Suudi Arabistan’ın Güneyi, Yemenlilerin zafer yolu

Suudi Arabistan’ın Güneyi, Yemenlilerin zafer yolu
Bununla birlikte Yemen ordusu sivillerin bulunduğu hiç bir şehri doğrudan hedef almadı, tek bir Suudi sivile ait eve zarar vermedi. Yemen güçleri, angajman kurallarına bağlı kalmayı sadece Suudi ordusunu hedef alarak sürdürdü.

   

 

 

IUVMPRESS

 

 

 

Kimse Yemen savaşının Suudi bölgelerinin içlerine doğru taşınacağını hayal dahi edemezdi. Krallığın daha önce de Ensarullah hareketiyyle savaşma noktasında bir deneyim yaşadığı doğru olmakla birlikte ancak bu kez durum daha farklı. Ancak bu seferki savaşın gerçekleştiği arazinin boyutları daha büyük, çatışmalar daha sert ve yapısı daha farklı. Suudi Arabistan son 2 yıldır bütün çabalarına rağmen Yemen ordusu tarafından yapılan saldırılar sonucunda ele geçirilen yerlerden şu ana kadar sadece birini geri alabildi.

 

Suudi Arabistan iki yıl boyunca Yemen ordusu ve Halk Direniş güçleriyle girdiği savaş sırasında Yemen güçlerinin ele geçirdiği şehirleri ve geniş toprakları geri alabilmek için faydasız birçok askeri stratejiye başvurdu. Suudilerin yaptıkları şeyler, bu yerleri geri almadaki başarısızlığının yanında Yemenli savaşçıların ele geçirdikleri yerlerdeki varlıklarını tahkim etme ve Yemenli güçlerin bulundukları yerlerde kontrolü sağlamalarından başka bir şeye hizmet etmedi.

 

Yemen ordusunun elinde bulunan bu yerlerin stratejik önemi farklılık göstermektedir. Ancak herhalükarda Yemen'in hakimiyetini genişletme ve S. Arabistan içlerine daha derinlemesine girmeye  karar vermesi durumunda bu bölgeler ateş hattına dönüşecek yerleri temsil ediyor. Yemen ordusu,  Necran bölgesinde bölge valiliğini batı yönünden kuşatan dağlık bölgeyi ele geçirdi. Riyad'a karşı savaşta Suudi ordusu bölgede giderek daha az savaşçı barındırıyorken Yemen ordusu savaşçılarının sayısı da giderek artıyor. Bunu yaparken de tek üstünlükleri savaş jetleri olan Suudilerden ele geçirilen kışlaları ve askeri karargahları başarılı bir şekilde kullanıyorlar.

 

Necran'daki dağlık bölgenin ele geçirilmesinin ardından savaş, jetlerin üç farklı bombardıman şekline bağlı kaldı. Suudiler, siyasi görüşmeler sürecinde mevzi kazanmak için Yemenli savaşçıları, Suudi toprakları içerisinde izole etmek ve onların Yemenle olan bağlarını koparabilme noktasında kaydadeğer bir başarı gösteremedi. 

 

Dağlık bölgelerin ele geçirilmesi, gelecekteki herhangi bir hareket için anahtar sözcüktür.

 

Suudi ordusunun ilk müdafaa hattının ve sınır muhafızlarının çöküşüyle birlikte eski silahların on katı fazlasını koyarak bunu telafi etmeye ve yeni bir savunma hattı oluşturmaya çalıştılar. Ulusal muhafızları ve başka Körfez ülkesi ordularından savaşçıların yanında başka terörist gruplardan isimleri de sözde Şii Husi güçleri tehdidine karşı koymak için gönderdiler. Suudiler, üstüste yaşadıkları başarısızlık ve yenilgilerin ardından Şurura vilayetinde ve Yemen'in güneyindeki askere alma merkezlerinde binlerce kişiyi eğiterek savaş alanına sürme yoluna gittiler. Aden, Ebin, Dali, Lahc gibi bölgerden getirilen binlerce genç, ülkede giderek kötüye gitmekte olan ekonomik koşullar nedeniyle Suudilerin yanında “Ulusal Ordu” aldatmacası altında savaşmayı kabul etti. Tek arzuları aylık bir maaşa kavuşmaktı.

 

Suudi Arabistan, bu noktada büyük umutlar besledi ve askeri operasyonlarına yeniden başladı. Amacı, Yemenli savaşçıları püskürterek savaşı S. Arabistan topraklarından çıkartıp Yemen içerisinde, özellikle de sınır kentleri olan Sada ve Hajja'da kalmasını sağlamak.

 

 

Bununla birlikte Suudilerin askeri operasyonları, sınır savaşı denilen geçiş noktaları (Harad, Cizan, el Hadra ve Asir gibi şehirler) üzerinde yoğunlaştı. Suudi ordusu ilerleme kaydedebilmek için uçak bombardımanları eşliğinde Yemen sınırına doğru baskı yapmaya başladı. Ancak Yemen ordusu ve Devrimci Komiteler, bu saldırılara göğüs germeyi ve yüzlerce askeri aracı tahrip ederek Suudilere büyük bir kayıp verdirmeyi başardı. Bu çatışmalar sırasında Suudi saflarında çarpışmalara giren onlarca paralı asker de Yemen ordusu ve Devrimci Komiteler tarafından öldürüldü.

 

Çatışmaların en meşhuru, Suudi güçlerinin ve paralı askerlerin cephanelerinin bittiği, Midi Harad bölgesinin Batı cihetinde yaşandı. Savaşta zırhlı savaş gemileriyle fırkateynler de Suudi ordusuna eşlik etmekteydi. Ancak Yemen ordusu, Yemen ordusundan koparak Suudilere katılan el Islah partisine bağlı Ali Muhsin el Ahmer güçlerinin paralı askerlerin safında savaşmasına rağmen, el Tewal şehrinin içlerine doğru yoğun roket ve top atışlarıyla bu saldırıyı püskürtmeyi başardı.

 

Buna ilaveten, Yemenliler, özellikle Cizan'daki Cebel-i Dud, el Şurfa ve Al-Necran gibi Suudi şehirlerine ve krallık içerisindeki geniş alanlara tepeden bakan şehirleri kontrol etmeyi başardılar. Suudi kentlerine Necran'daki dağlık bölgeye ve Dahran Asir bölgesinin köylerine tepeden bakan bölgeler de aynı şekilde Yemen ordusunun kontrolüne girdi. Bununla birlikte Yemen ordusu sivillerin bulunduğu hiç bir şehri doğrudan hedef almadı, tek bir Suudi sivile ait eve zarar vermedi. Yemen güçleri, angajman kurallarına bağlı kalmayı sadece Suudi ordusunu hedef alarak sürdürdü.

 

Yemen ordusu ve Devrimci Komitelerin karşısında Suudiler onlara baskı yapıp sınır bölgelerinden geri çekilmelerini sağlamak için birçok yeni cephe açtı. Bunlardan biri de Güney Batı kıyısındaki cephelerdi ki bu girişim de Yemen ordusu tarafından engellendi.

 

 

Çeviri: Hüseyin Şahin

 

www.medyasafak.net