Saldırıdan sonra hayal kırıklığı: Amerika Suriye saldırısından aksi sonuç mu elde etti?

Saldırıdan sonra hayal kırıklığı: Amerika Suriye saldırısından aksi sonuç mu elde etti?
Washington tarafından yürütülen askeri operasyonun, hedeflerini gerçekleştirmediği bariz bir şekilde görülüyor. Aksine, ABD başkanı Donald Trump'ın pervasızca varlığını ifade etme girişimi olarak gelen saldırı, hızlı ve apaçık bir şekilde ters yönde sonuç elde etti.

 

 

 

Alwaght

 

 

Washington tarafından yürütülen askeri operasyonun, hedeflerini gerçekleştirmediği bariz bir şekilde görülüyor. Aksine, ABD başkanı Donald Trump'ın pervasızca varlığını ifade etme girişimi olarak gelen saldırı, hızlı ve apaçık bir şekilde ters yönde sonuç elde etti. Saldırı için doğru düzgün bir planlamanın yapılmadığı anlamına gelen bu durum, Amerika'nın açıkça teröristleri desteklediği Suriye dosyasındaki vizyonsuzluğunu da gözler önüne serdi. Bu arada Rusya - İran tepkisi ise, akılcılık ve araştırmaya dayalı sağlam ve güçlü bir şekilde geldi. Bu tepki, iki ülke arasında açık bir ortak vizyon ve koordinasyon sağlandığını ortaya koyuyor.

 

Amerika'nın Suriye'ye düzenlediği askeri saldırının ardından Rusya  - İran koordinasyonunun göstergeleri nelerdir? Trump'ın iştahla beklediği sonuçlar nasıl tersine döndü? ABD askeri operasyondan aksi yönde sonuç mu elde etti?

 

 

Amerika'nın Suriye'ye saldırısının ardından Rusya-İran koordinasyonunun göstergeleri

 

  

İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ve Rusya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı General Valery Gerasimov, bir telefon görüşmesi yaparak ABD'nin Suriye'ye düzenlediği askeri saldırıyı kınadılar. İki ülke tarafından doğrulanan görüşmede, ABD'nin hamlesinin egemen ve bağımsız bir ülkeye karşı düzenlenen apaçık bir saldırı olduğu kaydedildi. Ayrıca İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Amiral Ali Şemhani ve Rus mevkidaşı Nikolai Patrushev tarafından da, özellikle Amerika'nın Suriye saldırısı ve etkilerinin yanı sıra ortak koordinasyon ve değişim çerçevesindeki konular müzakere edildi. Bu noktada Amerika'nın hareketine kıyasla İran ve Rusya'nın ortak yönelimi doğru okunduğunda, birkaç noktaya işaret etmek mümkündür:

 

Birincisi: Rusya ve İran'ın tepkisi, Suriye krizi ele alınırken iki ülke tarafından benimsenen temel dayanak noktasının Suriye devleti ve halkının çıkarlarına hizmet etmek olduğunu ve bu adımların pervasız tepkiler değil, araştırılmış ve planlı adımlar biçiminde gerçekleştiğini vurguladı.

 

İkincisi: İran ve Rusya'nın ortak olarak yöneldiği hareket, Amerika'nın saldırısı ile uğraşma zorunluluğu olmayan bir seçenektir. Suriye meydanlarında herhangi bir askeri etki oluşturmayan saldırının siyasi sonuçlarında ise, İran çatışmalarda Amerika'ya önem vermemesi gerektiğine inanırken, Rusya da Suriye'nin yanında daha sağlam bir duruş sergilemek durumunda kaldı.

 

Üçüncüsü: Ortak koordinasyon, askeri adıma karşı özenle seçilen bir cevap verdi. Suriye'de hava çatışmalarının meydana gelmesini engellemeyi hedefleyen bu cevap, Rusya ve Amerika arasındaki askeri anlaşmaların askıya alınması olarak görünüyor.

 

ABD'nin saldırısının, amaçlarına ters yönde sonuçlar meydana getirdiği açıkça görülüyor. Bu sonuç, Amerika'yı özellikle ulusal güvenliği ve çıkarları noktaları başta olmak üzere tehlikeli bir aşamaya getirdi.

 

 

Saldırı sonrasında: Amerika hesaplarının neresinde yanıldı?

 

 

Saldırı, Amerika'nın bir plan ya da stratejisinin bir parçası olarak yapılmış gibi görünmüyor. Buna işaret eden çok sayıda gösterge mevcut:

 

Birincisi: Saldırı herhangi bir etkileyici sonuç elde edemedi. Öyle görünüyor ki Washington, bunu ancak saldırıdan sonra anlayabildi. Ülke içinde yükselen sesler kısılırken, saldırının Amerika'nın varlığını hatırlatmak için tasarlandığı, daha fazlasını amaçlanmadığını dillendiren analizler yayınlandı. Amerikan medyasında ise, Trump'ın tek başına aldığı saldırı kararının ülke içinde öfke ile karşılandığına dair yayınlar yapıldı!

 

İkincisi: Özellikle Suriye krizi ve bölge krizlerinde birtakım Batılı ve Arap ülkelerden gelen destek, ondan (ABD) başka güç ve kuvvet olmadığı söylemine dayalıdır. Saldırı ise, bu ülkeler için büyük Suriye ordusunun uzun zamandır zaferleri sayesinde imkân tanımadığı bir kutlama için fırsat olarak geldi. Bu da saldırının yaşananların büyük bir etki ile neticelenmeyeceği anlamına geliyor!

 

Üçüncüsü: Saldırı, ardından gelen tutumlardaki çelişki nedeniyle Amerika içinde gerginlik ve endişeye yol açtı. Bu durum, ülkenin elit kesimini memnun etmeye uğraşan ABD başkanı Trump'ı hayal kırıklığına uğrattı. Ülkedeki gelenekselci muhafazakârların büyük kısmı, kimyasal saldırı iddialarının akabinde, saldırıyı desteklemiş, aşırı sağcı kesim ise karşı çıkmıştı.

 

Dördüncüsü: Trump'ın ABD ulusal güvenliği vizyonunu tekrar ortaya çıkaran saldırı, aynı zamanda ABD başkanının yetersizliği tartışmalarını daha da kızıştırdı. ABD raporları,  aşırı sağcıların çoğunun, Trump'ı darbe konusunda uyarmaya başladığına işaret ederken, diğer yandan Trump'ın yetersizliğini halkın karşısında gözler önüne sermek için ona karşı medya kampanyaları ve siyasi çalışmalar yürütülüyor. Bu bağlamda "Syria hoax" (Suriye aldatmacası) başlıklı hashtag kampanyaları başlatıldı. Bu da, askeri saldırının gerekçesi olarak kabul edilen kimyasal saldırı haberlerinin "Suriye aldatmacası" olduğu anlamına geliyor!

 

Beşincisi: Saldırı, Amerika'daki hükümet organlarının iç anlaşmazlıklarını ortaya döktü. ABD Kongresinden, başkanın Suriye'de askeri bir hamle yapmadan önce milletvekillerine danışmak zorunda olduğu sesleri yükseldi. Bu da Amerika'da iç muhalefetin kapısını açtı.

 

Altıncısı: Saldırı İran ve Rusya'nın özellikle uluslararası düzeyde Suriye krizi hakkındaki konumlarını güçlendirdi. Konu hakkında, Amerika'nın pervasızlığına karşın İran ve Rusya'nın tepkisinin sertliği içerikli analizler yayınlanmaya başlandı. Bazı kesimler, Türkiye'nin uçağını düşürdükten sonra Rusya'nın verdiği sert tepkiyi ve Ankara'yı nasıl özür dilemek zorunda bıraktığını hatırlattı. Aynı durum Amerika ile yaşanır mı?

 

Sonuç olarak ABD başkanı Donald Trump, siyasi ve askeri hesaplar yapmaktan aciz bir adam olduğunu herkese kanıtladı. Trump, uluslararası yasaların ve dengelerin önemi ile ülkelerin ulusal çıkarları üzerindeki etkisini idrak edebilmiş durumda değil.  Aslına bakarsanız bu, başkanlığa taşınan bir hilekâr için şaşırılacak bir durum değil. Ancak saldırının etkilerini absorbe edebilen İran ve Rusya yönetimleri, Amerika'nın iç kriz yaşayan taraf olduğunu da ortaya çıkardı. İç karışıklıkları gün yüzüne çıkartan saldırı, ABD yönetiminin birçok çelişkiyi kucakladığını gösterdi. Şimdi, Trump'ın gelecekte taşıyacağı siyasi ve askeri yüzü merak ediliyor.   

 

 

Çeviri: Merve Soydaş

 

www.medyasafak.net