İmad'dan Zilzal'e… İran’ın yeni nesil savaş başlıklı füzeleri

Alwaght

Son yıllarda art arda yeni nesil gelişmiş savaş başlıklı balistik füzeleri üreten İran, bu sayede savunma yeteneklerini güçlendirerek, harbe hazırlık seviyesini yükseltti. Çok sayıda nokta atışlı füzeye sahip olan İran, füze gücünü geliştirmeye "İmad" füzesi ile başladı, "Fatih" füzesi ile ilerleme kaydetti ve "Zilzal" füzesiyle de nihayete ulaştı.

Bu yazıda İran füzelerinin menzilleri, hassas güdümleri ve yıkıcı güçleri açısından önemlerine ışık tutacağız:

"İmad" füzesi

Uzun menzilli, sıvı yakıtlı ve yüksek hassasiyete sahip olan "İmad", karadan karaya fırlatılma özelliğine sahip balistik füzedir.

11 Ekim 2015 tarihinde deneme atışı başarıyla tamamlanan "İmad" füzesi, hedefe ulaşıncaya kadar hassas güdümünü koruması ve yüksek tahrip gücü açısından İran'ın yerli üretim füzeleri arasında türünün ilki olarak kabul ediliyor.

"İmad" füzesinin menzilini 1700 km'ye ulaştırmayı başaran İran, katı yakıtlı "Siccil" ve sıvı yakıtlı "Kadr-F" tipi füzeleriyle en uzun menzilli karadan karaya füzeyi geliştirebilmeyi amaçlamıştır (Bu iki füzenin menzilleri 2 bin km).

"Fatih 110" füzesi

2002 yılında başarı ile denenen karadan karaya füze, 2003 yılında Tahran'da askeri geçit sırasında ilk kez sergilendi.

259 km menzilli, 3 ton ağırlığındaki füze, 500 kg ağırlığında patlayıcı savaş başlığı taşıma kapasitesine sahip. Füze katı yakıtla çalışıyor ve bu durum ön hazırlığa ihtiyaç duymaksızın hızlı ve isabetli bir şekilde fırlatılmasına olanak sağlıyor.   

İran, Ağustos 2012 tarihinde, dördüncü nesil geliştirilmiş füze olan "Fatih 110"u başarılı bir şekilde denediğini duyurdu. Geliştirilmiş füzenin menzili 300 km'ye varırken, kara ve deniz hedeflerini yüksek hassasiyetle vurma kabiliyeti kazandı.

"Fatih 313" füzesi

500 km menzile sahip olan "Fatih 313" füzesi, katı yakıt ve yerli üretim sensörler ile çalışıyor. İran İslam Cumhuriyeti, bu füzenin üretimi ile birlikte dünyanın katı yakıtlı füze üretimi teknolojisine sahip birkaç ülkesi arasına girdi.

"Fars Körfezi" füzesi

2011 yılı Ocak ayında ortaya çıkan "Fars Körfezi" füzesi, İran'ın ilk ses ötesi balistik füzesi olma özelliğini taşıyor. Deniz hedeflerine saldırarak en modern savaş gemilerini bile yok edebilecek kapasiteye sahip olan füze, 300 km menzilli ve 450 km ağırlığında patlayıcı madde taşıyabiliyor.

Akıllı balistik füzeler arasında kabul edilen bu silah, gemileri hedef almak için kullanılıyor. Karadan fırlatılan füze, yüksek isabet oranı ile dikey bir şekilde hedefe ulaşıyor.

Yaklaşık 650 kg ağırlığında savaş başlığı taşıyan ve hedefi vurması kaçınılmaz olan "Fars Körfezi" füzesi katı yakıt kullanıyor.

"Hürmüz-1" ve "Hürmüz-2" füzeleri

Bu tip deniz balistik füzeleri, İran'ın balistik füzeleri arasında ikinci nesil olarak kabul ediliyor. "Hürmüz-1" ve "Hürmüz-2" füzelerinin dış görünüşü ve yapısı "Fars Körfezi" füzesine oldukça benziyor. Deniz yüzeyindeki hareketli hedefleri yüksek hassasiyetle vurma kabiliyetine sahip olan bu füzelerden "Hürmüz-2" füzesinin menzili 300 km'ye ulaşıyor ve yaklaşık 650 kg patlayıcı savaş başlığı taşıyabiliyor.

"Zülfikar" füzesi

Katı yakıtlı ve 700 km menzili olan "Zülfikar" füzesi, nokta atışı kabiliyetine sahip İran'ın yerli üretim füzelerindendir. Bölünen savaş başlığı sayesinde, dağınık hedefleri havadan hedef alabilme özelliği bulunan bu füzenin, hedef üzerinde tam bir tahrip gücü vardır.

Hareketli fırlatma rampası, radara yakalanmama, nokta vuruşu yapma, hafif, taktiksel ve otomatik olma gibi diğer özelliklere sahip olan "Zülfikar" füzesi, hedefe tam bir vuruş yapmak üzere gelişmiş teknolojiye sahiptir.

"Zilzal" füzesi

Katı yakıt ile çalışan bu füze, 250 km menzilli ve yaklaşık 600 kg ağırlığında savaş başlığı taşımaktadır.

Bu füzeler bağlamında, İşgalci İsrail Ordusunun füze sanayi uzmanı Uzi Rubin, İran'ın menzili 2 bin ila 3 bin km arası değişen gelişmiş balistik füze sanayisine yıllar önce başladığını ve İran'ın şu an bu alanda ilerleyen küresel güçlerden biri haline geldiğini defalarca vurgulamıştır.

Siyonist rejimin füze programının mimarı olarak adlandırılan Rubin, İran'ın 2007'de 2 bin km menzilli "Aşura" füzesini üreterek nitelikli bir sıçrama gerçekleştirdiğine işaret etmişti. 

İsrailli uzman şu sözleri kullanmıştı: "İran nükleer silahlara ihtiyaç duymuyor, çünkü uzun menzilli füzeleri ve diğer gelişmiş silahları aracılığıyla kendini savunma yeteneğine sahip. Bu da son yıllarda İran'ın caydırıcı gücünün seviyesini büyük oranda yükseltti."

Çeviri: Merve Soydaş

www.medyasafak.net