İsrail’in Ortadoğu’daki emperyal hırsı: İsrail, Hizbullah’ı hezimete uğratmak için tam ayar bir savaşa hazırlanıyor

İsrail’in Ortadoğu’daki emperyal hırsı: İsrail, Hizbullah’ı hezimete uğratmak için tam ayar bir savaşa hazırlanıyor
Ortadoğu’da İsrail ve Hizbullah arasında yeni bir şiddetli savaşın çıkması kaçınılmaz. Hizbullah, İsrail’in nihai hedefi olan Ortadoğu’daki yayılmacı planlarının gerçekleşmesi karşısında zorlu bir düşman olmayı sürdürüyor. 2013’te Global Research’ta “Büyük İsrail: Ortadoğu için Siyonist Plan” başlıklı önemli bir makale yayımlanmıştı.

 

 

 

Timothy Alexander Guzman

 

 

Silent Crow News / Global Research

 

 

13 Eylül 2017

 

 

Ortadoğu'da İsrail ve Hizbullah arasında yeni bir şiddetli savaşın çıkması kaçınılmaz. Hizbullah, İsrail'in nihai hedefi olan Ortadoğu'daki yayılmacı planlarının gerçekleşmesi karşısında zorlu bir düşman olmayı sürdürüyor. 2013'te Global Research'ta “Büyük İsrail: Ortadoğu için Siyonist Plan” başlıklı önemli bir makale yayımlanmıştı. Makale, Oded Yinon'un “İsrail için 1980'lerin Stratejisi” isimli ayrıntılı analizinin Israel Shakak tarafından yapılmış tercümesiydi. Söz konusu makalede İsrail'in Ortadoğu'da emperyal bir güç olması için yapması gerekenler ele alınıyordu.

 

Plan iki önermeye dayanıyordu: İsrail, hayatta kalmak için 1) bölgesel bir emperyal güç olmalı ve 2) var olan tüm Arap devletlerinin çözülmesi aracılığıyla bölgenin küçük devletlere bölünmesinde rol oynamalıydı. Bu küçük devletlerin her biri kendi etnik ve mezhebi kompozisyonunca şekillenecekti. Bunun sonucunda ise Siyonist umut, bu sekter temelli devletlerin İsrail'in uydusu ve ironik olarak da ahlaki meşruiyetinin kaynağı olacağı yönündeydi.

 

İsrail'in bölgesel bir güç olmaya dönük uzun vadeli planının önünde Filistinliler, Suriye, Lübnan ve büyük ödül olarak da İran gibi bazı engeller bulunuyor. İran, İsrail için büyük bir engel, bununla birlikte İsrail'in İran'a savaş açabilmesi için (elbette ABD desteğiyle) önce Hizbullah'ı ortadan kaldırması gerekiyor. Bu, farklı cephelerde savaşmasını gerektireceğinden İsrail ordusu için ziyadesiyle zor bir görev, özellikle de kuzeydeki Lübnan sınırlarında mevzilenmiş ve iyi silahlanmış bir gerilla gücü karşısında. Tüm dünyanın da bildiği gibi Hizbullah 2006 yılında İsrail'i yenilgiye uğratmıştı. Savaş esnasında The New York Times gazetesi bir İsrail askeri ile röportaj yapmış ve bu asker Hizbullah savaşçılarının çok yetenekli olduklarını itiraf etmişti.

 

Hizbullah bir ordu gibi eğitilmiş ve bir devlet gibi silahlanmış bir milis gücüdür ve Lübnan'dan yeni dönmüş bir İsrailli askerin dediğine göre de savaşçıları ne Hamas'a ne de Filistinlilere benziyor. Aynı asker “Çok iyi eğitilmişler ve çok nitelikliler; çelik yelekler, gece görüş gözlükleri ve gelişmiş haberleşme cihazları var ve bazen de İsrail üniformaları giyiyor ve İsrail cephanelerini kullanıyorlar. Hepimiz biraz şaşkındık” diyor.

 

İsrail geçen Nisan ayında dünyaya “Davud'un Sapanı”nı -Hizbullah'ın orta menzilli füzelerini etkisiz hale getirmek için üretilmiş bir Amerikan-İsrail savunma sistemi- tanıttı. Bu durum İsrail'in Suriye ve İran'ın müttefiki Hizbullah karşısındaki gelecek uzun savaşa hazırlandığının açık bir işareti. Londra merkezli Independent gazetesi ise “Davud'un Sapanı” hakkında şunları yazdı:

 

“Ordunun bildirdiğine göre Lübnan'daki İran destekli Hizbullah militanlarının orta menzilli füzelerini durdurmak için üretilen ‘Davud'un Sapanı' resmen bu törende operasyonel hale getirildi. Bu durum uzun menzilli füzeleri stratosferde durdurmaya dönük olarak tasarlanmış ‘Arrow' ile Gazze'den gelecek kısa menzilli füzeleri engelleme amaçlı ‘Demir Kubbe' çok katmanlı sistemlerinin tamamlandığını gösteriyor.”

 

Şu sıralarda da İsrail ordusunun 10 günlük tatbikatı gerçekleşiyor. Haaretz tatbikatların sonuçları hakkında şunları yazdı:

 

“İsrail ordusu Salı günü ülkenin kuzeyinde hava, kara, deniz ve istihbarat güçlerinin katılacağı son 20 yılın en büyük tatbikatını gerçekleştirecek. İsrail Savunma Kuvvetleri Kuzey Komutanlığı tarafından nezaret edilecek manevraların yaklaşık 10 gün sürmesi bekleniyor.

 

Tatbikat, ordunun İsrail'i kuzeyden yapılacak birkaç terörist sızmaya karşı savunmak zorunda kalacağı aniden kopacak bir çatışma senaryosunu içeriyor. Örneğin bir senaryoda teröristler Lübnan sınırı ve denizden 15 kilometre uzaktaki Shavei Tzion'dan sızarken Hizbullah güçleri de Golan Tepelerindeki Gesher Benot Yaakov'dan (burası aynı zamanda ünlü bir arkeolojik alan) bir saldırı gerçekleştiriyorlar. Ordu ise Lübnan'dan gerçekleşecek bir saldırının ve ağır füze saldırıları nedeniyle sınırdaki kasabaların tahliyesinin tatbikatını yapacak.”

 

Bu durum İsrail'in Hizbullah'ı tek bir defada ve tamamen yok etmeyi planladığının işaretidir. Haaretz'de çıkan bir yazıda şöyle deniliyor:

 

“Üst düzey bir İsrail ordusu komutanı ‘Bu tatbikatın amacı Kuzey Komutanlığı ve bağlı birliklerin acil bir durumdaki hazırlık durumunu test etmektir. Tatbikat senaryosunda kabine silahlı kuvvetlere Hizbullah'ı tamamen mağlup etme emri veriyor.' Subay bunu şöyle açıklıyor: ‘Benim bundan anladığım Hizbullah'ı bir daha hiç kimseye saldırma yeteneği ya da isteği kalmayacağı bir seviyeye çekmek.'”

 

2016 yılında Haaretz çıkacak bir gerçek savaşta İsrail'in 78.000 sivil vatandaşını Hizbullah'ın fırlatacağı füzelerden kurtarmak amacıyla tahliye etmeyi planladığını ilk kez yazmıştı.

 

Bir hata yapmayın, İsrail ve Hizbullah arasındaki gelecek savaş felaket ve iki tarafın sivilleri için de kâbus olacak.

 

 

İsrail için Hizbullah büyük bir engel, İran'ı yok etmek ise hedeftir

 

İsrail ordusunun sabık genelkurmay başkan yardımcısı Tümgeneral Yair Golan Washington Yakın Doğu için Politika Enstitüsü (WINEP) adlı bir think tankta konuşmuş ve şöyle demişti:

 

“İsrail için İran IŞİD'e kıyasla çok daha büyük bir tehdittir. Çünkü İranlılar çok daha sofistikeler, daha yüksek bir uygarlık düzeyindeler, iyi bir akademik altyapıya, sanayiye, kaliteli bilim adamlarına ve yetenekli pek çok gence sahipler. Bize çok benziyorlar. Ve bize benzedikleri için de çok, ama çok daha fazla tehlikeliler.”

 

İran, IŞİD ya da El Kaide'den daha tehlikeli öyle mi? Doğrusu bizim bildiğimize göre IŞİD; ABD, İsrail ve Suudi Arabistan tarafından Ortadoğu'yu önce istikrarsızlaştırıp ardından Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'da olduğu üzere “rejim değiştirme” -ki başarısızlıkla sonuçlandı- amacıyla finanse edildi ve silahlandırıldı. Bununla birlikte İsrail için İran'ı istikrarsızlaştırıp en sonunda da çökertmek ideal bir senaryo olacaktır. İsrail'in Ortadoğu için vizyonu Arap komşuları üzerinde hegemonya kurmaktır. İran ise Ortadoğu'da ekonomik ve jeopolitik açıdan önemli bir rol oynamaktadır ve bu nedenle Arap ülkelerini etnik ve mezhebi fay hatları üzerinden bölüp ele geçirmek ve hatta kolonize etmek İsrail'in çok işine gelir.

 

Amerika'nın Ortadoğu'daki çoban köpeği olan İsrail emperyal bir güç olmak istiyorsa büyük bir engeli aşmak zorunda ve o engel de Hizbullah'tır. İran ile yakın bir zamanda savaş gerçekleşmeyecek zira İsrail önce Hizbullah'ı tamamen ortadan kaldırmak ve etkisizleştirmek istiyor. Hatta İran karşısındaki yeni adımlarını atmadan önce aynı şeyi Suriye için de istiyorlar.

 

Başbakan Benjamin Netanyahu ve Likud Partisi yönetimi altındaki İsrail'in İran'ı yok etmek için nükleer silah kullanacak kadar psikopat olduğuna inanıyorum ben. Trump yönetimi İsrail'in böyle bir saldırı gerçekleştirmesine izin verecek mi? Trump'un 2016'da AIPAC'de (Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi) yaptığı konuşmada gösterdiği İsrail aşkını göz önüne alarak ben izin vereceğine inanıyorum. Rusya ve Çin gibi dünya güçlerinin böyle bir savaşı önleyeceklerini umalım. İsrail ve Hizbullah arasında gerçekleşecek bu savaş 2006'daki son savaştan çok daha kötü olacak çünkü İsrailli yetkililer bunu ellerindeki tüm cephaneyi kullanarak Hizbullah'a saldırı başlatmak için açık bir fırsat olarak görüyorlar (özellikle de başkanlıkta Donald Trump gibi sıkı bir müttefikleri varken). Bununla birlikte Hizbullah da İsrail ile gerçekleşecek bu uzun savaşa hazırlık yapıyor. Bu savaş bir kez koptuğunda merkez sahne olacaktır.

 

Hizbullah var oldukça yakın bir gelecekte İran ile savaş çıkmayacaktır ve bu durum İsrail'in emperyal gündemini hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir rüya kılmaktadır sadece.

 

 

Çeviri: Ozan K. Sarıalioğlu

 

www.medyasafak.net