Barzani’nin Türkiye ziyaretinin üç temel amacı

Barzani’nin Türkiye ziyaretinin üç temel amacı
Barzani’nin Türkiye başkentine yaptığı son ziyaret, Türkiye Başbakanı Yıldırım’la Münih Güvenlik Konferansı’nın yan etkinlikleri vesilesiyle görüşmesinin ardından geldi ve önemli hedefleri ve noktaları ele aldığı düşünülüyor. Bunlardan en önemlileri aşağıda sıralanıyor.

 

 

Alwaght

 

 

Irak Kürdistan bölgesi başkanı Mesud Barzani, 26 Şubat Pazar günü Türkiye'ye planlı bir ziyarette bulundu ve ülkeye varışının ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüştü. Barzani, Türkiye lideriyle görüşmesinin ardından Başbakan Binali Yıldırım'la da bir araya geldi. Kürt bölgesi liderinin Ankara ziyareti muhtemelen, Ankara ve Erbil arasında önemli anlaşmaları beraberinde getirecek.

 

Türkiye ziyaretinden bir gün önce Mesud Barzani, Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine verdiği bir demeçte, kendisinin Türkiye cumhurbaşkanıyla birlikte, Kürtler ve Türkler arasında kalıcı bir dostluk tesis etmek istediğini söyledi ve Türkiye ziyareti esnasında bu girişim doğrultusunda pratik adımlar atılacağını ekledi. Barzani'nin Türkiye başkentine yaptığı son ziyaret, Türkiye Başbakanı Yıldırım'la Münih Güvenlik Konferansı'nın yan etkinlikleri vesilesiyle görüşmesinin ardından geldi ve önemli hedefleri ve noktaları ele aldığı düşünülüyor. Bunlardan en önemlileri aşağıda sıralanıyor.

 

Ankara'nın Kürt bağımsızlığı yanlısı duruşunun vurgulanmasıyla Bağdat-Erbil ihtilafının derinleşmesi  

 

Barzani'nin İstanbul Atatürk Havalimanı'na varmasıyla, Barzani'ye yakın medyanın dikkatini çeken çok şaşırtıcı bir şey oldu: Havalimanında Barzani karşılanırken Irak bayrağı yerine Kürdistan bölgesi bayrağı – Kürt bağımsızlığı amacının bayrağı – dalgalandı. Türklerin bu uygulaması, analistlerin, Barzani için yapılan karşılama töreninin bağımsız bir devletin başkanı için yapılan bir karşılama törenini çağrıştırdığını ileri sürmesine yol açtı.

 

Gerçek şu ki Türk yetkililer hiçbir zaman Irak Kürdistan bölgesinin bağımsızlığından yana olmadı, ancak Kürt yetkililerin Türkiye'ye yaptığı son dört ziyaret esnasındaki davranışları, büyük ölçüde perde arkası amaçlar izledi. Türklerin, Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devletine verdikleri zahiri desteğin arkasında üç amacın olduğu düşünülüyor. Bunlardan birincisi, Kürt bağımsızlığının Irak merkezi hükümetinden tavizler elde etmek için bir koz olarak kullanılması. İkincisi, Bağdat-Erbil gerilimlerini arttıracak olan Kürdistan'ın bağımsızlığı hedefini destekleyerek Irak genelinde istikrarsızlığın hedeflenmesi. Son olarak da, Ankara'nın Kürdistan siyasi partileri arasındaki nüfuzunu genişletmek ve nihai amaç olarak uzun vadede Kürt pazarına hâkim olmak için Kürtlerin bağımsızlığına yüzeysel bir destek verilmesi.

 

Suriye'nin kuzeyinde PYD'nin kazanımlarının karşısında yer almak

 

Şu anda hem Erdoğan hem de Barzani'nin temel amaçlarından biri, bölgede, özellikle de Suriye'de PKK'nın önünü almanın yollarını bulmak. 2011 yılında Suriye'deki iç krizin ortaya çıkışının ardından, PKK'nın Suriye kolu Demokratik Birlik Partisi (PYD), Suriye'nin kuzeyindeki güç boşluğunun yarattığı fırsatı, özerk bir kanton sistemi kurmak için kullandı ve ülkenin kuzeyinin, Türkiye sınırında bulunan geniş bir kısmını kontrol altına aldı. Erdoğan, hemen hemen bütün konuşmalarında PYD'yi PKK'nın bir uzantısı ve Türkiye'nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturan terörist bir oluşum olarak tanımladı. Erdoğan'ın PKK karşısındaki antagonizmasına ilave olarak, Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) de Irak ve Suriye'de PKK ile yoğun bir arbede içine girdi. Nitekim Suriye'deki Barzani destekli bütün Kürt partileri ve grupları, Suriye'nin kuzeyindeki PYD yönetimine karşı. Kuşkusuz, Barzani, Erdoğan ve Yıldırım arasındaki görüşmelerin kilit noktalarından biri, PKK'nın bölgedeki etkisini bloke etmenin yollarının bulunmasıydı. PKK'nın, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki Kandil Dağı'na yeni hava saldırıları düzenlemesine yol açacak şekilde Irak'taki Sincar dağlık bölgesine "YBSH" birimleri altında güç konuşlandırması da, Barzani'nin ziyareti esnasında üç lider arasındaki tartışma ve anlaşma noktalarından biri olmuş olabilir.

 

Güvenlik ve enerji işbirliğinin arttırılması

 

Barzani ve Türk liderler arasındaki bir diğer muhtemel tartışma konusu, güvenlik ve enerji alanlarında ortak çalışmaydı. 2009 sonrasında Türkiye, 2014'te başbakan olacak olan dönemin dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yönlendirmesi altında, potansiyel bir temel enerji tedarikçisi olarak Irak Kürdistan bölgesine özel bir önem gösterdi. Diğer yandan kara ile çevrili Kürdistan bölgesi kritik bir şekilde, Bağdat'tan en azından ekonomik bağımsızlık kazanmak için Türkiye'ye petrol gibi enerji kaynakları ihraç etmeye ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyaç varlığını sürdürecek. Bu olgu karşısında Türk liderler, Kürt liderle bir kazan-kazan oyunu başlattı. Sonuç, kısa sürede inşa edilen ve Kürt bölgesini Türkiye topraklarına bağlayan bir boru hattı oldu. Ankara, Rusya gibi ülkelere olan bağlılığını azaltmak amacıyla, IŞİD sonrası Kürdistan'dan petrol ve doğalgaz dahil enerji kaynakları temin etmeyi planlıyor.

 

Dahası, aktarıldığına göre Kürt ve Türk liderler Kürdistan'ın Türkiye sınırlarını kontrol etmek için güvenlik işbirliği görüşmeleri de yaptı. Türkiye burada, PKK güçlerinin Türkiye sınır bölgelerine yönelik olası saldırılarını engellemeyi amaçlıyor. Barzani sık sık, Kürtler arası bir çatışmayı tasvip etmediğini söyledi, ancak şu anda PKK'nın zayıflatılmasını ve ortadan kaldırılmasını sıcak karşılıyor. Bu amaçla, Türk ordusunun PKK güçlerine saldırı düzenlemesine destek sağlamak üzere gerekli zemini inşa edeceğine şüphe yok.

 

 

www.medyasafak.net