"Nato Libya’da Kontrol Edilemez Bir Canavar Yarattı"

"Nato Libya’da Kontrol Edilemez Bir Canavar Yarattı"
"Libya İslami Mücadele Grubu’nun uzun süredir MI6, CIA ve Fransız istihbaratı ile bağları olduğu biliniyor, liderleri Bay Belhac, NATO için Tripoli’de askeri liderdir, yakınlarda The Guardian UK’de çok garip, kısa bir yazı yazdı."
Uzman: Nato Libya’da kontrol edilemez bir canavar yarattı

Press TV
 


Batı’nın Libya’ya müdahalesinin sonucu olarak hala faal olan ve ayrıca Libya’nın yeni hükümetini kontrol eden çeşitli silahlı gruplar ortaya çıktı.

NATO’nun teveccühüyle ağır silahlarla donatılan bu silahlı gruplar Amerikan elçisi Christopher Stevens dahil olmak üzere Amerikalı diplomatların öldürülmesinden ve Amerikan Elçiliğinin yağmalanmasından sorumlu tutuluyorlar.

Press TV, Africa Today programında Londra’dan politik analist Bay Sukant Chandan ile Libya’daki askeri durum hakkında bir röportaj yaptı.

Programda Libya’daki Demokratik Parti sözcüsü Bay Sabri Malik ile de görüşüldü. Ve Tripoli’den sanayi gelişimcisi ve eski uluslararası basın odası organizatörü Mustafa Gheriani ile de telefon bağlantısı yapıldı.

Aşağıdaki metin bu röportajın yaklaşık bir çözümüdür.

Press TV: Özellikle yalnız Bingazi’den söz edelim, orada Batı’ya karşı uzun zamandan beri süregelen bir çeşit kızgınlık yok mudur?

Chandan: Ben tam olarak öyle düşünmüyorum. Zira eğer bu çatışmaların başına dönersek SAS komandoları NATO yanlısı isyanın başladığı Şubat 2011’in ilk haftası Bingazi’deydiler. Onlar orada ne yapıyorlardı?

Libya İslami Mücadele Grubu’nun uzun süredir MI6, CIA ve Fransız istihbaratı ile bağları olduğu biliniyor, liderleri Bay Belhac, NATO için Tripoli’de askeri liderdir, yakınlarda The Guardian UK’de çok garip, kısa bir yazı yazdı.

Ben diyorum ki, NATO bu grupları silahlandırdı ve bu, şu bir gerçek ki, Amerika Birleşik Devletleri elçisi Bay Stevens’ın öldürülmesiyle sonuçlandı. Öylesine garip bir durum; Batı El Kaide yanlısı grupları karışıklık çıkarmak ve rejim değişikliği amacını kolaylaştırmak için kullanıyor, ama böylelikle, açıkçası kontrol edilemez, bir gün dönüp kendisini ısırması için beslediği bir canavar yaratıyor.

Press TV: Aslına bakarsak, Libya’nın kendisini yönetebilmesini etkileyen şey şu anki küresel ekonomik durumdan daha fazlasıdır mı demek istiyorsunuz? Ve siz Libya’nın düzen içinde olmamasından Batı’nın daha çok yarar sağlıyor göründüğünü ve daha evvel kazanılmış Batı menfaatlerini ima ediyordunuz.

Chandan: Kesinlikle. Libya Muammer Kaddafi’nin Cemahiriye rejimi altında bütün Afrika’daki en yüksek gelişmişlik düzeyine sahip bir ülkeydi. Bugün ise tamamıyla bunalımda, yardıma muhtaç yoksul bir ülkedir; merkezi bir hükümeti yoktur. Stevens Bingazi’de linç edildiğinde, silahlı militanlarla hükümetin üniformalıları aynı zamanda elçiliği yağmalıyordu.

Bay Malik Libyalılar aşırılık yanlısı değil diyor, ben de öyle olduklarını düşünmüyorum ve tekrar edersem, eski Cemahiriye Devleti altında Libya’daki bütün din ve mezheplere saygı duyuyorlardı. Bugün Youtube’da türbeleri görüyorsunuz, Şii türbeleri RPG ile vuruluyor; görüyorsunuz, Bay Malik’ten hiçbir eleştiri gelmeksizin dünyanın gözleri önünde Şii camileri yıkılıyor.

Bay Malik Bay Stevens’ın ailesine üzüntülerini bildirecek, ama öldürülen sayısız siyahi Afrikalı ve siyahi Libyalı aile Bay Malik’in üzüntüsünde bir faktör bile olmadı. Doğrusu, bu onun devriminin ayrılmaz bir parçasıydı ki, ben bunu karşı devrim olarak anıyorum.

Tüm gerçek endekslerde görebilirsiniz, Cemahiriye Devleti altında her şey kıyaslanamaz şekilde daha iyiydi. Bu Cemahiriye’nin bir taraftarı olun anlamına gelmez ama bunlar gerçeklerdir.

Press TV: Sizin düşünceleriniz nedir, görünüyor ki, siz Libya’da iyi yönetim için iyi potansiyel var diyen iki beyefendinin iyimserliğinin zevkini kaçıran kişisiniz. Sizce onlar uyuşmazlığı gideriyor mu?

Chandan: Bu apaçık yetersiz bir ifade.

Ne oldu… Devrimi nasıl değerlendiriyorlar, insanların çoğu yeni sömürgecilik olarak değerlendiriyor. İşleyişi nasıl değerlendiriyorlar, bunun tüm Libya’da vatanseverlerin ve siyahîlerin linci olduğunu herkes görebilir.

Onlar, Kaddafi kontrolündeki yönetim,  o zamanlar, kıtadaki herhangi bir Afrika Devleti’nde asla olmayan en yüksek hayat standartlarına nasıl ulaştı konusundan söz etmiyorlar.

Press TV: Tabii, bazı kişiler insanların Kaddafi’ye muhalefet etmekten dehşete düşürüldüğünü ileri sürecek.

Chandan: Hayır ama bu politik bir mesele ve bu meseleye girebiliriz fakat ben yönetim şartları hakkında konuşuyorum ve gelişmişlik şartları açısından o en gelişmiş olanıydı.

Press TV: Bu, insanların özgürlüğü için çok yüksek bir bedel ödemek değil miydi?

Chandan: Bence burada bir benzerlik yok.

Barış vardı; Cemahiriye yönetiminde kabileler arasında birlik vardı. Bugün… Kaddafi haklıydı – bir yılı aşkın bir zaman evvel o, siz Somali gibi bir durum; NATO ile bombalayıp ülkemizi yok etmek istiyorsunuz, demişti ve bu kesinlikle oldu.

Açık söylemek gerekirse, kanunsuzluğu haklı çıkarmaya çalışan, NATO yanlısı diğer misafirlerden bir anlam çıkaramayacaksınız.

Muhalefet başarmadı, 30 bin sorti ile ülkeyi bombalayan NATO başardı. Herkes biliyor ki, isyancılar (NATO olmaksızın)  hiçbir yeri alamadılar.

Yaklaşık 50 bin kişi NATO bombardımanında öldü. Siyahî Libyalıların yaşadığı Towerga kasabasında 30 bin kişi vardı. O nerede? O (kasaba) artık yok.

Press TV: Sizin Bay Malik ile hemfikir olmadığınızı biliyorum ama onlar şimdiki durum hakkında kulağa çok hoş gelen şeyler söylüyor gibi görünüyorlar. Sabri Malik’in yorumlarında tamamıyla gerçekdışı olduğunu düşünüyor musunuz?

Chandan: O gerçekdışı olmuyor, ikiyüzlü oluyor. İnsan Hakları İzleme ve Uluslararası Af Örgütü bile NATO’yu insan hakları kurallarını ihlal eden olarak tanıttı ve hatta kendileri de Libya’yı bir baskı devleti olarak kabul ediyorlar.

Press TV: Ama günden güne meselelerin üstesinden geliniyor. İnsanlar aç, iş istiyorlar, biliyorsunuz, çevrede dolaşan çok sayıda silahlı var, bunlar ne istiyor… Hükümeti eleştirmek kolay. Onlara ne yapmalarını tavsiye edeceksiniz?

Chandan: Bu doğru. Peki, her şeyden evvel… Temelden problem çıkaran ve temelden zarar veren şey şudur. Kaddafi 1969’da devrim yaptığında o yıl içinde İngiliz üssü kaldırıldı, en büyük Birleşik Devletler üssü kaldırıldı ve eğitimin, iskânın ve sağlığın geliştirilmesi alanında ciddi teşebbüslerde bulunuldu.

Bugün. Devrim Libya’nın yeniden sömürgeleştirilmesine dayanıyor ve sömürgeciler halkın ne halde olduğu hususunda tümüyle ilgisizler.

Onlar Libya’nın yer altı kaynaklarıyla, bölgeyi karıştırmakla ilgileniyorlar; Libya Kaddafi yönetiminde Afrika’nın görünen hamisiydi ve şimdi Kaddafi öncesi hiç yokken, Kaddafi yönetimi altında AFRICOM’un Afrika’da 14 askeri tatbikat planladığını görebiliriz.


medyaşafak