"Mısır Müslüman Kardeşleri Washington’u Rahatlattı"

"Mısır Müslüman Kardeşleri Washington’u Rahatlattı"
“Bizden korkmanıza gerek yok.” Bu 2005 yılında Müslüman Kardeşlerin ABD’ye mesajıydı. Yedi yıl sonra aynı garantiyi dermeye çalışıyorlar.
Mısır Müslüman Kardeşleri Washington’u Rahatlattı

Bissan Kassab

 

“Bizden korkmanıza gerek yok.” Bu 2005 yılında Müslüman Kardeşlerin ABD’ye mesajıydı. Yedi yıl sonra aynı garantiyi dermeye çalışıyorlar.

2005 yılında Müslüman Kardeşler Mısır’daki meclis seçimlerini silip süpürdükten sonra Hayrat el-Şatır The Guardian gazetesinde “Bizden korkmanıza gerek yok” başlıklı bir makale yazmıştı.

Şatır, şimdi Müslüman Kardeşler Başkan Yardımcısı ve Özgürlük ve Adalet Partisi’nin Mısır cumhurbaşkanlığı için öne sürdüğü aday.

Bu makale, ilk defa mecliste beşte biri oranında sandalye kazandıktan sonra Batılı güçlerin Müslüman Kardeşler’in yükselişinden duydukları kaygıyı gidermeyi amaçlıyordu.

Şatır bu makalede, Mısır halkının onlara gösterdiği büyük güvene rağmen Müslüman Kardeşler’in “meclisteki pastanın küçük bir parçasından fazlasını” istemediği dile getirmişti.

444 sandalyenin sadece 150’sini elde ettiklerini, çünkü büyük oranda adayın yer elde etmesinin sisteme karşı bir provokasyon addedileceğini ve bunun yanlış şeylere sebep verebileceğini bildiklerini de sözlerine ekledi.

2005’te yayınlanan makalede ayrıca “tüm siyasi ve dini grupların haklarına saygı” ve Şeriat vurgusu yapılmaması gerektiğine de dikkat çekiliyordu.

Şatır bugün Mısır’da en üst konuma ulaşmaya çalışırken, Batı’yla özellikle de ABD’yle yakınlaşmasının meyvelerini topluyor.

O bu yarıştaki konumu itibariyle Selefi aday Hazem Salah Ebu İsmail’in tam karşısında bulunuyor. İkincisi diskalifiye edilmekle karşı karşıya, çünkü annesinin ABD vatandaşı olduğu söyleniyor.

Mısır seçim kanunu adayların anne ya da babasının başka bir ülkenin vatandaşı olmaması gerektiğini öngörüyor. Ancak Ebu İsmail’in taraftarları tepkilerini ortaya koymak için Cuma günü “manipülasyona hayır” sloganları eşliğinde protesto çağrısı yaptılar.

Ebu İsmail de İçişleri Bakanına annesinin vatandaşlığı hakkındaki belgeleri sağlamayı reddetmesinden dolayı dava açacağını duyurdu.

Onun taraftarlarından biri olan Mustafa Abido El-Akhbar’a verdiği demeçte ABD’nin Ebu İsmail’e karşı Şatır’ı desteklediğini, çünkü Selefi adayın ABD’nin Mısır içişlerine karışmasını engelleyerek şeraiti uygulayacağını söylediğini dile getirdi.

Bu hafta başında Reuters, Özgürlük ve Adalet Partisi dış ilişkiler komitesi üyesi ve partinin İngilizce internet sitesinin de editörü olan Sondos Asim ile görüştü.

Asim, Washington Georgetown Üniversitesi’ndeki bir forumda “ABD ile anlayışa dayalı bir köprü kurmaya başlamak” için orada bulunduklarını söyledi.

Sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Biz ABD’nin dünyadaki çok önemli rolünün farkındayız ve ilişkilerimizin eskisinden daha iyi olmasını istiyoruz.”     

Özgürlük ve Adalet Partisi Luxor milletvekili Abdul Mawgoud Dardery partinin amacının Şeraitin özel uygulamalarından ziyade onun amaçlarını gerçekleştirmek ve “sivil devlet” oluşturmak olduğunu dile getirdi.

Bu Abido’nun Şatır’ın Şeriat taraftarı olmadığını iddia etmesinin arkasındaki neden olsa gerek. O Müslüman Kardeşler’in adayının Şeriatı uygulamak istemediğini ve “din adamlarının gönüllerini rahatlatmak için tam tersini dile getirdiğini” söylüyor.  

Abido, Salı günü toplanan Şeriat Konseyi ile olan toplantısına göndermede bulunuyordu.

O bu hedefe ulaşmak için etki şahsiyetlerden oluşan bir grubu meclise yardım etmekle görevlendireceğini söyledi.

Müslüman Kardeşler Rehberlik Ofisi resmi sözcüsü Mahmut Ghezlan durumu al-Akhbar gazetesine yaptığı açıklamada, partinin Washington’a giden heyetinin amacının yalnızca “önceki rejimin üzerilerine yıktığı klişeleşmiş imajı düzeltmek” olduğunu dile getirdi.

Sözlerinin devamında “Batı’yı çıkarları hakkında rahatlatmak ve uluslararası sözleşmelere bağlı olduğumuz güvencesini vermek” istediklerini beyan etti. “Ancak, tabii ki ABD’den ya da başka birinden Şatır’ı aday olarak göstermek konusunda bir izin istemedik diye ekledi.

Ghezlan, “Bizim kararımız Müslüman Kardeşler Şurasından gelmektedir” diye de vurguladı ve ekledi: “Uluslararası sözleşmeler karşısında nasıl tavır takınılıyorsa, İsrail ile yapılan Camp David Anlaşmasına da o uygulanacaktır.”  Bununla birlikte, son kararın Müslüman kardeşler tarafından değil, Mısır halkı tarafından alınacağının da altını çizdi.

Diğer bir gelişme de, ABD hükümetinin Mısır’daki gelecek seçimlerde Müslüman Kardeşlerle bağlantı içerisinde olduğunu reddetmesidir.

Geçen Şubat ayında Senatör Lohn McCain’in Mısır ziyareti sırasında Müslüman Kardeşlerle senatör ve ABD’nin Mısır büyükelçisi Anne Patterson arasında birçok görüşme gerçekleştirilmişti.

Birkaç gün önce Kahire’de yayınlanan bir basın bülteninde ABD Büyükelçiliği “Mısır’daki gelecek seçimlerde Müslüman Kardeşlerin bir aday gösterip göstermemesi konusunda bir görüşme yapılmadığını” açıkladı.

Açıklama, “McCain ve Patterson’ın Müslüman Kardeşlere destek vermeleri istenmedi kendilerinden, ne de onlar Müslüman Kardeşlerden gelen böylesi bir öneriye desteklerini sundular” diye devam ediyordu. Açıklamada ayrıca “Mısır’da kimin başkan olacağı sorunu Mısır’ın içişlerine aittir ve tamamen Mısır halkının yükümlülüğü altındadır. ABD’nin bu konuda bir sorumluluğu bulunmamaktadır” denildi.

 

Al-Akhbar.com’da yayınlanan bu makale Hüseyin Beheşti tarafından medyasafak.com için tercüme edildi.