Ameliyat masrafı İsrail tarafından ödenen ÖSO'lu terörist: İyileşir iyileşmez Esad'la savaşa devam edeceğim

Ameliyat masrafı İsrail tarafından ödenen ÖSO'lu terörist: İyileşir iyileşmez Esad'la savaşa devam edeceğim
İsrail’in kuzeyinde bir hastanede yaralı yatan Suriyeli isyancı Malik, tekrar iyileşip Başkan Esad rejimi karşısında silahına sarılacağı günün gelmesini bekliyor. 22 yaşındaki militan İsrailli askerler tarafından korunan bir tedavi odasında AFP’ye (Agence France Press) “Suriye’ye döneceğim ve Esad gidene dek savaşacağım” diyor.

 

 

Agence France Press

 

 

İsrail'in kuzeyinde bir hastanede yaralı yatan Suriyeli isyancı Malik, tekrar iyileşip Başkan Esad rejimi karşısında silahına sarılacağı günün gelmesini bekliyor.

 

22 yaşındaki militan İsrailli askerler tarafından korunan bir tedavi odasında AFP'ye (Agence France Press) “Suriye'ye döneceğim ve Esad gidene dek savaşacağım” diyor.

 

İsrail Suriye'deki beş yıllık iç savaştan kapı komşunun yüzleştiği kaosa rağmen fayda görüyor ve yaralı savaşçıların tedavisi  onun bu sessiz ve sınırlı desteğinin işaretlerinden biri.

 

İsrail doğrudan çatışmaya sürüklenmekten uzak durmaya çalıştı fakat aynı zamanda da çıkarları olarak gördüğü şeyleri savundu.

 

Bu, iddia edildiği üzere Hizbullah'a yapılan silah nakliyelerine yapılan hava saldırıları ve İsrail'in karşı çıktığı Esad rejimini desteklemesine rağmen Rusya ile koordine içerisinde olmak anlamına geliyordu.

 

İsrail, yardım isteyen savaş yaralılarını tedavi politikasının insani kaygılara dayandığını iddia ediyor.

 

Fakat analizciler El Kaide ile bağlantılı olanlar ve IŞİD grubunun da dahil olduğu bu isyancıların aynı zamanda Esad'ı destekleyen Hizbullah savaşçıları ile savaşarak onları zayıflattıklarına da işaret ediyorlar.

 

İsrail ve Suriye 30 yılı aşkın bir süre önce aralarına çekilen sınır çizgisinden önce resmi olarak onlarca yıl savaş halinde kaldılar.

 

İsrail istihbaratı Mossad'ın sabık bir üst düzey yetkilisi olan Haim Tomer 2011 yılında iç savaş başladığında İsrail'in aktif müdahaleyi olabildiğince asgari oranda tutma kararı aldığını söylüyor.

 

Fakat Suriye içindeki bölünmüşlük ve kaos hali İsrail için yeni tehditler ve potansiyel fırsatlar doğurduğundan bu durum onu bazı durumlarda daha doğrudan müdahalelere yöneltti.

 

İsrail resmi olarak bunları doğrulayıp yalanlamamakla birlikte Suriye içinde Hizbullah hedeflerine bir dizi hava saldırısı gerçekleştirdi.

 

İsrail ordusuna göre 2013 yılından itibaren İsrail hastanelerinde 2000'den fazla Suriyeli tedavi gördü.

 

Suriye'nin güneyinde Özgür Suriye Ordusundaki bir tugayda savaştığını söyleyen Malik, mideden aldığı bir yara nedeniyle masrafları İsrail tarafından ödenen bir ameliyat geçirmiş ve bacağından olacağı başka bir ameliyatı bekliyormuş.

 

Malek isyancı komutanların tedaviden haberdar olduklarını ve buna onay verdiklerini söyledi.

 

İsrail'i ikinci kez ziyaret eden başka bir savaşçı da bir araba bombalamasında yaralandığında daha kaliteli sağlık hizmeti nedeniyle İsrail'i Ürdün'e tercih ettiğini söylüyor.

 

Ziv Hastanesi her bir Suriyelinin tedavisinin İsrail hükümetine yaklaşık masrafını 15.000 dolar olarak tahmin ediyor.

 

İsrail ordusu yaralılar arasında IŞİD ve El Kaide savaşçılarının olduğu söylentilerini ne doğruluyor ne de reddediyor ve insanları eğilimlerini sormadan tedavi ettiğini söylüyor.

 

Savaş Esad güçlerinin artık İsrail'i ciddi bir şekilde tehdit etme kapasitesine sahip olmadığı anlamına geliyor.

 

Ve aynı şekilde Esad'ın yanında savaşan Hizbullah da İsrail'e saldıramayacak kadar meşgul gözüküyor.

 

İsrail Milli Güvenlik Konseyi'nin eski başkan yardımcısı İtamar Yaar “Suriye devletinin İsrail için doğurduğu tehdit ortadan kalktı, ve bu iyi haberler arasında. Ve biz bunun önümüzdeki birkaç ay ya da yılda değişeceğini öngörmüyoruz. Ve Hizbullah'ın İslamcılarla olan savaşında yüzlerce savaşçısını kaybettiğini görmekten mutluyuz” dedi.

 

Fakat savaşın kaotik ve parçalı doğası aynı zamanda potansiyel tehditler de doğuruyor ve bunlar arasında İsrail'in baş düşmanı olarak gördüğü İran'ın Suriye'deki etkisinin giderek büyüdüğünü görmesi de var.

 

İsrail işgali altındaki Golan Tepelerini gören ve Malik'in de savaştığı Kuneytra bölgesi çoğunlukla El Kaide'nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi'nin kontrolü altında.

 

Daha güneyde ise IŞİD ile bağlantılı olan Yermük Şehitleri Tugayı yer alıyor.

 

İsrail karşıtı retoriklerine rağmen ne Nusra ne de IŞİD İsrail bölgesine saldırdı.

 

Fakat otoriteler çatışmayı uzak tutmak için sınırdan itibaren 50 km.lik engel ördüler ve Ürdün ordusu ile koordinasyonu arttırdılar.

 

Rusya'nın Esad'ı destekleme amaçlı olarak geçen eylülde Suriye savaşına dahil olması sahadaki karışıklığa yeni bir katman daha eklemişti.

 

İtamar Yaar, Rusya ve İsrail arasındaki sağlam ilişkilere rağmen Moskova'nın müdahalesinin Suriye'deki İsrail faaliyetlerini daha da zorlaştırdığını, zira Yahudi devletini koordinasyona mecbur bıraktığını söyledi.

 

İsrail istihbarat yetkilileri şimdilerde de Rusya'nın ilan ettiği kuvvetlerini geri çekmeyi hangi oranda gerçekleştireceğini izliyorlar. Yaar “İsrail'in sahadaki değişimleri görmeden şimdikinden çok daha farklı bir şekilde reaksiyon göstereceğini sanmıyorum” diyor.

 

 

www.medyasafak.net