Suriye’de kırmızıçizgiler aşıldığı zaman, İsrail’in sarsılmasını bekleyin

Suriye’de kırmızıçizgiler aşıldığı zaman, İsrail’in sarsılmasını bekleyin
2006 savaşı esnasında Hizbullah, İsrail Deniz Kuvvetlerine ait Sa’ar-5 sınıfı korveti vurduğu zaman bütün bir deniz kuvvetlerini muharebenin dışına çıkardı. Bir İsrail F-16’sının düşürülmesi hiç kuşkusuz Tel Aviv’e, Suriye’nin kendini yenilediği ve 1973’ten beri yapmadığı şeyi yapmaya hazır olduğu bilgisini vermiştir: Suriye’nin savaşa hazır olduğuna şüphe yoktur.

 

 

 

Elijah J. Magnier

 

 

Ejmagnier.com

 

 

 

Şam'daki karar alıcılar şunu söyledi: “Suriye ve müttefikleri, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesinden önceki dönemlerde (90'larda) Hizbullah'ın izlediği stratejiyi kopyalayarak, İsrail'e karşı daha sert hareket etme kararı aldı. O dönemde başkent Beyrut üzerinde Lübnan hava sahasının her ihlal edilişinde Hizbullah, Lübnan-Suriye sınırı boyunca uzanan İsrail köylerine yoğun top atışı yapardı.”

 

Bilgi sahibi kaynaklara göre, “Suriye komutanlığı ve müttefikleri, İsrail'e yeni bir angajman kuralını empoze etmeye karar verdi: Suriye hava sahasının her ihlal edilişinde Şam, Golan Tepeleri üzerinde İsraillilerin meskun olduğu bölgelere onlarca füze fırlatacak. Amaç belli bir hedefi vurmak değil, sınırların üzerindeki ve ateşlenen füzelerin menzilindeki hiçbir İsraillinin sükunet içinde olmamasını sağlamak. Bu kişiler sığınaklara gidecekler ve bu, İsrail hava kuvvetleri ne zaman Suriye'nin egemenliğini ihlal etse yaşanacak.”

 

Nitekim birkaç gün önce Suriye İsrail F-16'sını düşürdüğü zaman Şam, Golan Tepeleri'ne ve İsrail topraklarına 25 füze fırlatmak ve Ben Gurion havaalanını birkaç saat boyunca kapanmaya zorlamak yoluyla bu angajman kurallarını hayata geçirmeye başladı. Bölgede açık şekilde ve yüksek sesle duyulan sirenler, sivillere en yakın sığınağa gitmesi talimatı veriyordu.

 

Eğer İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu politikasında ısrar ederse ve Suriye, bu politika nedeniyle kendi yeni cevap “tarzını” uygularsa, Netanyahu'nun popülaritesi ciddi şekilde etkilenecektir.

 

İsrail, F-16'sı düşürüldüğü zaman bu yenilgiyi zor hazmedilir türden buldu ve hiç kuşkusuz intikam arayışı içinde olacaktır. Ancak yedi yıllık Suriye savaşı boyunca yaptığı tek şey, “savaşlar arasında hızlı muharebeler” yürütmek ve Suriye savaşını uzatmak oldu. İsrail şimdi, savaş ne kadar uzarsa Suriye Ordusu, İran ve Hizbullah'ın gücünün o kadar artacağını keşfediyor: bu yüzden bu unsurların temsil ettiği “direniş ekseni” kazanıyor, muarızları ise kaybediyor.

 

Ancak İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ders almadı ve ülkesindeki karar alıcıları da hayal kırıklığına uğrattı. Netanyahu, İsraillileri Rusya Devlet Başkanı'na İsrail'in güvenliğinin temel önceliklerden biri olduğunu gösterebileceğine ikna etmek için Vladimir Putin'le yedi kez bir araya geldi. Tek başına bu bile İsrail'e Suriye'de istediği her şeyi yapabilmesi için yeterince yetki verecekti.

 

Ancak Netanyahu, İsrail'deki partnerlerine, Putin'in açıkça şunları söylemiş olduğunu bildirmedi: “Biz sizin Hizbullah ve İran'la olan savaşınızın parçası olmak istemiyoruz, ancak Suriye'de Rusya'nın yanında savaşanlara zarar vermenize izin verilmemelidir. Ve eğer Hizbullah'ın az sayıdaki cephanelik deposunu veya konvoyunu hedef almak isterseniz, bu size kalmış.”

 

Moskova İsrail'in Suriye'de kendi sahasında oynamasını istemiyor ve bunun pek çok sebebi var: Levant bölgesi Rusya'nın Ortadoğu'ya gelmesi ve Akdeniz'e güçlü bir erişim sağlaması, (Türkiye'yle kurduğu güçlü ittifak üzerinden) NATO'yu sarsması ve Afganistan'da Amerika tarafından zayıflatılan prestijini onarması için kapı açtı. Hiç kuşkusuz Rusya, ABD'nin kendisini iktisadi ve siyasi açıdan zayıflatma planlarını da bozmak istiyor.

 

Herhangi bir tepkiyi tetikleme suretiyle Rusya'yı vurabileceğini düşünen ABD, başlangıçta Moskova'nın ekonomisini Ukrayna üzerinden, Avrupa'yı besleyen ve Rus ekonomisinin kilometre taşını oluşturan Rus gazı tedariğini kesintiye uğratmaya çalışarak vurmaya çabaladı. Son olarak ABD, Libya'yı vurduktan sonra Rus deniz kuvvetlerinin üslendiği Suriye'de rejimi değiştirmeye çalışarak Rusya'yı bütün Ortadoğu'dan nihai olarak çıkarma arayışında oldu.

 

Moskova dostlarına sadık ve onların çıkarlarını koruyor gibi görünüyor ve güçlü bir devlet olarak kalması halinde Suriye'nin ona sunabileceği ve ondan sağlayabileceği şey de bu. Analistler, savaş yılları boyunca Rusya'nın, Suriye'de kalma karşılığında Başkan Beşar Esad'ı terk ettiğine inandı. Ancak dünya Rusya'nın – tıpkı İran gibi – Esad'ı (bütün olası başkan adaylarından farklı olarak) sözlerine uygun hareket edebilecek ve Amerika'nın karşısında durabilecek tek kişi olarak gördüğünü anlamadı.  

 

Bununla birlikte Amerika gibi İsrail de Suriye'deki yenilgisini ve Esad'ı devirip rejimi değiştirme projesinin başarısız olduğunu kabul etme konusunda çekingen davrandı. İsrail pek çok defa Suriye ordusuna saldırdı ancak bu saldırılar Suriye'deki stratejik güç dengesini kayda değer şekilde değiştirmedi. Fakat saldırılar Rusya'yı rahatsız etti ve bu durum, Şam hükümetine uçaksavar füzelerini İsrail'e yöneltmesi için neden yeşil ışık yaktığını açıklıyor.

 

İsrail Hava Kuvvetleri geçmişte Suriye çölünün derinliklerini vuruyor ve Rusya'da rahatsızlık yaratıyordu. Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'ın kıymetli çocuğu olduğunu ve Vladimir Putin'in bunu anlayacağını düşünüyordu. İsrail Başbakanı, Rusya Devlet Başkanı'nın mevkidaşı Trump'ı iktidarda görmekten memnun olmasının tek sebebinin Trump'ın siyasetten pek anlamaması olduğunu idrak edemedi. Bu yüzden Moskova, Trump'ın etrafındaki askerler ve danışmanların atacağı adımları isabetli bir şekilde öngörebiliyor. Ve İsrail'in Suriye'nin egemenliğini ihlal etmesi hiçbir zaman Rusya'nın koruması altında olmayacaktır.

 

İsrail kafa üstü tuzağa düşüp hava kuvvetlerini Suriye çölüne göndermekte ısrar edince, Suriye hava savunmasının onun peşini bırakmamaya hazır olduğunu görmenin şaşkınlığını yaşadı. Putin Trump'ın şımarık çocuğuna – İsrail Başbakanı Netanyahu'ya – özellikle Rus subayların müttefik kuvvetlerdeki (Hizbullah, İran Devrim Muhafızları ve diğer müttefiklerden) mevkidaşlarıyla yan yana çalışması sebebiyle kırmızıçizgilerin ötesine geçemeyeceğini hatırlattı. Rusya Devlet Başkanı, askerlerinden herhangi birinin İsrail hava kuvvetleri tarafından öldürülmesine izin vermeyi beklemiyor ve kendisinin buna izin vereceği beklenmiyor. Putin Rusya'da prestij kaybederken Netanyahu kendisinden af dilediğinde İsrail'in geç kalmış özürlerini dinleyecek midir? Bunun olmayacağı açıktır.

 

İsrail, Suriye'deki bu nafile politikada ısrar ederek kaybeden karta oynadı. 36 yıl sonra ilk defa bir İsrail savaş uçağı düşürüldü ve bu durum Başkan Esad'a ve müttefiklere bir zafer kazandırıp Ortadoğu sokaklarında prestij tazelemelerini sağladı. İsrail, artık Suriye'deki amaçlarına ulaşamayacağını, seçenek çeşitliliğinin küçüldüğünü ve gözdağı politikasının – ki bundan vazgeçemeyecektir – bir fayda sağlamadığını, düşmanları olan Esad, Hizbullah ve İran'ı yalnızca güçlendirdiğini anlamadı.

 

2006 savaşı esnasında Hizbullah, İsrail Deniz Kuvvetlerine ait INS Hanit Sa'ar-5 sınıfı korveti vurduğu zaman bütün bir deniz kuvvetlerini muharebenin dışına çıkardı; İsrail'e hem Hizbullah'ın savaşmaya ne kadar kararlı olduğunu, hem de yenilik yapma ve askeri sürprizler çıkarma kapasitesine sahip olduğunu gösterdi. Bir İsrail F-16'sının düşürülmesi hiç kuşkusuz Tel Aviv'e, Suriye'nin kendini yenilediği ve 1973'ten beri yapmadığı şeyi yapmaya hazır olduğu bilgisini vermiştir: Suriye'nin savaşa hazır olduğuna şüphe yoktur.

 

Amerika Suriye'nin kuzeydoğusunda yer alıyor ve bölgeden yalnızca, ciddi bir yara aldıktan sonra çıkabilir. Aynı Suriye dalında Donald Trump'ın yanına oturmak için ağaca tırmanan Netanyahu, El Kaide üyesi tekfircileri destekledi ve Suriye ordusuna defalarca saldırdı. Bugün iki lider, yanlış ağaçta oturduklarını kabul etmeyi reddediyor: bu onların ağacı bile değil! Bu yüzden ağaçtan inmelerinin ancak ikisi de yara aldığı zaman olabilmesi gibi bir tehlike bulunuyor. Çok muhtemel ki ikisinin de ders alması ve Suriye'den çıkması için birkaç yıla daha ihtiyaçları var.

 

 

Çeviri: İlyas Halitoğlu

 

www.medyasafak.net