Ruhani’nin danışmanı, İran’ın imparatorluğa geri dönmesi çağrısı yaptığını reddetti

Ruhani’nin danışmanı, İran’ın imparatorluğa geri dönmesi çağrısı yaptığını reddetti
Suudi Arabistan tarafından finanse edilen El-Arabiye hatalı bir şekilde Yunusi’nin “İran bugün tarihte olduğu gibi bir imparatorluk haline gelmiştir ve başkenti şimdi Bağdat’tır. Burası dün olduğu gibi bugün de medeniyetimizin, kültürümüzün ve kimliğimizin merkezidir” dediğini aktardı. CNN Arapça servisi manşetten, Yunusi’nin “İran bir imparatorluktur ve başkenti Irak’tır. Biz bölgeyi Vehhabilerden, yeni-Osmanlılardan ve ateistlerden koruyoruz” dediğini yazdı.

 

 

 

Arash Karami

 

 

Al-monitor.com

 

 

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin etnik ve dini azınlık işleri danışmanı Ali Yunusi,  bölge ülkeleri arasında birlik öneren yorumlarına dair bir izahatta bulundu. Sözleri, onları eski İran imparatorluğunun canlandırılması olarak yorumlayan Arapça medyada eleştirilere yol açmıştı. Konferansta bulunan eski bir İran cumhurbaşkanı yardımcısı da Yunusi'nin yorumlarının aleyhinde konuşmuştu.

 

Yunusi, İran'ın düşmanlarını 8 Mart'taki konferansta yaptığı yorumları anlamından saptırarak propaganda yapmakla suçladı ve kendisinin basit bir şekilde, İran, Tacikistan, Afganistan ve Irak da dahil olmak üzere bölge ülkeleri arasında “tarihi ve kültürel bir birlikten” söz ettiğini söyledi. Yunusi, sunduğu önerinin bir “birlik” önerisi olduğunu ve “bir imparatorluğun yeniden doğması anlamına gelmediğini”, komşuların karşılıklı tehditlerle mücadele etmek için işbirliği yapması gerektiği anlamına geldiğini söyledi. İran'ın resmi pozisyonunun da, “öteki ülkelerin ulusal sınırlarına ve toprak bütünlüğüne saygı göstermek” olduğunu ekledi.

 

Yunusi özellikle, “Şu anda Irak sadece medeniyetimizin etki alanının bir parçası değil, aynı zamanda bizim kimliğimiz, kültürümüz, merkezimiz ve başkentimizdir ve bu mesele dün olduğu gibi bugün de böyledir. Zira İran ve Irak'ın coğrafyası ve kültürü, birbirimizle savaşsak da, bir olsak da birbirinden ayrılmaz” sözlerinden ötürü eleştirilmişti. Yunusi bu sözlerle ilgili olarak “Benim kastettiğim şey bizim sınırlarımızı kaldırmamız gerektiği değil, çıkarlarımızın ve güvenliğimizin içiçe geçmiş olması sebebiyle İran platosundaki bütün ülkelerin birbirine yakın olması gerektiğiydi” şeklinde konuştu.

 

Yunusi'nin bu ülkeler arasında “doğal birlik” çağrısı, özellikle de Fars Körfezi'nin Arap ülkelerinin, İran'ın şu anda  eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in doğum yeri olan Tikrit'te “İslam Devleti”ne karşı savaşan Iraklı güçlere verdiği destekten kaynaklı hassasiyetleri nedeniyle, İran'ın bölgesel rakipleri tarafından hoş karşılanmadı.

 

Suudi Arabistan tarafından finanse edilen El-Arabiye hatalı bir şekilde Yunusi'nin “İran bugün tarihte olduğu gibi bir imparatorluk haline gelmiştir ve başkenti şimdi Bağdat'tır. Burası dün olduğu gibi bugün de medeniyetimizin, kültürümüzün ve kimliğimizin merkezidir” dediğini aktardı. CNN Arapça servisi manşetten, Yunusi'nin “İran bir imparatorluktur ve başkenti Irak'tır. Biz bölgeyi Vehhabilerden, yeni-Osmanlılardan ve ateistlerden koruyoruz” dediğini yazdı. CNN Arapça servisinin aktardığı ilk cümle yanlış çeviri iken, Yunusi 8 Mart'taki konferansta İran'ın bölgeyi Vehhabi, tekfirci, Siyonist ve Batı tahakkümünden koruduğunu söylemişti. El-Arabiye'nin haberi 3 binden fazla kez tweet'lendi ve  Facebook'ta 4 binden fazla kişi tarafından paylaşıldı.

 

Eski İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Ali Abtahi de Yunusi'yi eleştirerek, konferansa katıldıktan hemen sonra Facebook hesabından, “Bölgedeki Arap ülkeleri İsrai'in İran hakkındaki korkuları konusunda göreceli bir fikir birliğine ulaşmışken, şimdi bu yorumlar Ahmadinecad'ın tehdit edici konuşmasıyla aynı şekilde değerlendirecektir” diye yazdı. Abtahi, “İnsanlar, hükümetlerinden bağımsız olarak ülkeleri konusunda hassastır ve bu konuşma insanların hassasiyetlerini provoke ediyor” diye ekledi.

 

Ruhani'nin etnik ve dini azınlık işleri danışmanı Yunusi, İran-Irak savaşında öldürülen Yahudi İranlıların mezarlarına çelenkler koyarak İran'ın Yahudi nüfusuna el uzatmasıyla tanındığı gibi, İran'ın üzerinde aslan ve güneş bulunan devrim öncesi bayrağa geri dönmesini önererek muhafazakarlardan tepkiler alan ve İran'da insan hakları ihlalleri gerçekleştiren kişileri eleştiren biri. Her ne kadar bir zamanlar Cumhurbaşkanı Muhammad Hatemi'nin istihbarat bakanlığını yapmış olsa da, bugün sahip olduğu mevki herhangi bir yürütme ağırlığına sahip değil. Ancak İran ile Fars Körfezi'nin Arap ülkeleri arasındaki gerilimler nedeniyle, bu yorumların tepkilerle karşılaşması anlaşılabilir.

 

 

www.medyasafak.net