Husiler: Yemen’in kahramanları

Husiler: Yemen’in kahramanları
Yemen’in başkenti Sana’da bulunan gazeteci Nasır Arabyi, The Cipher Brief sitesine, Yemen’de süren savaşın “en büyük kazananlarının El Kaide ve IŞİD olduğunu” söyledi. Arabyi ayrıca Yemen vatandaşlarının Husileri, ülkelerini Suudi saldırganlığına karşı savunan kahramanlar olarak görmeye başladığını anlattı.

 

 

The Cipher Brief

 

 

Yemen'in başkenti Sana'da bulunan gazeteci Nasır Arabyi, The Cipher Brief sitesine, Yemen'de süren savaşın “en büyük kazananlarının El Kaide ve IŞİD olduğunu” söyledi. Arabyi ayrıca Yemen vatandaşlarının Husileri, ülkelerini Suudi saldırganlığına karşı savunan kahramanlar olarak görmeye başladığını anlattı.

 

The Cipher Brief: Bir yanda Yemen vatandaşları, diğer yanda hükümet yanlısı güçler Husileri nasıl görüyor?

 

Nasır Arabyi: Husiler, Suudi Arabistan'ın güneyindeki Necran, Ceyzan ve Asir vilayetlerinde Suudi askerleriyle savaşla geçen dokuz ayın ardından kahramanlar olarak görülüyor, zira Yemen'deki herkes bu üç vilayetin yaklaşık 100 yıldır Suudi işgali altında olduğunu biliyor.  

 

İlave olarak Husiler, yalnızca Yemen'in değil, insanlığın da düşmanları olan El Kaide ve IŞİD'le de savaştıkları için kahramanlar olarak görülüyor.

 

Husiler ayrıca siyasi ve ulusal konseptleri temsil eder hale geldiler. Suudi medyasının, Suudi Vehhabi din adamlarının, yahut El Kaide ve IŞİD'in ilham kaynaklarının ve ruhani liderlerinin betimlemesinin aksine, mezhep veya coğrafya temelli bir oluşum değiller.

 

Hükümet ve Hadi yanlısı güçler birleşik halde değil ve çok sayıda lidersiz gruptan müteşekkil. Herkes Hadi'den nefret ediyor ve onu bir kitle katliamcısı ve Suudi savaş suçlularına benzer bir savaş suçlusu olarak görüyor. Hadi, evinde uyurken, hastanedeyken, okuldayken, yahut tarladayken öldürülen veya yaralanan 30 bin kişinin sorumluluğunu taşıyor. Kurbanların öfkeli yakınları ve dostları Hadi'den nefret ediyor.

 

Hatları belli hedefler doğrultusunda savaşan ve liderlikleri altında birleşik halde bulunan güçlü gruplar El Kaide ve IŞİD'den ibaret. IŞİD, içlerinde en yeni olan ve hayal kırıklıklarına uğramış genç insanların en fazla akın ettiği grup. Pek çok El Kaide üyesi IŞİD'e geçti. El Kaide ve IŞİD liderleri arasındaki ihtilaflar şimdi IŞİD lehine gelişiyor.

 

Eski Cumhurbaşkanı Salih iktidara geri dönmeyecektir, ancak belki halen güçlü olan partisi hükümete dönmeye olumlu yaklaşabilir. Salih, partisini güçlü tutmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.  

 

TCB: Yemen El Kaide'si çatışma sonucunda güçlendi mi?

 

NA: El Kaide ve IŞİD bu savaşın en büyük kazananları. Daha özel olarak IŞİD, El Kaide'nin yerini alıyor. Geçtiğimiz haftasonu IŞİD, Aden Valisi Cafer Muhammed Saad'a ve sekiz korumasına suikast düzenledi. Saldırı, Suudi destekli Cumhurbaşkanı Hadi'nin halen ikamet etmekte olduğu Maşik Sarayı'na sadece birkaç metre mesafede ve Aden'deki 4. Askeri bölgenin merkezlerinin bulunduğu yerde gerçekleşti. Bir gün öncesinde IŞİD, Aden'in en büyük mahkemesinin başkanı olan hakim Muhsin Elvan'ı ve iki istihbarat görevlisini öldürdü.

 

El-Kaide'nin en üst düzey yöneticisi olan Nasır el-Vahayşi, Haziran ayında Mukala'da ABD'ye ait bir insansız uçak tarafından öldürüldü. Geriye kalan tüm orta düzey El Kaide liderleri yeni ve deneyimsiz. Bunlardan bazıları, özellikle farklı kanatlar birbirini komplo kurmakla ve El-Vahayşi'nin öldürülmesinde dahli bulunmakla suçladığından beri, ötekilere güvenmiyor.

 

Gerek El Kaide gerekse de IŞİD güç kazanmakla kalmayıp, özerk bir yönetim uyguladıkları emirlikler de kurdu -  El Kaide'nin Yemen'in en doğusunda bulunan Mukala'yı yönetmesi gibi. Oradaki yönetici olan Halid Batarfi'ye itiraz eden kimse bulunmuyor.  

 

Daha geçen hafta El Kaide cephesinde bir dizi ilave gelişme yaşandı. El Kaide, Yemen'in güneyindeki Abyan vilayetinin en önemli iki şehrini yeniden ele geçirdi: Zincubar ve Caar. Her iki şehirde de Nisan 2011'de İslami emirlikler ilan edilmiş, daha sonra ABD destekli Yemen hükümeti buralarda otoritesini yeniden tesis etmişti. Zincubar ve Caar Ağustos ayından beri teknik olarak El Kaide'nin kontrolüydü, ancak geçen haftaya kadar burası resmi olarak El Kaide emirliği ilan edilmemişti. Şimdi bütün Abyan vilayeti El Kaide'nin yönetimi altında. 

 

El Kaide üyeleri Abyan'ın kontrolünü ele geçirdikten sonra şehri dolaşarak hoparlörlerle şehir sakinlerine, başlarına kötü bir şeyin gelmeyeceğini, tek yapmaları gereken şeyin evlerinde kalmak ve otoritelerle işbirliği yapmak olduğunu duyurdu. El Kaide üyeleri ayrıca Allah'ın yönetiminin herkesin üzerinde hakim olduğunu söyledi.  

 

Dahası yüzlerce El Kaide savaşçısı, orta ve büyük silahlarla vilayette toplanıp, Güney Yemen'in en büyük şehri olan komşu Aden şehrine saldırı için hazırlıklara başladı.

 

TCB: Genel olarak Yemen vatandaşları Suudilerin öncülüğündeki hava saldırılarına nasıl bakıyor?

 

NA: Suudilerin öncülüğündeki hava saldırıları kuzeydeki insanların çoğunluğu tarafından barbarca bir saldırı olarak görülüyor. ABD'ye duyulan nefret günden güne artıyor, zira ABD, Suudi saldırganlığının baş destekçisi olarak görülüyor.

 

Yemenliler, Suudilerin ABD yönetiminin rızası olmadan 200 bin bombayla kendilerine saldırmaya cüret edemeyeceğini biliyor (Geride bıraktığımız dokuz ay içinde Suudiler Yemen'de 100 bin hava saldırısı düzenledi; bir karşılaştırma yapmak gerekirse, ABD ve 60 müttefikinin son 15 ay içinde IŞİD hedeflerine düzenlediği hava saldırılarının sayısı ise 8 bin). Yemenliler, ABD'nin neden IŞİD'in esas yaratıcısı olan Suudi rejimini desteklediğini merak ediyor.

 

TCB: Yemen'deki durumun önümüzdeki birkaç ay içinde nereye varmasını bekliyorsunuz?

 

NA: Yemen bir modern devletin kurulmasına doğru gidiyor, fakat çok yavaş bir şekilde. Eğer bu başarısız olursa, bunun yerine Yemen'de bütün dünyaya hızla yayılan IŞİD bir yönetim kuracaktır ve ABD'nin, İngiltere'nin ve Fransa'nın desteklediği Suudi Arabistan rejimi, böyle bir felaketin baş suçlusu olacaktır.

 

 

www.medyasafak.net