İsrail’in Suriye’ye saldırısı ve füzeli cevabın boyutları

İsrail’in Suriye’ye saldırısı ve füzeli cevabın boyutları
İsrail olayı "savaşlar arasında bir çatışma" teorisini test etmek açısından değerlendirmek isteyecek gibi görünüyor. Daha önemlisi, Suriye ve Lübnan toprakları dahilinde operasyon yürütmeyi gözden geçiriyor. Nitekim Nasrallah'ın bir yıl önce verdiği röportajdaki sözleri tezahür ediyor. Ve top şu an İsrail'in kalesinde…

 

El Meyadin

 

 

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın yaklaşık bir yıl önce el-Meyadin televizyonuna verdiği röportajdaki sözleri, İsrail'in niyetlerinin Hizbullah tarafından öngörüldüğünü ortaya koyuyor. İsrail'in Suriye'ye düzenlediği şafak operasyonuna verilen roketli cevap, Siyonist rejimin tüm hesaplarını darma duman ederken, özellikle "savaşlar arasında bir çatışma" teorisi hedef alındı. Bunun yanı sıra diğer operasyonel sebeplerden dolayı, İsrail medyası saldırıdan sonraki birkaç saat içinde, olayı "dramatik" olarak niteledi.

 

2016 yılının Mart ayında, Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah el-Meyadin televizyon kanalının yönetim kurulu başkanı Ghassan Jeddo'ya bir röportaj vermişti. Jeddo bu söyleşide özellikle Direniş Ekseninin İsrail ile çatışmaları ve savaş ihtimali üzerinde durmuştu. Yine bu röportajda "savaşlar arasında çatışma" teorisi Seyyid Nasrallah'a ilk kez sorulmuştu. Konu hakkında ayrıntılı ve net bir açıklama getiren Nasrallah, söz konusu teoriyi de çürütmüştü. Bu teori bağlamında İsrail'in aklındaki resim nedir? Direniş bunu nasıl okuyor? Suriye'deki şafak operasyonu neye işaret ediyor?

 

Temmuz 2006 Savaşından sonra, İsrail bu savaş ve ardından gelen Gazze saldırısından elde ettiği çıkarımları yolu ile eğilimlerini geliştirdi. İsrail, bunun akabinde gelecek savaş için siyasi kanat tarafından koyulan hedefleri gerçekleştirebilmek üzere ordunun tüm hazırlıklarının tamamlanmasından emin olunması gerektiği ve bu savaşın hızlı, keskin ve net bir savaş olacağı sonucuna vardı. Temmuz 2006 Savaşının ardından gelen 5 yıl içerisinde, Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalarda benzer sonuçlar resmedildi. Tel Aviv daha çok güvenlik operasyonlarına ağırlık vermeyi tercih ediyordu… Tâ ki iki taraf için de yeni bir gerçeği dayatan Suriye Savaşı başlayana dek…

 

 

Savaş çatısı altında manevra

 

2012 yılı Kasım ayının sonunda, İsrail kabinesine ait güvenlik ve siyasi işler bürosu, Suriye'deki durumun ışığında İsrail'e yönelen tehditler hakkında tartışmaya başladı.

 

2013 yılı 7 Mayıs günündeyse, İsrail Savunma Bakanlığı Bürosunun eski müdürü ve İsrail ordusundan emekli albay Michael Herzog, İngiliz "Guardian" gazetesine, İsrail'in gerçek hedefinin Suriye değil Hizbullah olduğunu açıkladı.

 

İsrailli emekli albayın bildirisi, İsrail istihbaratı ile  "istenmeyen sonuçlar" adlı sözde yasanın uygulaması gerekliliği konusunda birbiri ile örtüştü: Yani, Suriye topraklarında bir savaşa girmek pahasına olsa bile, Hizbullah'a nitelikli silahların ulaştırılmasının engellenmesi hedefleniyordu.

 

Bu yasa, ABD'den yeşil ışık aldı. Zira Tel Aviv tarafından herhangi bir tutum sergilenmeden önce Washington, iki kere Suriye'ye İsrail saldırısı olduğunu açıkladı. Bu arada İsrailli analistler, bu dönemde İsrail'in "denge kırıcı silah" olarak adlandırdığı hedeflerinin olduğunu gizlemedi.

 

Suriye'deki savaşın devam etmesi ile birlikte, İsrail "istenmeyen sonuçlar" testini Lübnan'a taşımayı düşünmeye başladı.  Yani Lübnan toprakları dahilinde askeri operasyon yürütmeyi planladı.

 

İsrail, Hizbullah'ın yeteneklerini geliştirmek için ortaya koyduğu çabalarını yakından takip ediyor. 2006'dan bu yana, Nasrallah'ın tehditleri ve caydırıcı denklemleri de İsrail tarafından son derece ciddi bir şekilde ele alınıyor. Seyyid Nasrallah'ın oluşturduğu, Hizbullah'ın füze gücünün nitelikli bir hale gelmesi denklemine İsrail ciddiyetle yoğunlaşıyor. Hasan Nasrallah'ın son yıllarda gelecek savaş hakkında yaptığı tüm açıklamalarında yer alan "hedefleri vurma gücü hakkındaki tehditler", İsrail'in iç cephesinde bir çıkmaza neden oluyor.

  

Hizbullah'ı takibe almak ve incelemek bağlamında bu tehditleri ciddi bir şekilde değerlendiren Siyonist rejim, öte yandan Lübnan topraklarında hayati nitelikli hedeflere saldırmayı planlıyor. İsrail içinde, Tıpkı 2006 Savaşının başlamasını tetikleyen "nitelikli ağırlık" operasyonu gibi proaktif bir adımın atılmasına çağrıda bulunan sesler yükseliyor. 

 

2006 Savaşında İsrail, çatışmanın başlangıcında Hizbullah'ın füze gücünü yok ettiğini iddia etmişti. İlerleyen günlerde ise, Hizbullah'ın füzelerini ateşlediği, yerleşim bölgelerine yönelik fırlattığı füzelerin oranını koruduğu ve bunların önceden belirlenen hızda atıldığı ortaya çıkmıştı.

 

Yeni bir projeyi pazarlamak isteyen İsrail ordusu, Lübnan toprakları içinde planlanan bir operasyon için  "savaşlar arasında çatışma" projesini benimsedi. Diğer bir deyişle, İsrail Lübnan topraklarında düzenlenecek nitelikli baskınların Hizbullah tarafından verilecek sınırlı bir cevaba sebep olacağı ve (onlara göre) geniş ölçekli bir savaşa şekil vermeyeceği söylentisini ülke içinde yaydı.

 

Bu teoriyi Suriye'de şafak vakti denemeye karar veren İsrail'in bu eğilimi, "istenmeyen sonuçlar" tecrübesi ile Lübnan topraklarına taşındı. Çok sayıda İsrailli askeri raporda Hizbullah ve Suriye dikkatli bir şekilde incelendi.

 

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın yaklaşık bir yıl önce el-Meyadin televizyonuna verdiği röportajdaki sözleri, İsrail'in niyetlerinin Hizbullah tarafından öngörüldüğünü ortaya koyuyor. İsrail'in Suriye'ye düzenlediği şafak operasyonuna verilen füzeli cevap, İsrail'in tüm hesaplarını darma duman ederken, özellikle "savaşlar arasında çatışma" teorisi hedef alındı. Bunun yanı sıra diğer operasyonel sebeplerden dolayı, İsrail medyası saldırıdan sonraki birkaç saat içinde olayı "dramatik" olarak niteledi.

 

İsrail, tıpkı geçmişte olduğu gibi saldırısının Batı medyasında çıkan haberleri sonlandıracağını varsayıyordu. Ancak Suriye'nin açıklamaları, İsrail'i saldırı hakkında açıklama yapmak zorunda bıraktı. Bu açıklamanın etkileri, Suriye'nin resmi sorumluluğunu aşıyor ve Tel Aviv'e Suriye ve müttefikleri arasındaki koordinasyon düzeyi hakkında açık bir mesaj gönderiyor.

 

İsrail tarafından hazırlanan raporlar İsrail uçaklarının işgal edilmiş topraklar (Golan) üzerinde uçtuğu esnada Suriye radarları tarafından yakaladığına işaret ediyor. Bu askeri nitelikli gelişme, İsrail'i artık Suriye'yi ciddiye almak zorunda bırakacak.

 

Bu gelişme aynı zamanda İsrail için bir ilk olarak kabul ediliyor. Çünkü İsrail ilk defa Suriye'deki füzelere karşı koymak için "Arrow" füze sistemini çalıştırdığını itiraf etmek zorunda kaldı.

 

Bu durumun, İsrail'in iç cephesindeki motivasyona büyük bir etkisi oldu. Üstelik askeri hesapları, Demir Kubbe'den daha yetenekli olan hava savunma sistemlerinin kapasitesini test etmeyi gerektiriyor olması rağmen,  İsrail, motivasyonun düşmesini engelleyemedi.

 

Suriye'nin fırlattığı "gelişmiş nitelikli" füzeler hakkında konuşmak Siyonist varlığa çıkar sağlamasına rağmen, konuşulan füzeler Rusya güçlerinin Suriye'ye getirdiklerinden değil. Aksine bu füzeler zaten uzun yıllardır Suriye yönetiminin elinde mevcut bulunuyor. Bu da Tel Aviv'e gönderilen mesajlardan bir diğeri olarak görülüyor.

 

Sonuç olarak, İsrail, olayı "savaşlar arasında bir çatışma" teorisini test etmek açısından değerlendirmek isteyecek gibi görünüyor. Daha önemlisi, Suriye ve Lübnan toprakları dahilinde operasyon yürütmeyi gözden geçiriyor. Nitekim Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ın bir yıl önce verdiği röportajdaki sözleri tezahür ediyor. Ve top şu an İsrail'in kalesinde…

 

 

Çeviri: Merve Soydaş

 

 

www.medyasafak.net