IŞİD Haseke saldırısı için geri sayıyor

IŞİD Haseke saldırısı için geri sayıyor
IŞİD'in bölgeye saldırısı, Haseke ili savunucularının, Suriye ordusundan Kürt Halk Koruma Birliklerine (YPG) kadar, cephelerini birleştiriyor. Kürt liderler, sadece Suriye ordusunun doğudaki varlığını da tehdit eden ortak tehlikenin dayattığı şartlarda değil başka şartlarda da daha fazla koordinasyon için ''Şam'dan, demokratik özerklik yönetimine karşı daha açık bir siyaset izlemelerini, yönetime yaklaşımlarında daha esnek olmalarını ve yönetimi tanımalarını istiyorduk'' diyor.

 

Muhammed Ballut

 

Es-Sefir

 

 

Hıristiyanlar Musul'dan tehcir edildikten sonra, sırada Cezire bölgesi için tehcir senaryosu veya ''Hıristiyan Suriye'' olan Haseke üzerinde tezgâhlanan ölüm senaryosu var.

 

1401 yılının başlarında Tümurlenk ordularının, Haseke kenti yakınlarında Tel Tneynir'e ulaşmasıyla birlikte Moğollar tehcir sezonunu açmış oldu. Tel Tneynir Süryaniler için hayati önem taşıyan, bölgede tutunmalarını sağlayan ve en önemli anıtlarının olduğu yer olarak kabul ediliyor. Bu bölgede pek çok tarihi manastır, cami, hanlar, dükkânlar ve hamam kalıntıları bulunuyor.

 

Mardin, Diyarbakır, Midyat ve Urfa'da yaklaşık 750 bin Süryani-Keldani-Asurinin katliamlardan geçirilmesi ile birlikte tehcir politikası, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlılar tarafından da izlendi. Binlercesi tarihi topraklarından sürgün edildi.

 

Moğolların ve Osmanlıların Hamidiye Alaylarından sonra şimdi de devrede, Doğu Hıristiyanlığının beşiği ''Fırat Ceziresine'' saldıran Irak-Şam İslam Devleti var. Son planları; Hıristiyanları, Haseke bölgesinde başkentlerini kurdukları Haseke, Qamışlo, Kahtaniye, Malikiye ve Ras El-Ayn gibi yerlerden kovarak tehcirlerini tamamlamak. Bir yıl önce Nusra Cephesi ve cihatçı örgütlerin saldırısından sonra çoğu bu bölgelerden göç etmişti. 4500 yıl Asuri, Keldani ve Süryani toplumlarını Habur havzasında, tarihi ve kültürel kaleleri olan Haseke'de birbirine bağladı.

 

Haseke'de 100 bin Hıristiyan var. 350 bini de daha önceki yıllarda İsveç, Almanya, ABD ve diğer ülkelere göç etmişti. IŞİD ise Irak ve Suriye sahalarını birleştiren ve onu Haseke güneyine kadar getiren ''işgal'' dinamizminden istifade ederek, Haseke ve kırsal bölgelerinde Musul senaryosunu tekrarlamak istiyor. IŞİD burada kentini güneyini korumakla mükellef 121.topçu birliğini ele geçirdi.

 

''İslam Devleti'' (IŞİD) burada Hıristiyanların bulunduğu Haseke, Şencar ve Ninova bölgelerini birleştirmeye çalışıyor ama Hıristiyanlar olmadan. Süryani, Keldani ve Asuri kiliselerini ve hedef alan etnik ve dini temizlik bağlamındaki Musul'daki tehcir operasyonu gerektiği kadar tepki görmedi.

 

Hızlıca ele geçirilen 121. alay, 17. birliğin en iyi parçalarından biri. İçindeki askerler kente doğru çekildi. Çatışmalar sırasında 50'si öldü. İşgalciler 153 ton pamuğu yaktı ve birliğin yakınlarındaki depolarda bulunan buğday silolarını yağmaladılar. ''İslam Devleti'' finansal ve ekonomik gücünü katladığı bu süreçte, nüfusun da azaldığı bölgelerde, etnik ve dini temizliğin yanında stratejik bir hedefin peşinde. Haseke saldırısındaki bir başka hedef, Habur ve Ca'ca nehrinin arasında ve Fırat'a dökülmeden önceki üçgen bölgede, 4 milyon dönümlük verimli araziyi kontrol altına almak.

 

IŞİD, nüfusun ana bileşenini Kürtlerin oluşturduğu bu bölgeyi işgal planına Kürt unsurlarını katmayı tercih etti. Bunun yanında bu işgal planında, içinde çatlak yaratmak istediği ''Kürt İslam Cephesi'' liderlerini de kullanma kararı aldı. Bu bağlamda ''Demokratik Birlik Partisine'' (PYD) karşı savaşa katmak üzere İsam el-Kurdi'nin (Ebu Bekir El-Kurdi) birkaç grup ile ''Kürt İslam Cephesinden'' ayrılmasını sağladı. IŞİD lideri Ebu Bekir Bağdadi, artık orta şiddetteki topçuların menzilindeki kente yönelik askeri operasyonun liderliğine de Hattab el-Kurdi'yi atadı. Kentin pazarlarından birini hedef alan havan topu saldırısında da 9 kişi öldü. Bölgedeki veriler IŞİD'in, Haseke'ye içeriden nüfuz etmek için hücrelerini uyandıracağı ve harekete geçireceğini gösteriyor, tıpkı geçen hafta ''Baas Partisinin'' merkezine yönelik gerçekleştirdiği saldırı gibi. 4 Kürt intihar eylemcisi, parti binasında kendilerini havaya uçurarak kentteki parti sorumlusu Hana Ataullah'ı ve 6 Baas üyesini öldürmüştü. IŞİD de 121. alay düştükten sonra kente 3 cepheden saldırı başlatarak pençelerinin arasına almak istedi: 123. alayın ve Kürtlerin direnişi ile karşılaştığı Kokab Dağı üzerinden, kentin batısından Nişve cephesinden ve güneyindeki Gveyran mahallesi üzerinden.

 

3 cephede darbe yiyen IŞİD'in liderleri, stratejilerini gözden geçirmek amacıyla 2 gün önce bir toplantı gerçekleştirdiler. IŞID daha önce 3 hafta süren saldırılardan sonra Demokratik Özerklik yönetimindeki kırsal bölgelerde sağladığı ilerlemelere rağmen Ayn el-Arab'ı (Kobani) işgal etmede de başarısız oldu. Türkiye sınırından Kobani'ye geçen 1500 ''Kürdistan İşçi Partisi'' (PKK) savaşçısı olmadan, Halk Koruma Birliklerinin (YPG), IŞİD'in Musul'daki işgal ile birlikte ele geçirdiği Irak ordusunun teçhizatları ile donanmış haldeki saldırılarına karşı koyması mümkün olamazdı.

 

Kürt kaynakları da IŞİD örgütünden onlarca militanın, Türk ordusunun gözü önünde, geçen haftalar boyunca sınırları aşarak Türkiye'den Suriye'ye geçiş yaptığını aktarıyor. Görünüşe göre kuzeydeki sahanın PKK'nın katılacağı ve Suriye savaşında yıpratılacağı bir sahaya dönüşümünde genişleme var.

 

IŞİD'in bölgeye saldırısı, Haseke ili savunucularının, Suriye ordusundan Kürt Halk Koruma Birliklerine (YPG) kadar, cephelerini birleştiriyor. Kürt liderler, sadece Suriye ordusunun doğudaki varlığını da tehdit eden ortak tehlikenin dayattığı şartlarda değil başka şartlarda da daha fazla koordinasyon için ''Şam'dan, demokratik özerklik yönetimine karşı daha açık bir siyaset izlemelerini, yönetime yaklaşımlarında daha esnek olmalarını ve yönetimi tanımalarını istiyorduk'' diyor. Ortak tehlike, Hattab el-Kurdi aracılığı ile Kürtlerin projesini ve Şam merkezi görünürlüğünün ortadan kalkmasıyla Suriye'deki ilk yerel yönetim deneyimi olan Rojava'yı tehdit ediyor.

 

Görünüşe göre cephelerin coğrafyaları, Kokab Dağı çevresine konuşlanarak 123. alayın düşmesini engelleyen Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) ile Suriye ordusu arasında işbirliğini dayattı. Ama bu işbirliğinin sapmaya uğraması ve bir ittifaka dönüşümü ancak IŞİD'in askeri dinamizminin bölgeye dayatmasıyla birlikte genişleyecek çatışmalara, Irak cephesindeki gelişmelere ve Haseke'de tam zamanlı savaş verebilmek için Ebu Bekir Bağdadi'nin Ninova'nın batısında sağlayacağı kontrol alanına bağlı. Bu durum, Haseke ve Kamışlı'daki geçici işbirliğini daha gerçekçi bir ittifaka doğru geliştirebilir.

 

Kürtler, Şam ile işbirliği çerçevesinde, 123. alay ile beraber Haseke'de savunma hattı inşa etmek üzere kuvvetlerini bölgeye yığmaya başladı. Dün, kentin ortasında geçit töreni de düzenlediler. Gelen bilgilere göre Kürtler Kamışlı'daki noktalarını, bölgeden bir lider olan Muhammed Faris'in komuta ettiği Ulusal Savunma Güçlerine teslim ederek savaşçılarını Haseke'ye gönderdi. Ras el-Ayn yakınlarındaki Tel Temir'den savaşçılar da, savaşa hazırlık yapan Haseke'ye doğru yol aldı. Haseke aşiretleri de genel seferberlik durumuna geçerek kenti savunma amaçlı yönetim oluşturulmasını kabul etti. Son saatlerde ise IŞİD Kürtlere güven vermek amacıyla, söylendiği gibi ve Musul'da Hıristiyanları, Şiileri ve Ezidileri tehcir ettiği gibi Kürtleri tehcir etme planları yapmadığını açıkladı. Fakat örgüt, Kürtleri Kobani ve Tel Abyad kırsallarında katletmeye devam ediyor.

 

IŞİD'in bölgede kullanabileceği büyük çevresi ve destekçileri yok. Bu durum, kent için etkin savunma sağlayan bir unsur. Kentin güneyindeki Gveyran Mahallesi, Suriye hükümetinin 60'lı yıllarda inşa ettiği bir alan. IŞİD buradaki cephede, kendine yerel unsurlardan bir çevre edinmeyi başaramadı. 15 bin kişinin yaşadığı mahallede Deyr Zor'dan gelenler ve bedevi (göçmen) kabile üyelerinin karıştığı ''Şveya'' aileleri var. Mahallenin bir kısmı Nusra Cephesi örgütünü çatısı altında ''Gveyran Ahrarları (Özgürleri) Tugaylarını” kurmuştu. Bunlardan bazıları da Haseke güneyinde, Şedadi, El-Hol ve Tel Hamis gibi sonradan IŞİD'in ele geçireceği savaş sahalarında görev yaptı. Bu bölgelerin tümü ''IŞİD ordusunun'' ve komşu Irak'tan ele geçirilen silahların toplanma merkezlerine dönüştü.

 

Saf değiştiren ve sonradan halife Bağdadi'ye biat eden milletvekili Halo el-Halo'nun üyesi olduğu ''El-Idvan'' aşiretinin bir kısmı dışında IŞİD, aşiretlerden destek alarak kenti içeriden düşürecek bir dayanak noktası bulamadı. Şammar aşiretinin lideri Hamidi Dahham El-Carba ise seçimini gerçekçi yaparak ''İslam Devletinin'' Cezire'de yayılmasını engellemek amacıyla, Kürtler, Araplar ve aşiretler arasında ittifaka gitti. ''Suriye Ulusal Koalisyonunun'' eski lideri Ahmed el-Carba'nın amcasının oğlu (Hamidi Dahham) aynı zamanda Cezire'deki demokratik özerklik yönetimini Kürtlerle birlikte yönetiyor (eşbaşkan) ve şöyle diyor: ''Şam'a hükmeden Fırat Ceziresine de hükmeder.''

 

 

Çev: Hasan Sivri

 

medyasafak.com