Martin Berger: IŞİD'in Amerikan TOW'ları ile Türk tanklarını vurmasının sorumlusu Obama'dır

Martin Berger: IŞİD'in Amerikan TOW'ları ile Türk tanklarını vurmasının sorumlusu Obama'dır
"Şu an internette bulunabilen resimler, Türk ordusuna ait zırhlı araçların, son yıllarda 'birdenbire' IŞİD radikallerinin elinde görülmeye başlanan TOW füzeleri nedeniyle ağır hasar gördüğünü gösteriyor. Bu yüzden Ankara’nın Obama yönetimine kızması için yeterince sebep var, zira Obama yönetimi, radikal militanların öldürdüğü her bir Türk askerinin ölümünden doğrudan doğruya sorumludur."

 

 

 

 

Martin Berger

 

 

New Eastern Outlook

 

 

 

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kısa süre önce ABD öncülüğündeki koalisyonun üyelerini sözlerinden dönenler ve teröristleri destekleyenler olarak adlandırması büyük bir sürpriz oldu. Türkiye liderine göre bu koalisyon, IŞİD, YPG, PYD dahil çeşitli terörist gruplara destek veriyor ve Ankara bu iddiayı destekleyecek kanıtlara sahip.

 

Fakat Ankara'yı bu kadar kızdıran şey tam olarak nedir? Geçtiğimiz günlerde Türkiye, Suriye'nin El-Bab şehrinde “İslam Devleti” karşısında son derece acı verici yenilgiler aldı. Daha önceden Fırat Kalkanı harekatında yer alan askerler El-Bab'ın batı banliyölerini başarılı bir şekilde almıştı ve şehri yukarıdan gören tepeleri ele geçirmeyi planlıyordu. Ancak on gün önce IŞİD birimleri bir cephe saldırısında Türk askerlerinin karşısına çıkıp Türk ordusuna ağır kayıplar verdirince “kalkan” çatladı. Radikal militanlar, Türkiye'nin yalnızca bir seferde 70 asker ve üç modern tank kaybettiğini söylüyor. Bu açıklamanın hemen arkasından IŞİD, Türk ordusuna ait zırhlı araçların imha edildiğini gösteren videolar yayınladı. Türk Genelkurmayı, 14 personellerini, 10 Alman yapımı Leopoar tankını, bir M-60 ana muharebe tankını, personel taşıyıcıları ve bir Kobra zırhlı aracı kaybettiklerini duyurdu. Şu an internette bulunabilen resimler, Türk ordusuna ait zırhlı araçların, son yıllarda “birdenbire” IŞİD radikallerinin elinde görülmeye başlanan TOW füzeleri nedeniyle ağır hasar gördüğünü gösteriyor.

 

Fakat bu noktada kimse gerçekten şaşırmamalıdır, zira Türk medyası Aralık ayı sonunda Washington'un, Suriye'deki Haseke eyaleti üzerinden radikallere yaptığı silah yardımını arttırdığını aktarıyordu. ABD'nin Ankara büyükelçisi basını Washington'un militanlara doğrudan destek vermediğine ikna etmeye çalışırken, Suriye'nin Rumeylan şehrindeki hava sahasının giderek artan sayıda ABD nakliye uçağının inişine tanık olduğu belirtiliyordu. Bu uçakların taşıdığı yük kısa süre içinde ABD helikopterleri tarafından, ülkenin farklı kısımlarına taşınacaktı. Türk gazetecilere göre son büyük silah teslimatı 27 Aralık akşamı gerçekleşti. Aynı zamanda silahların Suriye'ye yüzlerce kamyon vasıtasıyla taşındığı, Irak'ın Erbil şehrinden gelen ölümcül kargoların Suriyeli Kürtlerin kontrolündeki bölgelere götürüldüğü belirtildi.

 

Pek çok yorumcunun Obama yönetiminin Kürt Peşmergelere askeri destek kisvesi altında Suriye'deki çeşitli aşırıcı grupları aktif olarak desteklediğini, bu doğrultuda, meşru Suriye hükümetini devirmek amacıyla, sözde “danışmanlar”la birlikte onlara her türlü silah tedarik ettiğini belirttiğini gördük.

 

Halep'in kurtarılması sonrasında Suriye askerlerinin, aralarında çok sayıda tanksavar füzesinin de olduğu, ABD, Almanya ve Bulgaristan'da imal edilmiş silah ve patlayıcılardan oluşan stoklar bulması tesadüf değildir.

 

Her ne kadar Halep operasyonu Suriye'deki çatışmada bir dönüm noktası olsa da, Beyaz Saray halen, Suriye'deki sözde “ılımlı muhalefete” azami destek sağlama telaşı içinde; ancak şimdi pek çok kişi için Washington'un IŞİD'i desteklediği gayet açık. Yalnızca son Aralık ayında Türk blog yazarları üç büyük kargo gemisinin İstanbul Boğazı'ndan geçtiğini belirtti ve bunların Suriyeli isyancılara silah taşıyor olması muhtemel. Bosphorus Observer'ın Twitter'dan aktardığına göre özel olarak Aralık ayı ortasında Karina Danica isimli yük gemisi Bulgaristan kıyılarından hareket ederek, taşıdığı silahlarla Suudilerin Cidde limanına yöneldi. Bu veri, MarineTraffic olarak bilinen uzmanlaşmış bir takip sitesi tarafından teyit edildi. Karina Danica yük gemisinin bir Danimarka gemisi olduğu ve Irak, Suriye ve Afganistan'daki ABD “müttefikleri” için standart olmayan NATO silahlarının resmi tedarikçisi olan Amerikan Cherming firması tarafından kiralandığı biliniyor. Cherming'e silah satan Bulgar Vazovski makine imal tesisinin 2016 yılında satışlarını 12 kat arttırmış ve 170 milyon dolar kâr etmiş olması ilgi çekici.

 

Bu toptan silah tedarikleri hikayesini utandırıcı hale getiren şey, 2015 yılında patlak veren skandal. O tarihte Irak Parlamentosu'nun Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Hakim Zamili, Başbakan Haydar el-Abadi'den derhal müdahale ederek, Romanya silahlarını komşu ülkelerden birinin finansmanıyla doğrudan IŞİD'e teslim etmeye olanak sağlayan 300 milyon dolarlık cephanelik anlaşmasını durdurmasını istemişti. 2016 yılında Çatışma-Silahlanma Araştırmaları Merkezi direktörü James Bevan, Doğu Avrupa'dan gelen ve resmi olarak sözde “ılımlı muhalefete” gittiği söylenen silahların aşırıcıların eline geçtiğini söyledi.

 

23 Aralık tarihinde Başkan Barack Obama'nın imzaladığı, Suriye'deki hükümet karşıtı unsurlara MANPADS dahil her türlü silah sağlama  kararı, Suriye'deki çatışmanın daha da tırmanmasına ve yeni kurbanlara yol açabilir.

 

Bu yüzden Ankara'nın Obama yönetimine kızması için yeterince sebep var, zira Obama yönetimi, radikal militanların öldürdüğü her bir Türk askerinin ölümünden doğrudan doğruya sorumludur.

 

 

www.medyasafak.net