel şefi yardımcısı olan ve halen bu ülkede petrol işletmeciliği danışmanı olarak geniş bağlantılara sahip olan eski CIA yetkilisi John Maguire, “bizi bir battaniye gibi sarıyorlar” diyor.  

 

Maguire'in ve diğerlerinin söylediğine göre Irak'ın karşı casuslarının ilk hedefleri, yeni filizlenen ve 2004 yılında CIA tarafından kurulmuş olan Irak Ulusal İstihbarat Servisi (INIS) içindeki CIA bağlantılarıydı. Kuruluşun ilk şefi, uzun süre CIA için çalışmış, diktatör Saddam Hüseyin'e karşı tezgâh kurmuş bir Iraklı Sünni olan General Muhammed Şahvani idi. INIS kısa süre sonra rakibinin, yani Başbakan Nuri el Maliki'ye bağlı, Şii liderliğindeki İçişleri Bakanlığı'nın hücumuna uğradı.

 

Maguire Newsweek'e “Şüpheli gördükleri herkesi, temel olarak da bizim istihbarat servisine yerleştirdiğimiz kişileri kovdular ve denetimi Şiiler ve İran'ın etrafında sağlamlaştırdılar” diye anlattı. 2007 yılında Şahvani görevden uzaklaştırılmış.  “Arkasından da [CIA'e karşı] teknolojik operasyonları tüm olanaklarla başlattılar. Gerçek anlamda bizimle didişmeye başlamaları yaklaşık iki yıl önceydi.”

 

Maguire ve diğer eski CIA operasyon görevlisine göre Iraklılar, muhtemelen İran'dan gelecek şekilde sofistike cep telefonu izleme teçhizatları edindi ve özellikle Maliki hükümeti içindeki casusları ortaya çıkarmak üzere CIA çalışanlarını izlemeye başladı. Başka bir kaynak, Irak'a üç seyahat yapmış olan bir paramiliter operasyon uzmanı, “teşkilattan insanların kimlerle buluşup kimlerle konuştuğuyla ilgileniyorlardı” diyor. Her ne kadar konu hakkında tartışmasına izin verilmese de, bu kaynak, isminin açıklanmaması şartıyla sözlerinin alıntılanmasını kabul etti, çünkü Irak'a yeni gelen ABD'li danışmanların ikaz edilmesi gerektiğini düşünüyor.

 

Irak güvenlik servisleri hakkında, “onlar çok saldırganlar” diyor ve “İran'ın elinde bulunan en iyi ekipmanlara sahip olduklarını” söylüyor. Buna, bir cep telefonuna kilitlenip, bağlantılardan fotoğraflara ve müziğe kadar her veriyi çekebilen, StingRays diye bilinen cihazlar da dahil.

 

Maguire'in söylediğine göre bugün Irak'taki CIA çalışanları, kimlerle buluştuklarını tespit edebilmeleri için Iraklı ajanların işini çok kolaylaştırıyor.  Ajanların ABD büyükelçiliğinin de bulunduğu, Bağdat'taki yüksek güvenlikli Yeşil Bölge'nin dışında çalıştıklarını belirten Maguire, “yaptıkları her şey telefon üzerinden yapılıyor, Irak ve İran da bunu görebiliyor” diyor.

 

Şimdiki ajanlar topluluğunun geçmişteki standartları taşımadığı, eski kuşak CIA görevlileri arasında yaygın bir şekilde görülen bir yakınma. Fakat Maguire en azından, istihbarat jargonunda vaka istihbarat görevlisi denilen bazı kişilerin nasıl olup da kendilerini Iraklılara buldurduğu konusunda şaşkınlık yaşıyor. “Son birkaç yılda şehirde araba kullanırken kim bilir kaç defa bir ön araç, arkasında bir vaka istihbarat görevlisini taşıyan bir araç ve en arkada da bir arka takip aracından oluşan bir konvoy görmüşümdür. Bu örneklerde vaka istihbarat görevlisi de yolcu koltuğunda oturur ve bacak bacak üstüne atıp gazete okurdu. Biz burada yasadışı koleksiyon simsarlığı yapmıyoruz. Bu, utanç verici bir durumdur.”

 

Söylediğine göre güvenliği arttırmak için daha fazla CIA ajanının şehirde saklanması gerekiyor. “2004 senesinde durum bozulduğu zaman, Yeşil Bölge'ye girmek için güvenlik çizgilerini geçmeye son verdik” diyen Maguire, şöyle konuşuyor:  “Elimizdeki unsurlarla birlikte şehirde, güvenli evlerde kaldık. Bugünün teknolojisiyle, gizli mesajlar göndermek için büyükelçiliğe dönmek gerekli değildir. Bu mesajları her yerden gönderebilirsiniz. Güvenlik çizgilerini geçmek her zaman en riskli olanıdır, hem güvenlik açısından, hem de karşı istihbarat boyutu bakımından böyledir. Bu yüzden, eğer Yeşil Bölge'ye girmezseniz, birçok insanın gözüne de batmazsınız.”

 

ABD ve Irak, mevcut olağanüstü durumla baş etmeye çalışırken, müttefik oldukları kurgusunu sürdüreceklerdir. Pentagon'a göre ABD'li 90 askeri danışman, ABD ve Irak personelinin istihbarat paylaşımında bulunacağı iki ortak enformasyon merkezinden birini oluşturmaya başlayacak. CIA'in paramiliter görevlisine göre ise “Dikkatli olsalar iyi olur. Iraklılar onlara sataşacaklardır.”

 

 

Çev: Selim Sezer

 

medyasafak.com