Pepe Escobar: Nükleer anlaşmasıyla İran, geleceğin dünya gücü olma yoluna girmiştir

Pepe Escobar: Nükleer anlaşmasıyla İran, geleceğin dünya gücü olma yoluna girmiştir
Escobar, "Bu son derece önemli, çünkü burada her şey birbirine paralel işliyor” diyor. “Yeni İpek Yolu, Avrasya Ekonomik Birliği, BRICS Kalkınma Bankası, Şangay İşbirliği Örgütü, Çinlilerin desteklediği Asya Altyapısı… Hepsi aynı şeyle ilgileniyor, o da Avrasya çapında etkileşim ve entegrasyon.”

 

 

 

Sputnik News

 

 

İran ve P5+1 ülkeleri arasındaki nükleer anlaşmasının nihayet sonuçlanmasıyla, Tahran barışçıl amaçlar için nükleer enerji geliştirebilecek. Sputnik yazarlarından Pepe Escobar'a göre, anlaşma aynı zamanda İslam Cumhuriyetinin “geleceğin büyük güçlerinden biri” olmasının zeminini hazırlayabilir.  

 

Asia Times muhabiri Pepe Escobar, “Son birkaç gündür [ABD'nin] bu yoldan geri döndüğünü hatırlayın. Obama da, yaklaşık bir hafta önce anlaşma ihtimalinin yüzde 50'den az olduğunu söylüyordu” şeklinde konuştu.


Ancak belirsizliklere rağmen, İran ile P5+1 ülkeleri – Çin, Rusya, Fransa, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya  – arasındaki müzakereler, kapsamlı bir anlaşmayla sonuçlandı.

 

"Bu kusursuz bir anlaşma değil" diyen Escobar, anlaşmanın zahmetli bir şekilde yürürlüğe sokulması gereken bazı kısımlarına işaret etti. Örneğin önünüzdeki beş ay boyunca İran, nükleer kapasitelerini sınırlayan yeni yönetmeliklerin tümüne uyduğunu kanıtlamak zorunda olacak. Batı'nın ise şimdi, İslam Cumhuriyeti'ne yönelik yaptırımların kaldırılması sürecinden geçmesi gerekecek.  

 

Ancak her şey yerli yerine oturduktan sonra, İran ekonomisi kaydadeğer bir yükselişi görecek.

 

Escobar, “İran'daki iç ekonomik durum, önümüzdeki yıl büyük gelişmelerin başlangıcını görecektir” diyor. “Asya ve Avrupa'dan birçok büyük çok-uluslu şirket var. Bunlar zor durumdalar ve şimdiden İran pazarına girmeye çalışan bir pozisyondalar. Ülke elbette daha fazla finansmana, daha fazla ticarete, elbette daha iyi yaşam standartlarına sahip olacaktır.” 

 

Escobar, “İran yavaş yavaş, yeniden Ortadoğu'da büyük bir ekonomik güç merkezi haline gelmeye başlayacaktır” diye ekliyor.

 

Escobar ayrıca, yaptırımlar kalktığı zaman pek çok Avrupa ülkesinin İran'ı alternatif bir enerji tedarikçisi olarak görmeye başlayacağını belirtiyor. Escobar'a göre her ne kadar bu durum yüzeyde Rusya için sorunlu olarak görünebilse de, rakip olmaktan uzak olan İran ve Rus pazarları bölgenin dengelenmesine yardımcı olacaktır.  

 

Escobar, “Rusya hem Avrupa'ya, hem de aynı zamanda Çin'e enerji satma konusunda çok ayrıcalıklı bir pozisyonda” diyor: “Bu sebeple İran ve Rusya arasında enerji satma konusunda bir çatışma olmayacaktır. İran elbette Asya'ya daha fazla enerji satmak istiyor, fakat bu durum açık. Ana müşteri Çin'dir ve Çin, herkesin ana müşterisidir.”

 

İran, Avrasya pazarları arasında merkezi konumundan da önemli düzeyde fayda sağlayacaktır.

 

“Rusya, herkes için iyi olacak bir anlaşmaya varılmasında etkili oldu. Rusya olmadan anlaşma olmazdı. Rusya-İran ilişkileri çok güçlü, çünkü gözlerimizin önünde ortaya çıkan yeni Avrasya – Çin'in önerdiği yeni İpek Yolu, Rusya'nın önerdiği Avrasya Ekonomik Birliği – açısından İran, bu planların çoğunun göbeğinde yer alıyor."

 

“Her şey İran'dan gidiyor, İran'dan geçiyor. İran stratejik bir yerde bulunuyor ve bunun da üstünde, büyük bir enerji üreticisi. O yüzden geleceğin büyük güçlerinden biri.”

 

Bu şanslar, İran'ın Şangay İşbirliği Örgütü'ne tam üye olmasıyla 2017 gibi erken bir tarihten itibaren şekillenmeye başlayabilir.

 

Escobar, "Bu son derece önemli, çünkü burada her şey birbirine paralel işliyor” diyor. “Yeni İpek Yolu, Avrasya Ekonomik Birliği, BRICS Kalkınma Bankası, Şangay İşbirliği Örgütü, Çinlilerin desteklediği Asya Altyapısı… Hepsi aynı şeyle ilgileniyor, o da Avrasya çapında etkileşim ve entegrasyon.”

 

Her ne kadar Amerika Birleşik Devletleri nükleer anlaşmanın kendi ticaret çıkarlarına fayda sağlabileceğini düşünse de, Escobar bundan pek emin değil.

 

“Bunun işleyeceğinden emin değilim, çünkü İran kesinlikle Rusya'yla, Çin'le ve bilhassa da Avrupalılarla mükemmel ilişkiler kurmaya ayrıcalık sağlayacaktır. Ama Amerikalılar için aynı şey olmak zorunda değil.”

 

Escobar ayrıca, İran ve Batı arasındaki gelişen ilişkilerin en önemli boyutu olabilecek şeye işaret ediyor: kendini İslam Devlet ilan etmiş terörist grubun ortaya koyduğu uluslararası tehditle mücadeleye yeniden odaklanabilme şansı.

 

Escobar, "[İD] bir numaralı öncelik, aynı zamanda Amerikalıların da önceliği” diyor. “Mesele, Amerikalıların herkes için gerçek tehdit olan şeye, yani Vehhabi türevi terörizme karşı İranlılarla ve Ruslarla yan yana savaşmaya başlamaya karar vermesine bağlı.”

 

"O halde, bunun işleyip işlemeyeceğini bekleyip görelim."

 

 

www.medyasafak.net