Washington Post: Suriye’de, El Kaide Bağlantılı Grup Esad’ı Devirme Mücadelesinde Ün Kazanıyor
- Medyasafak.net
- ANALİZ
- 21.08.2012
Washington Post muhabirinin Suriye'den geçtiği bu önemli yazıda, ülkedeki militanların Türkiye'den aldıkları destek ifşa ediliyor...
Halep’te hükümet tanklarına ve uçaklarına karşı savaşan diğer isyancı birimlerin çoğu Özgür Suriye Ordusu çatısı altında faaliyet yürütüyor ve genel olarak seküler nitelik taşıyorlar. Fakat şehre yaptığımız ziyarette, Cebhetü’l-Nusra savaşçılarıyla daha seküler birimler arasında belirgin bir ayrışma görmedik.
Ebu İbrahim, kendi savaşçılarının, Halep içinde ve civarında savaşan isyancı grupların yeni oluşturduğu bir müfreze olan Liva el Tevhid, yahut Tevhid Sancağı Tugayı’ndan olduklarını söylüyor. “Birlikteyiz” diyor, “aramızda iyi bir koordinasyon var”. Özgür Suriye Ordusu’ndaki pek çok kişi radikal İslamcılık ideolojisini reddettiğini söylese de, Halep Devrim Konseyi sözcülerinden Ebu Feras, Cebhetü’l-Nusra savaşçılarının Halep’te “kahramanlar” olarak görüldüğünü söylüyor. “Onlar, korku veya tereddüt taşımaksızın savaşıyorlar” diyor.
Cebhetü’l-Nusra’nın ağır veya sofistike silahlara sahip olduğuna işaret eden bir gösterge yok, fakat Ebu İbrahim’in cihatçılarının kullandığı AK-47 tüfekleri, Halep’te savaşan Özgür Suriye Ordusu gruplarının kullandığı silahlardan daha yeni gibi görünüyor. Ebu İbrahim yepyeni bir Toyota Hilux kamyonet kullanıyor; bu kamyonetle Halep sokaklarında direksiyon çevirirken bir gazeteciye, geçen ay yaşanan çatışmaların izlerini gösterdi.
“Dürüst olmak gerekirse, biraz destek aldık, fakat nereden olduğunu bilmiyorum” dedikten sonra, yardımın Türkiye’den nakit şeklinde geldiğini ekliyor.
‘Cihad insanları’nın toplanması
Cebhetü’l-Nusra Ocak ayında İnternet üzerinden ortaya çıktı ve niyetini Esad rejimini “savaşarak ve silahlarla” devirme olarak açıklarken, “cihad insanları”na da gönüllü olarak savaşa katılma çağrısı yaptı. Bir ay sonra, Şam’da başlayıp Halep’e sıçrayan, ABD resmi yetkililerinin El Kaide’nin ayırt edici özelliklerini taşıdığını söylediği pek çok intihar saldırısının sorumluluğunu üstlendi.
Pek çok analist, grubun geçen yıl daha fazla özgürlük talebiyle ve büyük ölçüde barışçıl protesto hareketi olarak başlayan harekette görece küçük bir rolü olduğunu belirtiyor. Londra merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden analist Emile Hokayem, Cebhetü’l-Nusra’nın Suriyeliler arasında sahip olduğu popülaritenin “oportünistçe” olduğunu ve bu popülaritenin temelinin, görünüşte uluslararası desteğin olmadığı yanılsamasının ortadan kalkmasına dayandığını söylüyor.
“Temel unsur olmayacaklar,” diyor Beyrut’tan verdiği beyanında; “belki rejimin silahlı yoldan düşürülmesini hızlandıracaklar, fakat buradaki temel faktör olmayacaklar.”
Fakat Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü’nden Zelin, Cebhetü’l-Nusra’nın ülke çapındaki kaçırma ve bombalama eylemleri de dâhil olmak üzere giderek artan sayıda başka saldırıları da üstlenmesiyle, grubun varlık zeminini güçlendirdiğinin ve erişim alanını genişlettiğinin anlaşıldığını söylüyor.
Bununla birlikte Zelin’e göre, grubun El Kaide ile lojistik veya mali bağları olduğuna dair bir kanıt yok. Pantolonları, tişörtü ve bakımsız kirli sakalıyla, kendi komutası altındaki gür ve uzun sakallı bazı savaşçılardan daha seküler bir görünümü olan Ebu İbrahim, terörist şebekeyle olan her türlü ilişkiyi reddediyor.
İntihar saldırısı taktiğini kınamamakla birlikte, kendisine bağlı Halep temelli birimin bu tür saldırılar gerçekleştirmediğini söylüyor. “Eğer bir araçla bombalama eylemi yaparsak, bunun meşru olduğunu düşünürüz” diyor ve kısa süre önce hükümet güçlerinin yakınlardaki bir köye düzenlediği, 11 kişinin ölümüyle sonuçlanan ve toprakta 30 feetlik bir delik açan hava saldırısından söz ediyor. Elinin altındaki savaşçılar, bu birime katılmalarının tek nedeninin Allah olduğunu söylüyorlar.
Resmi Suriye ordusundan yaz aylarında firar eden 26 yaşındaki Abdul Rahman, Cebhetü’l-Nusra’ya katılmaya karar vermeden önce Özgür Suriye Ordusu’na bağlı pek çok grubu incelediğini söylüyor. Ailesi uzun yıllar Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamış ve kendisi de bir süre orada okuduktan sonra Suriye’ye dönerek Halep Üniversitesi’nde İngilizce bölümünde okumuş.
“Bu birim, bulabildiğim en iyi birim. Benim inandığım bir şeyler için savaşıyor. Allah için savaşıyor” diyor.
medyaşafak