Lübnan Hizbullahına karşı savaş hazırlığı var mı?

Lübnan Hizbullahına karşı savaş hazırlığı var mı?
ABD Başkanı Donalt Trump'ın Ortadoğu ziyaretinin ardından, Lübnan halkı arasında İsrail'in Hizbullah'a savaş açacağına dair yaygın bir kanaat oluştu. Özellikle de konuşmalarının merkezinde İran ve Hizbullah aleyhine açıklamalar yer alan Trump'ın, "İran, Hizbullah ve Hamas karşıtı tutumun, birçok bölge ülkesi ve İsrail arasında ortak payda halini aldığını" vurgulayan açıklamaları, Lübnan halkının arasında yaklaşan savaşa karşı kaygı doğurdu.

 

 

 

Elijah J. Magnier

 

 

Alraimedia

 

 

ABD Başkanı Donalt Trump'ın Ortadoğu ziyaretinin ardından, Lübnan halkı arasında İsrail'in Hizbullah'a savaş açacağına dair yaygın bir kanaat oluştu. Özellikle de konuşmalarının merkezinde İran ve Hizbullah aleyhine açıklamalar yer alan Trump'ın, "İran, Hizbullah ve Hamas karşıtı tutumun, birçok bölge ülkesi ve İsrail arasında ortak payda halini aldığını" vurgulayan açıklamaları, Lübnan halkının arasında yaklaşan savaşa karşı kaygı doğurdu.

 

Ancak bütün kanıtlar ve gerçekler, Lübnanlıların kaygılarının tam aksini gösteriyor. Yani, herkes bölgenin dışına çıksa dahi, Lübnan Hizbullahı, Ortadoğu'da uzun yıllardır yaşanan kritik durumun gölgesinde, savaşa daima hazır durumda.

 

Bölgeyi yakından gözlemleyen bir kaynak, al-Rai haber sitesine yaptığı açıklamada, savaşa dair stratejik noktalara değindi:

 

"İsrail zekidir. Başbakanı Benyamin Netanyahu, özellikle de Hizbullah ve Suriye'deki müttefiklerinin güçlerini kanıtladığı böyle bir dönemde, Hizbullah'a karşı kaybedeceği bir savaşın riskine girmez. Zira Hizbullah, Irak ve Suriye'de arka arkaya zaferler kazanmış durumda. Bugün, İsrail - Lübnan sınırında dikkatli bir gözlem yaptığımızda, Hizbullah'ın sınır topraklarına girişine karşı İsrail ordusunun önemli engeller ve yapay bir baraj oluşturduğunu görüyoruz. Ayrıca her türlü insansız hava aracı ya da füzenin sınırı aşmasını önlemek için radar sistemi kullanan İsrail, gözetimi sıkı tutuyor."

 

Analizine İsrail'in savaştan uzak durması üzerinden devam eden kaynak şöyle devam etti:

 

"İsrail, Türkiye üzerinden transfer edeceği gaz ve petrol alanlarına yatırım yapmak üzere bir sözleşme imzaladı. Tüm bunlar, İsrail'in Hizbullah ile girilecek gelecek savaştan kaçınmak istediğine işaret ediyor. Çünkü Netanyahu hükümeti, yerli ekonomiyi güçlendirmeye yöneldi. Diğer yandan orduya katılmak konusunda pek hevesleri olmayan İsrailli gençler de, savaşta yer almak istemiyor."

 

Kaynak ekledi: "İsrail, Amerika'nın Suriye'de yaptıklarından memnun değil. Tel Aviv yönetimi, Washington'un IŞİD ile savaşmasını ve yok etmesini istemiyor. Çünkü bu örgüt, Hizbullah ve İran'ı meşgul ediyor ve karşılıklı birbirlerini öldürüyorlar. Öyleyse İsrail için gerekli olan bu örgüt neden yok edilsin? İsrail'e göre, IŞİD'in varlığı ve devamlılığı hayati bir gerekliliktir. Çünkü IŞİD, Hizbullah ve İran'ın İsrail'e zarar vermesini engelliyor."

 

IŞİD ve el-Kaide (Tahrir eş-Şam) Suriye - Lübnan sınırı üzerinde güçlü bir pozisyonda iken İsrail'in Hizbullah'ı vurabildiğini belirten kaynak şöyle devam etti:

 

"Bugün sınırda Hizbullah için tehdit oluşturacak herhangi bir tehlike ve kuvvetler çekişmesi yoktur. Mevcut durum, Suriye topraklarında İsrail ile girilecek herhangi bir savaşa karşın, Hizbullah'ın öldürücü füze gücünü doğudaki sıradağlar üzerinde konuşlandırmasına izin veriyor. Bazıları, İsrail'in ateşini Suriye'ye dökeceğini düşünüyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın pozisyonu, bu özel duruma açıktır. Zira Esad, Suriye'nin 6 yılı aşkın süredir savaş ve yıkıma alıştığını ve başka bir savaşın artık kolay olacağını söylüyor. Başka bir eksen ile yeni bir savaşa girmek Suriye için artık sorun değil. Ne var ki, bu soru Suriye ya da Hizbullah'a değil, İsrail'e yöneltilmelidir. Netanyahu, bir savaşın getireceği kayıpları kaldırabilir mi?"

 

Al-Rai sitesine konuşan kaynak son olarak şuna işaret etti:

 

"Ne Amerika Hizbullah'ı vuracaktır, ne de İsrail benzer bir savaşın içine çekilmeyi kabul edecektir. Çünkü İsrail, bu savaşın getireceği ağır bedeli ödemek istemiyor. Moskova da benzer bir maceraya girmek konusunda Tel Aviv'i uyardı. Çünkü gelecek savaş, Moskova'nın Ortadoğu'daki projelerini bozacaktır. Moskova yönetimi ise böle bir durum ile karşı karşıya kalmak istemiyor. Buna ilaveten Lübnan Hizbullahı, Suriye'de İşgal edilmiş toprakları geri kazabilmek için İsrail ile savaşmanın zaruretine inanan Suriyelilerden oluşan güçlü bir taban hazırladı. Bu güç, güney sınırı boyunca Suriye'nin bölgelerini geri kazanabilmek için hazırlık yapıyor. Suriye Hizbullahı ve Lübnan Hizbullahı'nın oluşturduğu kamplarda, bazı köylerde eğitim görüyorlar -Golan ve diğer alanlarda olduğu gibi-. Bu mevkilere saldırı girişiminde ilerlemek ve geri almak çerçevesinde çalışmalar sürdürüyorlar. Uzun sözün kısası, İsrail ve Hizbullah arasındaki savaş uzak değil yakındır. Bu savaşta İsrail'in uğrayacağı her türlü zarar, yıkıcı olacaktır. 2006 yılında gerçekleşen Temmuz Savaşındaki hedeflerinde başarısızlığa düşen İsrail, yine hedeflerine ulaşamayacaktır. Çünkü bugün durum çok daha farklıdır. Hizbullah, yıllardır Irak ve Suriye savaşlarında önemli ve zor elde edilen savaş deneyimleri, uzmanlık ve askeri birikim kazandığı binlerce çatışmaya girdi. Ayrıca Hizbullah çok sayıdaki stratejik füzeleri sayesinde korku dengelerini yeniden oluşturdu. Bu durumda İsrail kendisi için bir zaferi garantilemeyen bir savaşa girmeye asla cesaret edemeyecektir."

 

 

Çeviri: Merve Soydaş

 

www.medyasafak.net