Kudüs’teki yeni intifada dalgası, mesajları ve sonuçları

Kudüs’teki yeni intifada dalgası, mesajları ve sonuçları
Eldeki kanıtlar, Siyonistlerin Mescid-i Aksa’nın altında kazdığı tünellerin yapının güvenliğini tehdit ettiğini, bu kutsal mekanı yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını gösteriyor. Yahudilerin inancına göre bu mekanda Süleyman Tapınağının yeniden inşası Mesih’in zuhur etmesinin şartlarından biridir.

 

 

 

Yusuf Şefii

 

 

Basirat.ir

 

 

Mescid-i Aksa, bu günlerde Siyonistlerin yoğun saldırılarına ve Filistinlilerin dini ibadetlerini engelleme girişimlerine sahne oluyor.

 

14 Temmuz Cuma günü 3 Filistinli genç, Filistin topraklarındaki Siyonist işgale tepki olarak Mescid-i Aksa'da toplanan Siyonist askerlere istişhadi operasyon düzenledi.

 

Operasyonda 2 İsrail askeri öldürülüp bazı askerler de yaralanırken, üç Filistinli genç de şehit oldu. Bu operasyonun ardından Siyonist rejim Filistinlilere yönelik yoğun güvenlik önlemleri aldı.

 

Siyonist rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu, Mescid-i Aksa'nın kuşatılması, kapatılması ve burada ezan okunmasının yasaklanması yönünde talimat verdi.

 

Hâlbuki 50 yıl boyunca Mescid-i Aksa'da ezan okunması engellenmemişti. Siyonist rejimin bu düşmanca tutumu, Filistinli direniş gruplarının sert tepkisine neden oldu.

 

Bütün bu gelişmeler olurken İslam ülkeleri, Siyonistlerin Filistinlilere yönelik bu cinayetleri karşısında ciddi bir tepki göstermedi. Bununla birlikte işgal altındaki topraklardaki direniş, içerideki ve dışarıdaki tüm sınırlamalara rağmen devam ediyor.

 

Bu çerçevede Filistinli bir genç, 23 Haziran Cuma günü yiğitçe bir operasyonla Ramallah yakınlarındaki Helmiş bölgesine girdi ve 3 İsrailli yerleşimciyi ateşli olmayan silahla öldürdü, birini de ağır yaraladı. Bu genç açılan ateşle yaralandı sonra da tutuklandı. Bu operasyon, Filistin halkının yeni bir kıyamının başlamakta olduğunu gösteriyor.

 

Üç Filistinli gencin istişhadi operasyonunun ardından Siyonist rejimin Filistin halkına vahşice saldırılar başlatmasından sonra çeşitli Filistinli gruplar, geçtiğimiz cumayı öfke günü ilan etti. Siyonist rejimin son saldırılarına karşı Mescid-i Aksa'da ve tüm Filistin'de gösteriler düzenlendi.

 

Siyonist rejim de Kudüs'e askeri teçhizatlar yerleştirdi ve askerlerine gösterileri bastırması ve onların Mescid-i Aksa'ya girişini engellemesi yönünde açıkça emir verdi.

 

15 bin Siyonist rejim askeri Kudüs'ü kuşatma altına aldı. Mescid-i Aksa kapılarına elektronik kontrol cihazları yerleştirdi. Bu, 50 yıl boyunca yapılmamış bir şeydi. Öfke cumasında 450 Filistinli yaralandı.

 

Tepkiler

 

Son operasyon ve Siyonist rejimin saldırılarına çeşitli tepkiler verildi. Hamas Siyasi Büro Başkanı, düşmanın Mescid-i Aksa'ya saldırma cesaretini İslam ümmetinin iç ihtilaflarından aldığını söyledi ve “Arap ümmetinden hiçbir kazananı olmayan bu iç çatışmalara son vermelerini istiyoruz” dedi.

 

Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas da her zamanki politikasıyla Amerika'dan yardım talep etti ve Kudüs'teki olaylara müdahale etmesini ve İsrail'i Mescid-i Aksa girişlerindeki barikatları kaldırmaya zorlamasını istedi. Mahmud Abbas, Mescid-i Aksa girişlerine elektronik detektörler yerleştirmesinden dolayı İsrail rejimi ile tüm düzeydeki ilişkilerini askıya aldığını açıkladı.

 

Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh İkrime Sabri, İsrail'in bu bahane ile Mescid-i Aksa'yı tamamen sahiplenmeye çalıştığını belirterek Siyonist rejimin bu girişimini Mescid-i Aksa'ya ve kutsallara yönelik bir saldırı olarak gördüğünü söyledi.

 

Hamas'ın askeri kanadı olan Şehit İzzeddin Kassam Tugayları Sözcüsü, Siyonist rejimin küstahlıklarının ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarının küllenen intifada ateşini yeniden alevlendireceğini söyledi.

 

Öte yandan Cuma günü Yemen'in başkenti Sana'da binlerce Yemenli, Siyonist rejimin Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarını protesto etti.

 

Türkiyeli Müslümanlar da Cuma namazından sonra çeşitli kentlerde Mescid-i Aksa kuşatmasını protesto eden gösteriler ve yürüyüşler yaptı. Ürdün halkı ve hükümeti de Siyonistlerin Mescid-i Aksa'ya yönelik saygısızlığını mahkum etti.

 

Filistin İntifadasını Destekleme Konferansı Genel Sekreteri Hüseyin Emir Abdullahiyan, Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya girişlerinin engellenmesinin uluslararası yasalara aykırı olduğunu belirtti.

 

Siyonist rejimin çok sayıda Filistinliyi şehit edip 400'den fazla Filistinliyi yaralamasının bağışlanamaz bir cinayet olduğunu vurgulayan Abdullahiyan, uluslararası kurumları ve İslam ülkelerini ciddi adımlar atmaya çağırdı.

 

Siyonistlerin Mescid-i Aksa kuşatmasıyla öngördüğü hedefler

 

Siyonist rejim böylesi bir küstahlığı ilk kez 1968'de yapmıştı. Siyonist rejim ordusu, 6 Gün Savaşlarından sonra Mescid-i Aksa'nın kapılarını Müslümanlara 24 saat boyunca kapattı. İntifadalara rağmen şimdiye kadar benzeri görülmeyen bu olay, Siyonistlerin bu kuşatmayla daha büyük bir hedef peşinde olduğunu gösteriyor.

 

Siyonistlerin yeni saldırılarının hedefleri, Mescid-i Aksa'nın idari ve hukuki yapısını değiştirmek, burayı Yahudileştirmeye çalışmak, zaman ve mekân açısından bölünmesini sağlamak, Yahudilerin burada dini merasimler yapmasını sağlamak olabilir.

 

Siyonistlerin buna benzer planı daha önce Batı Şeria'nın güneyinde yer alan el-Halil'deki İbrahim Camii haremi şerifinde uygulandı.

 

Mescid-i Aksa şu anki şartlarda büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bulunuyor. Çünkü işgalcilerin hedefi, Filistinlileri oldubittiye getirmek yani Mescid-i Aksa'nın zaman ve mekan açısından bölünmesiyle karşı karşıya bırakmaktır.

 

Zaman açısından bölmenin hedefi, Yahudilerin belli zamanlarda dini törenler yapmasını sağlamak ve bu süre boyunca Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişini engellemektir. Bu zaman, sabah saat 7 buçuktan saat 11'e kadar olan süreyi kapsıyor.

 

Mekan olarak bölmede ise Siyonist rejimin Mescid-i Aksa'nın bazı bölümlerinde bir sinagog inşa etmek ve burayı Yahudiler için daimi bir ibadet merkezi haline getirmek hedefi bulunuyor. Bu planla Mescid-i Aksa'nın tamamen işgal edilmesi ve nihayetinde burada heykel tapınağının inşası hedefleniyor.

 

Eldeki kanıtlar, Siyonistlerin Mescid-i Aksa'nın altında kazdığı tünellerin yapının güvenliğini tehdit ettiğini, bu kutsal mekanı yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını gösteriyor. Yahudilerin inancına göre bu mekanda Süleyman Tapınağının yeniden inşası Mesih'in zuhur etmesinin şartlarından biridir.

 

Kudüs intifadasının devamı

 

Üçüncü intifada, Ekim 2016'da Mescid-i Aksa'yı savunma ve bu mescidin zaman ve mekan açısından bölünmesini engelleme şiarıyla başlatıldı. Birçok Filistinli ve Siyonist analistin görüşüne göre bu intifada 51 günlük savaşın ve Mahmud Abbas'ın müzakereler yoluyla Filistin halkının haklarını savunamamasının sonucuydu.

 

Bu intifadada şimdiye kadar yaklaşık 340 şehit verildi. Siyonist rejim bu intifadayı kontrol altına almak için çok yönlü adımlar attı. Siyonist rejim öncelikle Filistin halkına yoğun baskılar uygulayarak bu intifadayı bastırmaya çalıştı.

 

Bununla eş zamanlı olarak başta Suudi Arabistan olmak üzere İslam ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirmeye başladı ve böylece intifadaya verilen uluslararası desteği azalttı. Öte yandan da uzlaşmacı Arapların faaliyetleri için zeminler yarattı.

 

Bütün bunlar Kudüs intifadasını kuşatma altına almaya yönelikti; ancak son operasyon, Kudüs intifadasının hala devam ettiğini gösterdi.

 

Sonuç

 

Batı Şeria'daki ya da 1948 topraklarındaki Filistinlilerin geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiği silahlı operasyonlar, bu bölgelerin toplumsal olarak silahlanmaya hazır olduğunu gösterdi. İslam Devrimi Lideri, üç yıl önce yaptığı bir konuşmada Batı Şeria'nın da tıpkı Gazze gibi silahlandırılması gerektiğini söylemişti.

 

Mescid-i Aksa'daki istişhadi operasyon, hem mekan hem de operasyonu yapanların kimlikleri bakımından son derece önemlidir. En azından son 20 yılda Mescid-i Aksa'da bu düzeyde bir operasyonun benzeri yoktur.

 

Operasyonu yapanlar da 1948 topraklarındaki Umm el-Fehm kentinden yani İsraillilerin tabiriyle İsrailli Araplardandır.

 

Bu bölgedeki Filistinlilerin böylesi bir operasyon yapması birçok mesaj içermektedir. Bu mesajlardan en önemlisi Filistin toplumunun (İsrail içerisindeki) mücadele alanında operasyon aşamasına geçmiş olmasıdır. Bu operasyonların tekrarı ise İsrail açısından büyük bir güvenlik problemi olacaktır.

 

Ayrıca Siyonist rejimin işgal tarihi boyunca ilk kez Mescid-i Aksa'yı kapatma kararı alması, Tel Aviv'in Arap liderlerden yana kafasının rahat olduğunu göstermektedir.

 

Kuveyt, Ürdün, Katar ve Türkiye gibi bazı ülkeler Mescid-i Aksa'nın yeniden açılmasını istediler. Ancak onların tepkisi de birçoklarının tepkisini çekecek kadar zayıf.

 

Suudilerin bu konudaki sükûtu ise bir kez daha şu soruyu gündeme getirdi: Filistinliler, Suudi güdümündeki Arap ülkelerinin İsrail'le ilişkileri normalleştirme girişimiyle bir kez daha ihanetle karşı karşıya mı bulunuyor? 

 

Bununla birlikte bu operasyonun en önemli mesajı şudur: İsrail, Kudüs intifadasını susturmak için gösterdiği tüm çabalara rağmen şu an öyle gözüküyor ki yeni bir intifada dalgasıyla karşılaşmak durumunda.

 

 

Çeviren: Hüseyin Mahir

 

www.medyasafak.net