ABD Bahreyn Halkını El-Halife Eksenine İtiyor

ABD Bahreyn Halkını El-Halife Eksenine İtiyor
Bahreyn halkının, insanları soğukkanlılıkla öldüren, binlerce insanı, masumu katleden ve binlercesini de hapislere atan bir rejimle yaşamasına imkân yoktur. Bu yüzden, taraflardan birisi kazanıncaya kadar, bu böyle devam edecektir.
ABD Bahreyn Halkını El-Halife Eksenine İtiyor

 

Ünlü insan hakları savunucusu, ABD’nin Bahreyn halkının ümitlerini yok eden El-Halife rejiminin yaptığı zalimlikleri desteklediğini ifade ediyor.

Bahreyn Şubat ortasından beri bir devrim süreci yaşıyor. Birçok insan hayatını yitirdi ve birçokları da mahkûmlara insanlık dışı muamelede bulunmakla suçlanan El-Halife rejiminin baskısı altında. Bir diğer grup ise ABD tarafından sağlanan zehirli göz yaşartıcı bombaların etkisiyle hayatını kaybetti.

Adalet arayışı ve El-Halife rejimini devirme süreci içerisinde binlerce gösterici tutuklandı. Press TV, Bahreynli insan hakları savunucu Hüseyin Abdullah ile daha geniş bilgiler almak için bir söyleşi gerçekleştirdi. Aşağıda mezkûr söyleşinin metnini sunuyoruz sizlere:

Bir yıldan fazladır, bu devrim ve baskı devam etmekte. Neden halen uluslararası toplum ve önde gelen medya organları Bahreyn halkının yanında değiller?

Çünkü apaçık bir çifte standart var ortada. İnsan haklarının ve demokrasinin değeri asla hesaba katılmaz. Her zaman bunun arkasında bir plan vardır.

ABD Bahreyn halkının bağımsızlık, demokrasi ve adalet isteğine karşılık vermiyor çünkü onlarda El-Halife rejimiyle aynı yatakta uyuyorlar.

El-Halife rejimi körfezde ABD ve İngiltere gibi Batılı güçler için her türlü kötü işi yapıyor. O zaman neden sürekli Batı ülkelerine “emredersiniz” diyen bir rejimi demokratik reformlarla değiştirmek ya da zayıflatmak istesinler ki? Bu demokrasi ya da adaletle ilgili bir şey değil. Mesele sadece rejimin Batı’nın dostu olup olmadığıyla alakalı. Elbette El-Halife rejimi hiçbir şeye sahip değil, sadece süper güçlerin bir kuklasıdır o. Tüm medya organları bu ülkelerce kontrol edilmekte. Hatta BM bile bu ülkelerin kontrolü altında.

Bu yüzden, Bahreyn halkı uluslararası kamuoyundan adalet ya da destek görmeyecektir. Onlar bunu kendi bildikleri yolla halletmek zorundadırlar ve o özgüvenlerinin devamı ve büyük hedeflerine ulaşmak için dayanıklı olmalarını gerektirir.

Rejimin kimseden saklamadan açıkça yaptıklarına devam etmesiyle biz bir cenazenin peşine bir diğerini gördük… İnsanları sağlam tutan şey neydi?

Bunun sebebi bir davalarının olmasıdır. İnsanlar davalarına inandıklarında, özgürlüğü arzuladıklarında ve hür bir yaşam istediklerinde onları hiçbir güç durduramaz.

Bence Batı’nın anlayamadığı şey de budur. Onlar rejimi silahlarla, parayla ve uluslararası baskıdan uzak tutarak desteklese de, insanlar cesaretlerini yitirmeyeceklerdir. İnsanlar uluslararası toplumdan ve medyadan destek almadıklarını hissetmeyecekler.

Onlar özgürlük yürüyüşlerine devam edecek çünkü hür yaşayıp hür öleceklerine karar verdiler. Eğer siz Bahreyn gibi bir halka sahipseniz, onları susturmanız imkânsızdır.

Göstericilerle rejim arasında bir çıkmaza girildiği görülüyor. Bundan sonra olaylar nasıl gelişecek?

Zaman zaman, rejim insanların baskısını hissettiğinde diyalog ve reform konusunda dedikodular işitirsiniz ama tüm bu sözlerin hepsi söylentiden öteye geçmez. Çünkü bu rejim yeterince suç işledi insanlara karşı ve bence artık onunla yaşamak imkânsızdır.

Bahreyn halkının, insanları soğukkanlılıkla öldüren, binlerce insanı, masumu katleden ve binlercesini de hapislere atan bir rejimle yaşamasına imkân yoktur. Bu yüzden, taraflardan birisi kazanıncaya kadar, bu böyle devam edecektir. Ve çok emin olarak söyleyebilirim ki, tarih bize halkın galip geleceğini öğretmiştir.

 
Presstv.ir’de yayınlanan bu röportaj Hüseyin Beheşti tarafından medyasafak.com için tercüme edilmiştir.