Mukteda Es-Sadr’ın Kum Şehrinde Bahreynli Devrimcilere Hitaben Yaptığı Konuşma

Mukteda Es-Sadr’ın Kum Şehrinde Bahreynli Devrimcilere Hitaben Yaptığı Konuşma
Kufe Cuma İmamı ve Irak Sadr Grubunun lideri Huccetül-İslam Seyyid Mukteda Es-Sadr Kum şehrinde Bahreynlilerin düzenlemiş olduğu toplantıda yaptığı konuşmada İslami bir inkılâp olan Bahreyn devrimine mutlak destek verdiğini açıkladı.
Mukteda Es-Sadr’ın Kum Şehrinde Bahreynli Devrimcilere Hitaben Yaptığı Konuşma

Kufe Cuma İmamı ve Irak Sadr Grubunun lideri Huccetül-İslam Seyyid Mukteda Es-Sadr Kum şehrinde Bahreynlilerin düzenlemiş olduğu toplantıda yaptığı konuşmada İslami bir inkılâp olan Bahreyn devrimine mutlak destek verdiğini açıkladı.

Mashregnews’in bildirdiğine göre, ünlü Iraklı din adamı, Al-i Halife rejimine karşı kesinlikle Bahreyn halkının desteklenmesi ve halkın azim ve iradesiyle zulme karşı dik durması gerektiğini dile getirerek, “halkın kuvveti her ne kadar birbirinden ayrı ve bölünmüş olsa da, zalimlerden ve zorbalardan daha fazladır” dedi.

Aşağıda sizlere bu konuşmanın metnini sunuyoruz.

Rahman ve Rahim Allah adıyla,

Allah’ın selamı siz aziz dinleyicilerin üzerine olsun

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: \"وَالَّذِينَ آَمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آَوَوْا وَنَصَرُوا أُولَئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ\"

(İman edenler ve hicret edenler, Allah yolunda savaşanlar ve bir de bunları yer-yurt sahibi edenler ve yardımda bulunanlarsa onlardır gerçekten inanmış olanlar. Onların hakkıdır mağfiret ve sayısız, tükenmez rızık.)

Aynı şekilde şöyle buyuruyor: \"الذين آمنوا وهاجروا وجاهدوا في سبيل الله بأموالهم وأنفسهم أعظم درجة عند الله وأولئك هم الفائزون\"

(İman edenler, yurtlarından göçenler ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşanların Allah katında dereceleri pek büyüktür ve onlardır muratlarına erenlerin, kurtuluş bulanların ta kendileri.)

Şüphesiz Bahreyn halkının karşılaştığı şey, tarihte emsalsiz ve tektir ve aklımıza asırlar sonra hala tüm dünyadaki mücahitler için bir örnek olan büyük Kerbela destanını getirmektedir. Çünkü biz sabır ve tahammülle özgürlük ve demokrasi maskesiyle muhalif ve inkılâpçı Bahreynlilerin zulüm ve zorbalığa maruz kaldıklarını görüyoruz, buna karşın ülkenin kadınları ve erkekleri canlarını ülkeleri için ve hakka yardımcı olmak için veriyorlar ki destanları cihadın, sabrın, azmin, kudretin ve istikametin en güzel ve en düzgün halini alsın. Ehl-i Beyt’in (a.s) takipçileri olan bizler için ister Irak’ta ister batı ülkelerinin ve onların yıkıcı düşüncelerinin zulmü ve zorbalığı altında olan diğer ülkelerde olsun asıl ilke her zaman direniş olmuştur.

Allah’ın selamı ve esenliği mücahitlerin, sabredenlerin, inkılâpçıların, bekleyenlerin ve büyük Bahreyn halkının üzerine olsun…

Bahreynliler diğer milletlere ve hak ehline örnek olmaları için Allah tarafından seçilmiş bir millettirler, zira Bahreyn halkı her gruptan, dinden, kök ve kabileden gelerek fikirlerini beyan etmek için bir araya gelmişlerdir. Onların büyük inkılâbı ne doğulu ne batılı, ne Şii ne Sünni’dir ve bu inkılâbın taifeci bir inkılâp olduğunu söyleyen kişi utanç duymalıdır. Çünkü bu inkılâp milli ve halka ait bir inkılâptır ve bu iddiayı dile getirenler olursa, açıkça yalan söylüyorlar. Vay olsun yalan söyleyen ve yalan şeyler yazanların haline… Şüphesiz Bahreyn inkılâbı aynı şekilde doğulu ya da batılı bir inkılâp olarak anılmayacaktır. Onlar Allah’ın nurunu nefesleriyle söndürmek istediler ve Allah Bahreyn mücahitlerine yardım etmeye devam ediyor ve onu sonlandıracaktır…  Sizin inkılâbınız hakkın ve hakikatin ortaya çıkması için zemin hazırlar umulur ki, Efendimiz, Önderimiz Hazreti “Mehdi’nin a.f” zuhuru için, öyle ki yeryüzünün her köşesini zulümle ve zorbalıkla dolmuş olduğu gibi hak ve adaletle hakla doldursun.

Herkes bilsin ki bizler, özgürlük ve demokrasi adına vatandaşlara, çocuklara karşı, mescitlere ve bu ülkenin mukaddeslerine karşı hiçbir kanuni, ahlaki ve Şer’i açıklaması olmadan, sadece muhaliflerin ve diğerlerinin seslerini kesmek için Bahreyn hükümetinden sadır olan bu açık saldırılar karşısında, eli kolu bağlı oturacak insanlar değiliz.

Bilin ki, siz, zulmünüz ve sizin gibilerin dönemi böyle sürüp gitmez ve yıkılıp son bulacaktır, tıpkı Saddam, hanedanı ve tarihte yeryüzünü fesada sürükleyen firavunların duçar oldukları gibi.

Sizler bilin ki, ben sizlerin davasını destekledim ve isteklerimden birisi de aziz Bahreyn toprağında, mücahitlerle beraber olmak ve bu şekilde bu ülkenin insanlarının kendi alınyazılarını kendi elleriyle tayin etme haklarını doğrulamaktı, bu sebepten bu mübarek inkılâbın sonlanmasını arzulayan Amerika’nın ve Arapların tüm haksız müdahalelerini reddediyorum ve dahası bu ülkenin mücahitlerine bu inkılâbı devam ettirmeleri yönünde ısrar ediyorum. Çünkü bu inkılâp için en değerli ve kıymetli şeyleri feda ettiniz, bir şehidin peşine bir diğerini, bir yaralının peşine bir başkasını verdiniz ve aynı şekilde her neye ihtiyaç duyuyorsanız ben onu sizlere sağlamaya tamamen hazırım.

Ey Bahreyn halkı, feryat eden, sizden birliğinizi bozmamanızı, bölünmemenizi, siyasetin sizi kandırıp, meşgul etmemesini ve sizi diktatörlüğe bir son verme ve özgürlüğü istemekten alıkoymamasını isteyen sizin merceiyyetinizdir. Size tek bir safta; soya, partiye, mezhebe, dine, taifelere, fırkalara bakmaksızın, sadece Bahreyn için gösteri yapmanızı isteyen sizin merceiyyetinizdir. Çünkü eğer İslam’a yardım ederseniz, muzaffer olacaksınız.

Biz Irak’ta sizleri destekliyor, teyit ediyor ve sizlerle ilişkide olduğumuzu ilan ediyoruz ve sizlerle el ele sizi desteklemek için gösteriler düzenleyeceğiz. Allah’ın selamı ve esenliği Irak’ın, Bahreyn’in, tüm mücahitlerin, kendi ülkesini zorbalardan özgürleştirenlerin ve hükümeti sizin inkılâbınızı destekleyen aziz Tunus’un, hak sözü yüceltmek için savaşan Mısır’dakilerin ve Libya, Yemen ve kendi özgürlük günlerini bekleyen diğer ülkelerdeki insanların üzerine olsun.

 

mashreghnews.ir’de yayınlanan bu yazı Hüseyin Beheşti tarafından medyasafak.com için tercüme edilmiştir.