Kürdistan Bölgesi referandumu ve ekonomi ve güvenlik açısından vahim sonuçları

Kürdistan Bölgesi referandumu ve ekonomi ve güvenlik açısından vahim sonuçları
Mesud Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Bölgesi yetkilileri Güney Sudan’daki ayrılıkçıların tecrübelerinden yararlandılar. 2011’de de Güney Sudanlı ayrılıkçılar, cazip sloganlar atıyorlar, coşku ve hararetle ayrılıktan söz ediyorlar; sıkça Sudan televizyonlarında boy gösteriyorlardı. Peki sonunda ne oldu? Güvenlik sorunları ve askeri bunalımlar bu ayrılıkçıların hasadı oldu.

 

 

Adil Cuburi

 

 

Elahednews / Fars News

 

 

Irak Kürdistan Bölgesi'nin bağımsızlık referandumu çeşitli tartışmaların ardından sonunda Kürdistan Bölgesi yetkililerinin belirlediği tarihte yapıldı. Kuşkusuz, bunun ekonomik açıdan Kürdistan Bölgesine yönelik vahim sonuçları olacak.

 

Bazı raporlara göre İran, Türkiye ve Irak merkezi hükümeti gibi bu gayri meşru referanduma karşı olanların attığı adımlar sebebiyle Kürdistan Bölgesi şimdiye kadar yaklaşık 20 milyon dolar zarar gördü.

 

Bu adımlar, Barzani'nin referandumdan geri adım atmaması üzerine Kürdistan Bölgesi'ne yönelik bir uyarı niteliğindeydi.

 

 

Kürdistan Bölgesi için ekonomik sonuçları

 

Şimdilik Kürdistan Bölgesi'nin 20 milyon dolar zarara uğradığına dair raporların ne kadar doğru olduğu belli değil. Ancak şurası açık ki Mesud Barzani'nin Kürdistan Bölgesi'nin Irak'tan bağımsızlığı için yaptığı referandum, Iraklı Kürtler açısından birçok ekonomik sorunun başlangıcı olacak.

 

Irak Kürdistan Bölgesi yetkilileri geçtiğimiz yıllarda sayıları 1 milyondan biraz fazla olan memurların maaşlarını bile ödeyemeyecek hale geldi. Bu sebeple geçen bir buçuk yıl boyunca Kürdistan Bölgesi, memur maaşlarının yalnızca yarısını ödeyebildi.

 

Bazı raporlara göre Kürdistan Bölgesi'nin memurlarına olan borcu, 1 milyar dolara ulaştı. Öte yandan petrol şirketlerine, yatırımcılara ve bazı yabancı bankalara olan borcu da 3 milyar doları aştı.

 

Ayrıca, geçen üç yıl boyunca Kürdistan Bölgesi'ndeki turizm gelirlerinin de azalması bu bölgenin durumunu eskiye göre çok kötü hale getirdi. Bu yüzden de Kürdistan Bölgesi'ndeki otel sahipleri, restoran sahipleri, kamu ve özel nakliye şirketleri, büyük sorunlarla karşı karşıya kaldı.

 

Tacirler ve esnaf da Kürdistan Bölgesi'ndeki vahim ekonomik şartlardan dolayı büyük zararlar gördü.

 

Bahsi geçen tüm bu sorunların, Bağdat ve diğer komşu ülkelerin Kürdistan Bölgesiyle hava ve kara sınırlarını tamamen açık tuttuğu, ticaret ve turizm faaliyetleri önünde hiçbir engelin bulunmadığı bir dönemde yaşandığına dikkat etmek gerekiyor.

 

Peki bu sınır kapılarının tamamının kapatıldığını varsayalım, bu durumda birkaç hafta veya ay sonra Kürdistan Bölgesi'nde neler olur?

 

 

Ekonomik sorunlara karşı koyacak alternatif yok

 

Her tür ambargo altındaki birinin çeşitli alternatiflere başvurması ve kendisini mevcut durumdan çıkaracak yollar bulmaya çalışması doğaldır.

 

Örneğin Katar, Suudi Arabistan liderliğindeki Arap ülkelerinin, İran da Amerika'nın ve Batılı ülkelerin ambargolarına maruz kaldığında başka alternatiflere yöneldi. Ancak kendi içindeki en yüzeysel ekonomik sorunlarla bile baş etmekten aciz olan Kürdistan Bölgesi, geniş çaplı iç ve dış ekonomik yaptırımlara karşı nasıl alternatif oluşturabilecektir?

 

Ekonomik durumu iyileştirmek için uygun bir alternatifin olmadığı bir ortamda daha iyi bir gelecek için referandum sandıklarına gidip şevkle Irak'tan bağımsız olmak için evet oyu veren Kürt vatandaşlar, verdikleri oyun vahim sonuçlarını kısa zaman sonra anlayacak ve bu referandumun ekonomik alanda nasıl vahim sonuçlar yarattığını görecekler. Bundan sonra Kürdistan Bölgesi belki de memur maaşlarının 4'te birini bile veremeyecek. Kürdistan Bölgesi yetkilileri başka ülkelere seyahat konusunda birçok sorunla karşı karşıya kalacak.

 

 

Güvenlik krizinin ortaya çıkma ihtimali

 

Daha önce de tanık olduğumuz üzere Irak Kürtleri bağımsızlık referandumu yapma konusunda merkezi hükümetle görüş ayrılığı içindeydi. Kürdistan Bölgesi referandumu yapma konusundaki tutumunu vurgularken KYB ve Goran gibi partiler buna karşı çıktılar.

 

Bu partiler hala referanduma karşı. Kürdistan'ın Irak'tan ayrılması referandumu bazı Kürt kesimlerinin rızasına aykırı olarak yapıldı. Bu durum, Mesud Barzani ve referanduma taraftar olanlar için başlı başına bir sorun kaynağı olabilir.

 

Hatta bu ihtilafların referandum sonrası dönemde Kürdistan Bölgesi için bir güvenlik krizine dönüşme ve hafif de olsa ayrılıktan yana olanlar ile ayrılmaya karşı olanlar arasında çatışma ihtimali söz konusu.

 

 

Kürdistan Bölgesi'nin Sudan'daki ayrılıkçıların kaderini göz önünde bulundurması gerekir

 

Mesud Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Bölgesi yetkilileri Güney Sudan'daki ayrılıkçıların tecrübelerinden yararlandılar.

 

2011'de de Güney Sudanlı ayrılıkçılar, cazip sloganlar atıyorlar, coşku ve hararetle ayrılıktan söz ediyorlar; sıkça Sudan televizyonlarında boy gösteriyorlardı.

 

Peki sonunda ne oldu? Güvenlik sorunları ve askeri bunalımlar bu ayrılıkçıların hasadı oldu. Güney Sudan, merkezi hükümetten ayrıldıktan bir sene bile geçmeden iç savaşa sürüklendi.

 

 

Güney Sudanlı ayrılıkçılarla Kürdistan Bölgesi'ndekilerin benzerliği

 

Bu arada Irak Kürdistan Bölgesi'ndeki ayrılıkçılarla arasındaki benzer nokta Siyonist rejimin bağımsızlık projesini destekliyor olmasıdır.

 

Güney Sudan'ın Sudan merkezi hükümetinden ayrılmasını tüm gücüyle destekleyen Siyonist rejim, bugün de tüm gücüyle Kürdistan Bölgesi'nin Irak'tan ayılmasını destekliyor.

 

Siyonist rejim yetililerinin son derece açık ve şeffaf açıklamaları, onların Kürdistan'ın Irak'tan ayrılmasını desteklediğini net bir şekilde gösteriyor.

 

Sonuç olarak Kürdistan Bölgesi'nin Irak'tan ayrılması için yapılan referandumun Kürt halkına ekonomik ve güvenlik alanında çok olumsuz sonuçlar getireceği ve Erbil'in bu adımının bedelini vatandaşların ödeyeceği son derece açıktır.

 

 

Çeviren: Hüseyin Mahir

 

www.medyasafak.net