İslami Cihad, Hamas belgelerini yorumladı: Hamas'ın Filistin'i 1967 sınırlarında bir devlet olarak görmesi kabul edilemez

İslami Cihad, Hamas belgelerini yorumladı: Hamas'ın Filistin'i 1967 sınırlarında bir devlet olarak görmesi kabul edilemez
"Filistin devletinin sınırları olarak 4 Haziran hattının kabul edilmesi, Filistin devletinin topraklarının %80'i üzerine kurulan ‘İsrail devletini’ dolaylı olarak komşu ülke olarak tanımaktır. Yani özetle, biz FKÖ tarafından kabul edilen ve İsrail'in uygulamayı reddettiği iki devletli çözümün karşısındayız."

 

 

Ray el-Yevm

 

 

Kemal Halef

 

 

Hamas'ın Katar'ın başkenti Doha'da basın toplantısı ile açıkladığı yeni siyasi belgeleri, İslami Cihad hareketi tarafından tepki ile karşılandı. Hareketin Genel Sekreter yardımcısı Ziyad Nahala, yeni belgeler hakkında yaptığı açıklamada, "İslami Cihad olarak, bu yeni belgeler için Hamas'ı tebrik etmek isterdik, ancak bu belgelerdeki bazı yönelimlerden dolayı açık bir şekilde rahatsızlık duyduk" sözlerine yer verdi.

 

Nahala, Cihad hareketine bağlı "Filistin el-Yevm" gazetesine verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: "Biz, tüm fikir ayrılıklarına rağmen Hamas'a güveniyoruz. Bu bağlamda Hamas yetkililerinden, düşmanca bir tavırla bize karşı koymak yerine, acele etmeden düşünmelerini ve halkımız ile ümmetimizin yanında yer almalarını rica ediyoruz. Belgelerde yeni bir eğilim olmadığı söylemlerine gelirsek, bana göre bunda bir yüzleşme vardır. Çünkü Hamas'ın on yıldan fazla süredir söyledikleri ile ayrı düşüyor. Hamas'ın daha önce imzaladığı ‘esirler anlaşması belgesi', Hamas'ın yeni belgelerinden oldukça uzak görünüyor." 

 

İslami Cihad'ın, Hamas'ın belgelerinde yer alan birçok sabite ile aynı tutumda olduğunu vurgulayan Nahala, Filistin'in Filistinlilerin vatanı olduğu, İsrail'in tanınmaması, Filistinlilerin ülkelerine dönüş hakkının vurgulanması, direnişin ve silahlarının korunması gibi pek çok madde üzerinde fikir birliği sağlandığını kaydetti. Ancak açıklamaya göre, İslami Cihad, Hamas'ın Filistin'i 1967 sınırlarında bir devlet olarak kabul etmesini onaylamıyor. Çünkü Hamas'ın 20'inci maddede sunduğu 67 sınırlarını kabul ettiği ifade ve "Ortak ulusal bir anlaşma" tanımlamalarını içeren bu eğilim, Filistin'in sarsılmaz davasına dokunan bu tutum, daha önce Filistin Kurtuluş Örgütünün aşamalı programının Filistin'i soktuğu içinden çıkılmaz labirente geri döndürecektir diyor.

 

İslami Cihad Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Ziyad Nahala, sözlerine şunları ekledi, "Filistin devletinin sınırları olarak 4 Haziran hattının kabul edilmesi, Filistin devletinin topraklarının %80'i üzerine kurulan ‘İsrail devletini' dolaylı olarak komşu ülke olarak tanımaktır. Yani özetle, biz FKÖ tarafından kabul edilen ve İsrail'in uygulamayı reddettiği iki devletli çözümün karşısındayız."

 

Nahala şu sözlerle devam etti, "Bu ulusal anlaşma ifadesi ne anlama geliyor? İslami Cihad ve birçok kuruluş gibi, ‘iki devletli çözüm'ü reddedenler ulusal değiller mi? Direniş yoldaşlarının duygularına zarar veren bu sözler gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü Hamas, kendi programının el-Fetih'in programından farklı olduğunu öne sürerken, diğer yandan kendisini iki devletli çözümü onaylayanların kefesine koyarak anlaşmadan bahsediyor. Biz de diyoruz ki, Filistinliler iki devletli çözümü ve 67 sınırlarını reddettiği sürece, bu bir anlaşma programı ya da ulusal bir uzlaşı değildir."

 

Her grubun kendi görüşünü açıklama hakkı olduğunu vurgulayan Ziyad Nahala, herkesin kendi tutumu ve davranışlarından sorumlu olduğunu belirtti. Nahala, "Hamas'ın iç koşullarından ve seçim konusundan ayrı olarak değerlendirdiğimizde, biz belgelerin açıklanmasının zamanının uygun olmadığına inanıyoruz. Bazı kesimler bu belgeleri bir Arap deyimi ile yorumladı: "İnsanlar dönerken Hamas hacca mı gidiyor?" Yani bu deyimle işleri düzeltme girişiminin başarısız olduğu kast ediliyor. Burada iki devletli çözüm fırsatı artık yoktur.  Zaten Netanyahu da bu çatışmanın çözümsüz olduğunu söylüyor."

 

Nahala devam etti: "Bir direniş hareketi olarak bu bizi ilgilendirmiyor. Son çeyrek yüzyıl boyunca yürütülen müzakere sürecinin başarısızlığı, bizi Filistin sürecini kapsamlı bir şekilde tekrar değerlendirmeye ve özgürlük ve direniş programına dayanan yeni bir stratejinin benimsenmesine davet ediyor.

 

Bize göre, Hamas belgeleri Filistin siyasetini tekrar gözden geçirmenin yolunu tıkıyor ve müzakere seçeneğine daha fazla sarılmasını sağlıyor. Çünkü direniş halkının temsilcisi olduğunu söyleyen Hamas, onların programının sadece bir kısmı ile örtüşüyor.”

 

 

Çeviri: Merve Soydaş

 

www.medyasafak.net