İsrail, roketlerin isabeti konusunda yalan söylüyor

İsrail, roketlerin isabeti konusunda yalan söylüyor
Haberlerde roketlerin “ıssız yerlere” düştüğünün aktarılması, Hamas’ın menzil ve yönlerde değişiklik yapıp gerçekten de “ıssız yerleri” vurmasını sağlamayı amaçlıyor. Bu haberlerin gerçek anlamı, roketlerin isabetli olduğu gibi, Hamas’ın İsrail içindeki istihbarat ağının hedef verisi sunma konusunda hayli etkili bir iş yaptığıdır.

 

 

 

Gordon Duff

 

 

 

Press TV

 

 

Roketler Tel Aviv'i vuruyor mu? İsrail'in inkarlarını ve basın bültenlerini inceleyen uzmanlar ve buradaki “medya dostları”, çınlayan bir “evet!” sesi veriyor.

 

Eski bir hava savunma birimi komutanı olan bir Amerikan askeri görevlisi, İsrail'in propaganda kampanyası için “adeta zavallı Winston Churchill'i mezarında ters çeviriyorlar” ifadesini kullandı.

 

Haberler İsrail'in gelen Hamas roketlerini “sükunetle karşıladığını” söylerken, istihbarat raporları başka bir hikaye anlatıyor. İsrail'in genelde kendi savaşını başkasına yaptırdığı düşünüldüğünde beklenebileceği gibi, panik var.

 

İsrail'in stratejisinin temel unsuru İkinci Dünya Savaşı sırasında Britanya'dan öğrenilmiş bir şeydir. Hamas roketleri yalnızca etkileri rapor edilmişse ve menzili ve yönü, belki de Tel Aviv merkezini vurmaya ayarlanmışsa hedef alınabilir.

 

Haberlerde roketlerin “ıssız yerlere” düştüğünün aktarılması, Hamas'ın menzil ve yönlerde değişiklik yapıp gerçekten de “ıssız yerleri” vurmasını sağlamayı amaçlıyor. Bu haberlerin gerçek anlamı, roketlerin isabetli olduğu gibi, Hamas'ın İsrail içindeki istihbarat ağının hedef verisi sunma konusunda hayli etkili bir iş yaptığıdır.

 

Başka “vuruşlar” da oluyor, özellikle de, 1988 yılında nükleer silah yapımında aşırı kapasite kullanımından kaynaklı bir koruma hatası nedeniyle ciddi hasar görmüş olan Dimona nükleer silah tesisine. Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) raporlarına göre Dimona'nın kritik bir bölgesi bir darbe aldı.

 

Her ne kadar haber kuruluşları bunu silse de UAEK Dimona'dan bir nükleer silah tesisi olarak söz etti ve tesisin bölge için bir tehlike arz ettiğini, %15'ten fazla kapasiteyle çalışamayacağını söyledi. Raporda Dimona'nın 1988 yılından beri %25 kapasiteyle çalıştığı, ancak reaktör soğutma kapasitesinin yetersizliği ve nötron bombardımanından kaynaklı riskli koruma sistemi nedeniyle bu düzeyde bile arızalarla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Dimona, bölgenin önemli bir bölümünü yaşanamaz hale getirebilecek bir “saatli bomba”dır.

 

Gülünç yalanlar

 

Bir süredir İsrail'in Gazze'ye yönelik bir katliam planı yapıldığı biliniyordu. Suriye'de El Kaide'yi destekleme, Ukrayna'da etnik temizliği, Irak'taki terörizmi ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika çapında Hristiyanlara yönelik saldırıları destekleme rolleri bilinir hale geldikçe, giderek artan düzeyde, Gazze'ye yönelik bir akın zorunlu bir düzenbazlık haline geldi.

 

Benzeri bir şekilde, basının olayı ele almadaki öngörülebilir tarzı, giderek içi boş hale gelmektedir. Bu tür şeyleri bilen insanların gayet iyi bildiği gibi yeryüzünde İsraillilerden daha az “kahramanlık” yapan insanlar yoktur. Misafir işçilerle, bir sosyalist “ana devlet”le, ABD “refahının” finansmanlarından hayat bulan İsrail, başkalarının emeğiyle, parasıyla ve fedakarlıklarıyla var olmuştur. Amerika onların faturalarını öder, onların savaşlarını yürütür ve suçlarının üzerini örter.

 

“Demir Yamuka”

 

Tıpkı Birinci Körfez Savaşı sırasında ABD'nin kurduğu Patriot füze savunma sistemi gibi, “Demir Kubbe” sistemi de bir halkla ilişkiler projesinden ibarettir ve temelsiz bir mittir.

 

İsrail, Akdeniz'de konuşlanmış bir veya daha fazla ABD Deniz Kuvvetleri AEGIS gemisi tarafından korunuyor. Bu, gerçek “Demir Yamuka”dır. İsrail'in ev yapımı yardımcı radar sistemleri ilkeldir; bunların ek motorları yetersizdir ve kendi savunma sistemi, belki de yerinde bir şekilde, Hamas'tan daha fazla hasara yol açmakla suçlanmıştır.

 

İsrail'in hava savunma sistemleri, füzelerin motor arızası yapması ve yerleşim alanlarına düşmesi sebebiyle evleri yıkmış ve Yahudilerin ölümüne sebep olmuştur. İsrail içinde bu bilgiyi yayanlar, birkaç saat ömürlerinin kalmasıyla tehdit edilir.

 

Hamas'ın roketlerinin başarılı bir şekilde devre dışı bırakıldığı iddiası için gülünç denilebilir. Bir devre dışı bırakma simülasyonu yapmak için bir İsrail roketinin yoluna yavaş uçan bir insansız uçak yerleştirmek ve ikisinin tesadüfen çarpışmasını ummak gerekir. Eğer bir “kaçırma” olursa, her zaman insansız uçağınızı kendi kendinize vurabilir ve bununla ilgili yalan söyleyebilirsiniz.

 

Bu yapılıyor, gerçekte, herkes yapıyor. Reagan yönetimi, Yıldız Savaşları veya Stratejik Savunma İnisiyatifi (SDI) programının geliştirilmesi sırasında defalarca bunu yaparken görülmüştü. İsrail yalan söyleyen tek ülke değildir.

 

Sonuç

 


İsrail'in Gazze'ye girmesi bekleniyor. Orada Hamas'ın, İsrail'in Irak'ta IŞİD'e temin ettiği silahlarla aynı kalitede silahlara sahip olup olmadığını keşfedecekler. 2006 yılında, Amerikan ve Rus yapımı kılavuzlu omuzdan ateşlemeli zırh delici sistemlerle karşılaşan İsrail tankları ve helikopterleri, Hizbullah tarafından perişan edilmişti.

 

Önümüzdeki günlerde cevap bulacak bir soru, İsrail'in vekil partneri, iktidarda bulunan Mısır askeri cuntasının, Gazze'nin özsavunma amaçlı silah sistemini bloke etme konusunda ne derece başarılı olduğudur.

 

Açığa vurulması gereken bir şey de, Türkiye'nin Mavi Marmara'nın vurulması sonrasında verdiği Gazze'ye destek sözünü yerine getiremediğidir.

 

Gördüğümüz şeyin bir diğer boyutu da IŞİD'in Hamas'ı destekleme konusunda verdiği sözü yerine getirmedeki mutlak başarısızlığıdır. IŞİD sadece iki hafta önce, İsrail'i nükleer silahlarla vurmakla tehdit etmişti.

 

Biz IŞİD'in ataletini görürken ve sessizliğini “duyarken”, onların yönetici kadroları, ABD Özel Kuvvetleri, Çeçenler ve hatta İsrail Ordusu'na bağlı “komandolar” hakkındaki hikayeler inandırıcı hale geliyor.

 

Hamas yalnız kalırken, dünyada bunu farketmeyenler daha da az. İsrail'in barbarlığını savunma amaçlı veya meşru görenler az. Giderek daha fazla sayıda insan ise kaçırmaları, okullardaki ateş açmaları ve bombalı araç saldırılarını görüyor ve bunun “yanıltma harekatı” terörizmi olduğunu düşünüyor.

 

Yanıltma harekâtı terörizmi İsrail demektir; onlar için hep böyle olmuştur.

 

 

medyasafak.com