Esad karşıtı ayaklanma, Washington’da planlanıp imal edildi
- Medyasafak.net
- ANALİZ
- 26.09.2016

Consortium News’ten Jonathan Marshall’ın hazırladığı olağanüstü bir haber, Batı’da, Suriye iç savaşının kıvılcımını çakan gösterileri tetikleyen olay ve bu savaşın tüm kökeni hakkında ilk defa bir sunum gerçekleştiriyor.
Eric Zuesse
Strategic Culture Foundation
Consortium News'ten Jonathan Marshall'ın hazırladığı olağanüstü bir haber, Batı'da, Suriye iç savaşının kıvılcımını çakan gösterileri tetikleyen olay ve bu savaşın tüm kökeni hakkında ilk defa bir sunum gerçekleştiriyor.
Başka hiçbir kaynağa dayanmadıkları için otoriter çöpten başka bir şey olmayan (bunun yerine ahmak okurların inancına dayanan veya “muhabire” ya da New York Times veya Fox News gibi yayıncılara güvenen) pek çok başka online “haberin” aksine Marshall'ın hazırladığı bu haber birinci sınıf: zekice şüphe duyan okuyuculara temel noktalarının her biri hakkındaki belgelere anlık erişim sağladığı gibi, kaynakları da güvenilir kaynaklar. Hepsi bir arada ele alındığında kaynaklar ve Marshall'ın bunlara dair sunumu, Suriye lideri Beşar Esad'ı devirme savaşının gerçekte nasıl başladığına dair sağlam bir tarihsel anlatı meydana getiriyor. Bu savaş (ABD Başkanı Barack Obama'nın iddia etmekten hoşlandığı gibi) Esad'ın salt barışçıl protestoculardan ibaret olan insanlara “varil bombaları” yağdırmasıyla başlamadı. Gerçekte Washington'da, bu tarihten yıllar önce başladı. Bizzat Obama Yönetimi, yalnızca Arap dünyasının çoğuna yayılan “Arap Baharı” protestolarından değil, aynı zamanda daha özel olarak, Suriye'de Esad karşıtı gösterilerin başlamasından beş yıl önce başlamış bir ekonomik felaketten – yaygın kuraklıktan – istifade ediyordu. Marshall'ın yararlandığı kaynak, “Arap Baharı” daha başlamadan iki yıl önce bu durumu şöyle anlatıyor:
“Geride bıraktığımız üç yıl içinde Halep yakınlarındaki 160 tarım köyü terkedildi ve mahsül başarısızlıkları, 200 bini aşkın Suriyeli köylüyü buralardan ayrılıp şehirlere gitmek zorunda bıraktı. Bu haber yeterince ıstırap verici, ancak uzun vadeli bir perspektife yerleştirildiğinde bunun içerimleri daha da afallatıcı: bu köylerin çoğunda 8000 yıldır devamlı olarak tarım yapılıyordu.”
Bu kaynak yazı 16 Ocak 2010 tarihinde yayınlanmıştı. Kuraklık daha sonra da devam etti; 2011 yılına ve Halep'te gerçekleşen ve savaşı başlatan gösterilere giden süreçte durum daha da kötüleşti. O tarihte “varil bombaları” yoktu. Çalkantılı bir ekonomik altüst oluş vardı. Obama bundan yalnızca istifade etti. Geldiğini biliyordu ve ondan yararlanacak şekilde plan yaptı.
Nitekim Şam'daki ABD Büyükelçiliği'nden CIA'e ve bağlantılı kuruluşlara giden ve Wikileaks tarafından açığa çıkarılan 26 Kasım 2008 tarihli gizli yazı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nden (UNFAO) söz ederken şunları söylüyordu:
“UNFAO Suriye Temsilcisi Abdullah bin Yahya, Econoff'u ve ABD Tarım Bakanlığı bölgesel danışmanını, 'mükemmel fırtına' olarak adlandırdığı şey hakkında bilgilendirdi: kuraklık koşullarının, Yahya'nın Suriye'de istikrarın altının oyulmasına sebep olacağına inandığı başka ekonomik ve sosyal basınçlarla birleşmesi. Yahya, bu denli sınırlı kaynaklarla çalıştığı için, Kuzeydoğu Suriye'de kuraklığın en sert vurduğu vilayet olan Haseke'de bulunan küçük toprak sahibi çiftçiler için FAO desteği almayı hedefliyor. (Not: Bu vilayet kuzeyde Türkiye, güneyde Irak'la sınırdaş. Musul, Haseke vilayetine yaklaşık 100 km mesafede.) BM'nin çağrısı şu ana kadar bütünüyle başarılı olmadığı için, Yahya yardım alıcı kuruluşlara öncelik vermek zorunda kaldı.”
Bu, Obama Başkan olmadan üç ay önce ABD federal hükümetinin elinde bulunan kurumsal bilgiydi. Obama başkan seçildiğinde bu bilgi kendisine verilmemişti. Beyaz Saray'a girdikten sonra Suriye'de neler olduğunu bilmesi gerekiyordu. Yahya bu bilgiyi vermek için ABD hükümetine güvenerek ahmaklık mı yapmıştı? Amerika'daki Oval Ofis'te ne tipte insanların oturduğu konusunda naif miydi? Ormanda bir avcı kendisini izlerken hareket edecek kadar naif bir geyik mi? Geyiğin hareketsiz durması gerekmez mi? Barack Obama seçim kampanyası boyunca kamuoyuna, Suriye hükümetine karşı, hatta onu destekleyen Rusya hükümetine karşı saldırgan tasarımlar beslediğinden şüphe edilmesine sebep olacak hiçbir şey söylememişti. Yahya yalnızca, korku içindeki bir geyik gibi, yardım arıyordu.
Obama neler olduğunu biliyordu. Suriye'deki “varil bombalarının” hiçbir sebep yokken birden bire hiçliğin içinden çıkıp kendini göstermediğini biliyordu. Amerikan basınının kamuoyuna yansıttığından fazlasını biliyordu. Suriye'deki durum patlak verdikten sonra defalarca “varil bombalarına” gönderme yapması, Amerikan kamuoyunun bu tür gerçeklerden bihaber olmasından istifade ettiğine işaret ediyor. Amerikan kamuoyuna yurttaşlardan ziyade, güven dolu budalalar muamelesi yaptığına işaret ediyor.
Nitekim, bizzat Amerika'nın Ulusal Bilimler Akademisi bir süre önce (17 Mart 2015), “Bereketli Hilal'deki iklim değişikliği ve Suriye'deki son kuraklığın içerimleri” başlıklı bir çalışma yayınladı. Çalışma, (propaganda tarzında Esad'ı kuraklığa katkı yapmakla suçlamakla birlikte) şöyle başlıyor: “2011'de başlayan Suriye ayaklanması öncesinde geniş anlamıyla Bereketli Hilal, kayıt altına alınmış en kötü kuraklığı deneyimledi. Kötü yönetimin ve sürdürülemez tarım ve çevre politikalarının damga vurduğu bir ülke olan Suriye için kuraklık, siyasi huzursuzluğa katkı yapan bir katalizör etkisine sahip oldu.” (Elbette Obama, Esad güçlerini Esad “sürdürülemez tarım ve çevre politikaları” izlediği için bombaladığını iddia etmiyor.) Raporun “Önem” başlıklı kısmında araştırmacı-propagandacılar şu sonuç değerlendirmesini yapıyor: “İklim sistemi üzerindeki beşeri etkilerin şu andaki Suriye çatışmasının parçası olduğu değerlendirmesini yapıyoruz.”
Dolayısıyla ABD Ulusal Bilimler Akademisi, bu çalışmada aslında, Suriye'nin farklı bir hükümetinin olması gerektiğini savunuyor. Belki de Obama'nın orada meydana getirilmesinde ısrarcı olduğu çöken devlet “çözüm” olacaktır? ABD Ulusal Bilimler Akademisi (ona bağlı PNAS) şimdi ne düzeyde bizzat politize olmuş, milliyetçi, propagandacı hale gelmiş ki, geriye dönük böyle bir şey yayınlıyor ve ABD hükümetini Suriye hükümetinin mesele hakkında yıllarca yaptığı yardım ricalarını geri çevirdiği için suçlamıyor? PNAS çalışması bunu görmezden geliyor. Bunu yerine yalnızca, “Suriye'nin yasadışı yerleşimlerin, aşırı kalabalıkların, zayıf altyapının, işsizliğin ve suçun damgasını vurduğu, hızla büyüyen kentsel periferileri Esad hükümeti tarafından ihmal edildi ve büyüyen huzursuzluğun kalbi haline geldi” argümanını ileri sürüyor.
Vaov, NAS Esad'ın daha da diktatör olması gerektiğini savunuyor! Bu kıtlığın etkilerinin önlenmesine yardım eder miydi? ABD devlet yapısından gelen hiçbir şeyin artık inanılırlığı yok mu – PNAS bunun gibi çöpler mi yayınlıyor? Esad Obama'dan daha mı diktatör? ABD Ulusal Bilimler Akademisi gerçekten öyle olması gerektiğini mi düşünüyor? ABD'nin “demokratik” iddialarında bütün dünyanın alay konusu olması için propagandanın ne kadar absürt olmasıgerekiyor? Sonuç olarak: bu bir demokrasi değildir. Ve bu konuda yapılan tek bilimsel çalışma da onun demokrasi olmadığını teyit etti. O halde: ABD şimdi Suriye'ye “demokrasi” getirme çağrısı yapıyor ama bütün anketler Esad'ın olası bir serbest seçimi kazanacağını gösteriyor (son anket ise oyların en az %55'ini kazanacağını gösterdi) ve Obama bu ülkeye “demokrasi” gelmesi için onun devrilmesi gerektiğini savunuyor öyle mi?
Marshall'ın Suriye savaşının kökeni hakkındaki haberi Consortium News'te 20 Temmuz 2015'te yayınlandı, ancak daha geniş bir kitleye sunmak üzere bu haberi alıntılayan çok az site oldu ve bu siteler de yayıncının kendisinden daha büyük olmayan (hatta daha da küçük olan) kitleleri olan sitelerdi. Yalnızca RINF, CommonDreams ve Truthout yeniden yayınladı. Reddit, hikayenin “Suriye'deki İç Savaşın Gizli Kökenleri” şeklindeki manşetini yayınlayıp Consortium News haberine link verdi, ancak büyük ilgi görmedi ve henüz orada bir okuyucu yorumu yayınlanmadı. Bu, ormanın içinde tek bir ağacın görülememesine sebep olan propaganda ıssızlığında, gerçek haberin duyulmayan seslerinin bir diğer örneği oldu.
Bu yüzden bu ses getirici üç aylık haber, bugün bile ABD'de haber değeri taşıyor.
Marshall'ın haberi, Suriye savaşı hakkındaki bütün haberler içinde en önemli olanlardan biriydi ve kesinlikle bundan daha geniş bir şekilde yayınlanmayı hak ediyor. Bu yüzden de:
Suriye savaşının kökeni hakkındaki tarihsel anlatısı işte bu linkte.
Çev: Selim Sezer
www.medyasafak.net