American Herald Tribune: İsrail bir kez daha savaş yolunda

American Herald Tribune: İsrail bir kez daha savaş yolunda
Artık “kaçınılmaz” olan yeni savaşın başlayacağına şüphe yok. Geriye kalan tek soru ise şu: ilk kim vuracak?

 

 

İsrail bir kez daha savaş yolunda

 

 

Merve Osman

 

 

American Herald Tribune

 

“Netanyahu Moskova'ya Putin'e yalvarmak için gitti, çünkü IŞİD'e karşı zafer kazanılması kendisi için başarısızlık, direniş ekseni için zafer anlamına geleceğinden, IŞİD'in yenilgiye uğratılmasından korkuyor.”

 

Hasan Nasrallah, Lübnan İslami Direniş Hareketi Hizbullah Genel Sekreteri, 15 Mart 2017.

 

İşgal Altındaki Filistin ile Lübnan arasındaki sınır hattında yürüdüğünüzde her şey sakin ve durgun görünüyor, fakat bu sükûnet, çokça sessiz uğultuyu gizliyor. Nitekim İsrail topluluğu, yeni bir Lübnan savaşına hazırlık amacıyla karada ve denizde açık ve gizli bir şekilde çalışıyor ve yakın zamanda bu hedef doğrultusunda harekete geçti.

 

İsrailli savaş şirketleri bölgesel karasularında devriye gezecek ve kara ve deniz hedeflerine çok güçlü füzeler yağdıracak deniz temelli insansız hava araçlarını test etmeye başladı. 9 Mart günü, Sputnik, İsrail topluluğunun deniz kuvvetlerinin ilk defa insansız bir yüzey aracından Spike füzesi fırlatma testi yaptığını yazdı.

 

İsrail'in yükselen retoriği, Lübnan topraklarına ve hava sahasına yönelik devamlı İsrail saldırganlığı sonrasında uçuşa geçti ve bu durum Lübnan İslami Direniş Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hassan Nasrallah'ı, Lübnan topraklarına yönelik olası bir saldırının işgal altındaki Filistin toprakları içindeki yeni hedeflere yönelecek bir karşı saldırı sonucu getireceği ve bu hedeflere Hayfa'daki dev amonyak deposu ile Dimona'daki nükleer reaktörün de dahil olduğu ikazında bulunmaya sevk etti.  

 

Bu haliyle Haaretz gazetesi, Hizbullah'ın İsrail için “gerçek tehdit” olduğu değerlendirmesini yaptı.

 

Moshe Arens, Hizbullah'ın kapasitelerinin "IDF'nin [İsrail Savunma Kuvvetleri] ve onun komutanının karşı karşıya olduğu en büyük meydan okumayı” meydana getirdiğini yazdı.

 

İsrail, Hizbullah'ın kendi füze savunma sistemine baskın gelecek şekilde, işgal altındaki Filistin topraklarına günde 1,500 roket fırlatma kapasitesine sahip olduğunu iddia ediyor.  

 

Direnişin gelişmiş silahlarının ve onları fırlatmak için gerekli sistemlerin 10 bin gibi fazla sayıda yere gömülü halde olduğu aktarılıyor.

 

Bu durumdan ötürü İsrailli savaş analistleri kendi hükümetlerini, Hizbullah'ın kapasitesini bu noktaya kadar geliştirmesine “izin verdiği” için suçluyor, ancak her durumda şimdi onlar bu kapasitenin, İsrail İşgal Kuvvetleri ve onun komutanının karşı karşıya olduğu en büyük meydan okumayı meydana getirdiğine inanıyor.

 

Bu yüzden herkes, gelmekte olan büyük şeye hazırlanıyor: Hizbullah ve İsrail savaş yolunda. Bu durum, Suriye içinde gerçekleşen bir İsrail saldırısı, Hizbullah'a gittiği söylenen bir silah sevkiyatını hedef alarak gerilimi tırmandırıncaya kadar tartışma konusuydu. Palmira çölünün direnişe silah transferi yapmakta kullanılacak belki de en son güzergâh olmasına ve Suriye Arap Ordusu'nun bir açıklama yaparak vurulanın kendi üssü olduğunu söylemesine rağmen İsrailli yetkililer halen, Hizbullah'a giden bir sevkiyatı hedef aldıklarını savunuyorlar.

 

İsrail'in bu küstah saldırısı, Suriye Arap Ordusu'nun uzun zamandır beklenen yanıtını beraberinde getirdi ve ordu, üç karadan havaya SA-5 (S-200) füzesi fırlatarak işgal altındaki Filistin topraklarındaki İsrail jetlerinden birini düşürdü, birine de hasar verdi. İsrail olay hakkında ketum kaldı ve hiçbir jetin hasar görmediğini vurguladı. Ancak yangın, birden fazla İsrail gazetesinin son yıllarda İsrail ve Suriye arasında meydana gelmiş “en ciddi olay” olarak tanımlamasına yetecek kadar kayda değer türdendi.

 

Son iki haftanın sonucu olarak İsrail, retoriğini yoğunlaştırıyor ve birden fazla cephede çok sayıda tatbikat yaparak, Hizbullah'ın direniş güçleriyle bir sonraki muharebe için hazırlanıyor.

 

Bu, İsrail işgal güçlerinin, direnişle bir ay boyunca sürdürdüğü ve 2 binden fazla sivilin ölümüne yol açacak şekilde Lübnan'ı çılgınca bombaladığı, ancak sonuç alamadığı bir savaş yürütmesinden bu yana geçen on yıldır odaklandığı bir misyon.

 

Askeri üstünlüğüne ve gerçekleştirdiği dev miktardaki hava saldırılarına rağmen İsrail, bu bir ay süren savaşın ezici bir yenilgiyle sonuçlandığı düşüncesini kabullenemiyor. Bir İsrail araştırma komisyonu, Hizbullah'ın sürpriz bir sınır ötesi operasyon düzenleyip iki askeri kaçırmasından sonra başlayan savaşa ordunun yeterli şekilde hazırlanmadığı tespitinde dahi bulundu ve pek çok birlik, Hizbullah'ın kapasitesini küçümsediklerini kabul etti.

 

Bu kapasiteler, Hizbullah'ın, müttefiki olan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın talebi üzerine Suriye içinde teröre karşı verilen savaşa müdahil olması sonrasında dev oranda büyüdü. 

 

Her ne kadar Hizbullah İsrail'e karşı bir savaşa girme konusunda acele içinde görünmese de, direniş grubu, İsrail'i epey endişelendiren kıymetli muharebe deneyimleri elde etti. İsrail devamlı olarak, Hizbullah'ın 2006'dan beri kayda değer silah stokları inşa ettiğinden ve cephaneliğini 150 bin füzenin üstüne çıkardığından, bu cephaneliğin İsrail'in elinde bulunan işgal altındaki Filistin topraklarının her yerini vurabilecek daha uzun menzilli ve güdümlü sistemleri de içerdiğinden yakınıyor. 

 

İsrail son 6 yıldır devamlı olarak Suriye'ye saldırdı ve zaman zaman, İsrail'e saldırıyor olmamalarına rağmen Hizbullah komutanlarını ve Suriyeli sivilleri öldürdü. İsrail'in gerçekten de, direnişin İsrail'in silah depolarını bombalamaya veya İsrailli askeri figürlerin peşinden gitmeye cesaret edemeyeceğine ve Hizbullah ile Suriye ordusunun gerçekten de caydırıldığına inandığı bir esnada hassas S-200 yanıtı, Tel Aviv hükümetinin karar alım koridorlarını vurdu. İsrail, düşmanlarının zayıflığı olarak düşündüğü şeyi başına kakmaya devam etti. Şu anda ise, harita değiştiren bir savaşla karşı karşıya olacağını biliyor.

 

Artık “kaçınılmaz” olan yeni savaşın başlayacağına şüphe yok. Geriye kalan tek soru ise şu: ilk kim vuracak?

 

 

Çeviri: Selim Sezer

 

www.medyasafak.net