Çin korona savaşının ilk turunu nasıl kazandı?

Çin korona savaşının ilk turunu nasıl kazandı?
“Özgür” Batı dünyasının lideri ve NATO’daki Avrupa ülkelerinin ortağı olan ABD, bu müttefiklerine yardım etmek için tek bir tıbbi konteyner bile göndermedi. Yardım etmek şöyle dursun, vatandaşlarının yüzüne kapılarını kapatarak, Avrupa ile tüm uçuşları durdurarak kendini izole etti ve bir Alman şirketinin aşı çalışmalarını kendi tekeline almaya çalışarak işi daha da ileriye götürdü.

 

 

 

Abdulbari Atvan

 

 

Raialyoum

 

 

Şahsi sebepler de dâhil pek çok nedenden ötürü hepimiz korkuya kapıldık. İspanya'nın başkentindeki bir hastaneden, Korona salgınına yakalanmış onlarca “yaşan ölü” ile dolu bir hastane koridorunun videosunu izledik. Bunun gibi birçok videoda, yere yayılmış insanların çoğu tıbbi müdahale göremiyor, bazıları tek başına hayata veda ediyor. Yaşananlar o kadar trajik ki, kalemimiz bunları anlatmaya yetmiyor.

 

Bahsettiğim korkunun şahsıma ait kişisel sebeplerine değinerek başlamak istiyorum. 17 gün önce, Madrid'deki Arap Evi'nin “Arap Baharı”nın ikinci dalgasından sonra Arapların durumu ve üçüncü dalga olasılığı hakkında görüşmek üzere gönderdiği davet üzere, İspanya'nın başkentindeydim. İspanya Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Arap Evi'nin organizatörlerine, koronavirüsün yayılmasından dolayı görüşmeyi erteleme ya da iptal etmeyi önerdiğimde, bana İspanya'nın virüsten neredeyse temiz olduğunu ve hayatın normal akışında, insanların sokaklarda işlerine devam ettiği cevabını verdiler. Söyledikleri de gerçekten doğruydu. Heathrow Havaalanı'ndan kalkan uçağın koltuklarının tamamı doluydu. Şehirdeki caddeler, kafe ve restoranlar gibi konferans salonu da çok kalabalıktı. Çoğunluğu Arap olan katılımcılar birbirine sarılıp fotoğraf çektiler. Bu sahne, oradaki kimse için garip değildi.

 

***

 

Ülkeden ayrılmamdan iki ya da üç gün sonra korkulan oldu ve virüse yakalananların sayısının binleri bulduğu açıklandı. Bahsettiğim olaydan iki hafta sonra, yani şu anda İspanya'da hastalığa yakalananları sayısı 25 binlere ulaştı.

 

Bu yaşananlar kuşkusuz ihmal, öngörüsüzlük, ciddiyetsizlik ve komplo teorilerine kapıları açmak demektir. Eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in tanımlamasına göre, “Kadim Avrupa” bugün ölü sayısı bir günde 651 kişi artarak 5 bine, vaka sayısı ise 52 bine yükselen İtalya, 15 bin hasta 600 ölüm yaşanan Fransa ve 5 bin 683 vaka, 281 ölüm yaşanan İngiltere ile virüsün merkez üssü haline geldi. Irkçı liderler tarafından yönetilen İngiltere, vatandaşlarına sevdiklerini kaybedeceklerini söyleyerek ülkeye ve dünyaya korku yaydı. Hükümet, “sürü bağışıklığı” teorisini benimsediğini ve halkı doğal bağışıklık kazanmak üzere enfekte etmeyi planladıklarını açıkladığında, bunun zekâ eksikliği olduğu çok açıktı. Çünkü bu teoriye göre yaşlı ve emekliler kaderine terk edilyordu. Sağlık sistemi ise İngiliz halkının piramidinin kanını yenilemek ve yaşlıları ortadan kaldırmak bağlamında fazla bir şey yapmadı.

 

Bizlere açıkça ve hiç lafı evirip çevirmeden İngiltere'nin, İtalya'daki trajik durumdan iki ya da üç hafta uzakta olduğunu söylüyorlar. Bu sonuca erişmeyi engellemek için planlarının ne olduğunu soruyoruz. Bizlere evlerinizde durun diyorlar. Hükümet, restoranlar, barlar, spor kulüpleri gibi mekânların kapatılmasını öneriyor. Yaşlarına bakmaksızın tüm vatandaşlarının sağlığına öncelik veren diğer birçok hükümet gibi bunu bir zorunluluk hali olarak değil, seçenek olarak sunuyorlar.

 

Sürü bağışıklığı teorisi yavaş yavaş ve resmi bir duyuru olmaksızın uygulanıyor. Konuya dair bilgi sahibi olan bir arkadaşım, hastanelerin artık çok sayıda hastaya cevap verebilecek kapasiteye sahip olmadığını, büyük sayılar karşısında kapılarını kapatarak hastalardan evlerine gitmelerini istediğini söyledi. Çünkü bu kadar büyük miktarda yatağa ve solunum cihazına sahip değiller.

 

“Özgür” Batı dünyasının lideri ve NATO'daki Avrupa ülkelerinin ortağı olan ABD, bu müttefiklerine yardım etmek için tek bir tıbbi konteyner bile göndermedi. Yardım etmek şöyle dursun, vatandaşlarının yüzüne kapılarını kapatarak, Avrupa ile tüm uçuşları durdurarak kendini izole etti ve bir Alman şirketinin aşı çalışmalarını kendi tekeline almaya çalışarak işi daha da ileriye götürdü. Ancak Almanya bu insanlık dışı komployu kabul etmeyerek engellemeyi başardı.

 

İronik bir şekilde, mümkün olan en kısa zamanda dünyayı bu salgından kurtarmak için çaba harcayan ve karantina deneyimini diğer ülkelere aktarmak için uğraşan tek ülke Çin'dir. Tıbbi malzemeler, ilaç ve uzmanlarla dolu uçakları İtalya, İspanya, İran, Fas, Cezayir ve ihtiyacı olan her ülkeye uçuyor. Devlet Başkanı Şi Cinping, bugün dünya liderlerine birer mesaj gönderdi. Mesajda, salgına yakalanan ülkelere karşı empati duyduğunu, ülkesinin enfeksiyonu engellemek, hastalığın nasıl kontrol altına alınacağı, teşhis, tedavi ve ilaç planlarını sunmak gibi tüm deneyimini aktarmak üzere her türlü çabayı harcamaya hazır olduğunu bildirdi.

 

Çin Devlet Başkanının dayanışma mesajları, Fransa, İtalya ve İspanya'daki meslektaşlarına iletildi. Tüm insanlığı tehdit eden bu virüsle savaşmak için ortak çalışmanın zorunluluğu ve dayanışma, koordinasyon ve ortak çaba olmadan bununla savaşmanın mümkün olmadığı vurgulandı. 

   

Bu insani bir girişim ve uluslararası düzeyde sorumlu bir davranıştır. Bu sorumlu davranış, sıkıntılı zamanların sonrasındaki aşamada dünyanın tahtında oturacak gücün yeni haritasını yansıtıyor. Bu haritanın liderliğinde ABD olmayacak, çünkü bu testi geçemedi. Liderliğin gerekliliklerini yerine getiremediği gibi, ırkçı nefreti, savaşları, kuşatmaları, yaptırımları artırdı ve bu zor zamanlarında dünyayı güvenli bir şekilde yönlendirmek konusunda kuşkusuz sınıfta kaldı.

 

İran'ın Rehberi Seyyid Ali Hamanei, bugün yaptığı televizyon konuşmasında, Amerika'dan hiçbir yardım kabul etmediğini, çünkü Amerika'nın kötü, liderliğinin yalancı, kurnaz açgözlü ve hilekâr olduğunu söylerken çok haklıydı. Eğer ellerinde malzeme varsa, kendi halkalarını kurtarmak için kullansınlar.

 

***

 

Bu virüsün Çin ekonomisinin kalesi olan Wuhan'dan başlayarak, Amerikan hegemonyasına isyan etmeye başlayan Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya gibi Avrupa ülkelerine yayılması konusundaki en büyük şüphelinin ABD istihbaratı olduğu görüşünü hâlâ savunuyoruz. 

 

Bu, yükselen Çin ve gerileyen Amerika arasındaki dünya liderliği savaşıdır. Koronavirüs, bu savaşın en son aracıdır. Çin, savaşın bu turunda sadece virüse karşı galip gelmedi; Avrupa, Asya, Afrika ve Güney Amerika'da da kalpleri ve zihinleri kazandı.

 

 

Çeviri: Merve Soydaş

 

 

Medya Şafak