Meksika’dan Afrika’ya, İsrail’in savaş suçlularını ve çeteleri eğitme ve baskıyla geçen karanlık tarihi

Meksika’dan Afrika’ya, İsrail’in savaş suçlularını ve çeteleri eğitme ve baskıyla geçen karanlık tarihi
Ağustos 1989’da ise Los Angeles Times’tan Kenneth Freed’in yaptığı bir araştırma, İsrailli eğitmenlerin Kolombiya’daki Medellin uyuşturucu kartelini ölüm mangalarından paramiliter güçleri eğittiğini gösteren bir İsrail yapımı video keşfetmişti.

 

 

Kit O'Connell

 

 

Mint Press/Katehon

 

 

Filistinlilere ve öteki azınlıklara karşı uyguladığı ayrımcılık politikalarına rağmen İsrail'den sık sık, Ortadoğu'nun tek demokrasisi ve bölgedeki bir insan hakları koruyucusu olarak söz edilir.

 

Bu kamu imajı İsrail'in İşgal Altındaki Filistin'e yönelik gaddarca muamelesinin ve ülkenin kurumsal ırkçılığının gerçekliğiyle keskin bir karşıtlık içinde olduğu gibi, aynı zamanda bu ülkenin hükümeti, dünya çapında baskıcı rejimleri ve insan hakları ihlallerini desteklemekle dolu bir sicile de sahiptir.

 

Güney sınırımızda İsrail, yerli ayaklanmalarını bastırma deneyimini, Chiapas bölgesi merkezli süregiden bir Maya ayaklanması olan Zapatista hareketine karşı Meksika'ya yardım etmek için kullanmıştır. 2013 yılında, Filistin'in özgürleşmesine odaklanan bir haber ve aktivizm sitesi olan Electronic Intifada'ya yazan Jimmy Johnson ve Linda Quiquivix, Chiapas bölgesine kısa süre önce güvenlik şefi olarak atanan Jorge Luis Llaven Abarca'nın, kendisine bağlı güçleri eğitmek için İsrail Savunma Bakanlığı yetkilileriyle yakın bir işbirliği içinde çalıştığını aktarıyordu.  

 

Johnson ve Quiquivix, “Bu, Meksika hükümetinin Chiapas'ta İsraillilerle gidilen askeri koordinasyonu kamuoyuna açıklamasının ilk örneği olabilir” diye yazmış ve devam etmişti: “Ancak bu anlaşma İsrail'in bölgeye yaptığı askeri ihracatın uzun tarihindeki en son örnekten ibarettir. Bu, Filistin'in fethedilmesi ve pasifize edilmesiki deneyimlerden türetilen bir sanayidir.”

 

Zapatistalar ise defalarca, Filistin halkıyla olan dayanışmalarını ifade etti. 2014 yıında İsrail'in Filistin'e düzenlediği ve çoğu sivil 2 bini aşkın kişinin ölümüne, 500 bini aşkın kişinin evsiz kalmasına sebep olan yıkıcı saldırı sonrasında bir Zapatista sözcüsü, İsrail'in “imha savaşını” kınamıştı.  

 

Komutan Tacho, İsrail'e şöyle sesleniyordu: “FİLİSTİN halkı direnecek ve yeniden başını kaldıracak, yeniden yürümeye başlayacaktır. Ve bileceklerdir ki, her ne kadar haritada uzak olsak da, Zapatistalar olarak onları bugün, geçmişte olduğu gibi, her zaman olduğu gibi, tüm yüreğimizle kucaklıyoruz.”

 

Daha yakın zamanda İsrailli silah ve teknoloji firmaları, gazeteci Abby Martin'in Amerika'nın sınırlarında gizli savaş olarak olarak adlandırdığı şeyi yürüten ABD'li güçlerin silahlandırılmasına yardım etti.

 

ABD'nin dışında İsrail, defalarca savaş suçlarında kullanılmalarına rağmen sıkıntılı Afrika devletlerine silah ve askeri teçhizat satması nedeniyle uluslararası toplum tarafından yaygın şekilde eleştirilmiştir. Avukat Itai Mack ve Idan Landau, Mayıs 2015'te, İsrail ve Filistin analizlerine yönelik bir blog olan +972 Magazine'de yazdıkları yazıda, “1960'lardan beri İsrail'in Güney Sudan'da gizli bir savaş yürüttüğünü” açığa çıkarmış ve İsrail yapımı silahların defalarca savaş suçlarında ve insan hakları ihlallerinde kullanıldığını belirtmişti.

 

Mack ve Landau şunları aktarıyordu:

 

“Dünyanın tepkisine rağmen, geçmişte veya halen Güney Sudan'da bulunan insan hakları aktivistlerinin sunduğu raporlara ve bilgilere göre İsrail'in Güney Sudan'daki gizli savaşı devam ediyor. Ülkenin bağımsızlığından beri İsrail, devamlı olarak buraya silah gönderdi, hükümet güçlerini eğitti ve güvenlikle ilgili çeşitli teknolojiler sundu. Aynı zamanda iki ülkenin gizli servisleri arasında işbirliği bulunuyor ve İsrailli topluluklar, Güney Sudan'da halen bakımını yapmaya devam ettikleri bir iç kontrol ve gözetim sistemi kurdu.”

 

Yazarlar aynı zamanda İsrail'in Güney Sudan'daki baskıcı güçlere yaptıkları yardımın, 1990'larda Ruanda'nın despotik hükümetine yapılan yardımı çağrıştırdıklarını belirtti.

 

Ağustos 1989'da ise Los Angeles Times'tan Kenneth Freed'in yaptığı bir araştırma, İsrailli eğitmenlerin Kolombiya'daki Medellin uyuşturucu kartelini ölüm mangalarından paramiliter güçleri eğittiğini gösteren bir İsrail yapımı video keşfetmişti. LA Times şunları aktarıyordu:

 

“48 dakikalık renkli video açıkça, eski İsrail ordusu albayı Yair Klein'in biri Vladimir olarak bilinen yaklaşık 50 adama askeri eğitim verdiğini ve suikast tatbikatı yaptırdığını gösteriyordu. Videoda İbranice konuşan başka yabancılar da görülüyor ve duyuluyordu.”

 

Vladimir ve Medellin kartelinin öteki üyeleri o ay, dört Kolombiyalı yargıcın ve dokuz mahkeme çalışanının ölümüyle bağlantılı olarak tutuklandı.

 

Rania Khalek Eylül 2015'te Electronic Intifada için yaptığı “İsrail silahları Afrika'daki vahşetleri besliyor” başlıklı bir analizde, baskıcı güçlere verilen desteğin uzun bir İsrail geleneğinin parçası olarak görülebileceğini belirtti. 

 

Khalek, “Filistinlilerin toprağını ve kaynaklarını çalmak ve kolonize etmekle geçen on yıllar, İsrail'e direnişi bastırma ve sömürgeci yağmayı sürdürme konusunda eşsiz bir deneyim kazandırdı” diye yazdı.

 

 

www.medyasafak.net