İran’ın Venezuela’ya giden gemileri ABD yaptırımlarını kırarak dünyaya önemli dersler verdi

İran’ın Venezuela’ya giden gemileri ABD yaptırımlarını kırarak dünyaya önemli dersler verdi
Bu noktada, küresel petrolün tamamen aynı malzeme olmadığı ve rafine birimlerinin de aynı olmadığını belirtmek gerekiyor. Buradan ise İran’ın gönderdiği bu malzemeler ve parçaların özellikle Venezuela’nın kullanımı için revize edildiği anlaşılıyor. Yani İran bu meseleye çözüm bulmak için araştırma içine girerek büyük çaba sarf etmiştir.

 

 

 

Muhammed Ferec

 

 

Al-Mayadeen

 

 

Venezuela'nın dünyanın en büyük petrol rezervine sahip olduğu doğrudur. Ancak teknik koşullar bakımından yaşadığı zorluklar, gerekli şekilde petrol rafine etmesine ve dolayısıyla benzin ve diğer petrol ürünlerini elde etmesine engel olmaktadır. Bu teknik engellerin kısa bir öyküsü vardır.

 

 

Yaptırımlar, makinalar ve üretim geliri üçgeni

 

2002 yılında Venezuela muhalefeti Amerika ile koordinasyon içerisinde, orta ve üst yönetimleri grev yapmaya çağırarak ülkedeki petrol sektörünü felce uğratmayı başardı. Bu durum, Venezuela petrol şirketini destekleyen tüm teknik sistemlerin yanı sıra denizdeki petrol tankerlerinde de aksaklığa neden oldu.

 

Amerika'nın mesajı açıktı: Petrol çıkarmasını ve taşımasını engelleyerek Bolivarcı yönetimi dize getirmek ve dolayısıyla Venezuela ekonomisinin temel gelir kaynağını dondurmak amaçlandı. Böylelikle az miktarda petrol çıkarılmasından dolayı, ısıtma sistemleri için gerekli olan petrolü elde edemeyen halkı, Bolivarcı devrime karşı galeyana getirmek hedeflendi.

 

Medya organları o dönem İran'ın mühendislik mekanizmaları yoluyla dev şirketlerin makinalarını yeniden işler hale getirerek sergilediği teknik müdahalesini yeteri kadar önemsemedi. Bolivarcı hükümet, sıkıntıyı aşarak muhalefetin şu sloganını çürüttü: “2002 bayramsız, 2003 Hugo Chavez'siz.”

 

Son dalganın hedefi de 2002 yılında gerçekleşen olaylardan farklı değildir. ABD hâlâ Bolivarcı hükümete karşı aynı projeyi yürütüyor. Ancak bu kez üretim adımlarından ikinci aşamayı aksatarak benzin almak için gereken kimyasal maddelere ve yedek parçalara ulaşılmasını engelliyor. Bu doğrultuda Venezuela'nın üretim yapması için bu aşamalara yardımcı olan küresel şirketlere de baskı uyguluyor. Tüm bunlar, bir temele dayanıyor: Venezuela, ürünleri olmazsa petrolü ne yapacak?

 

Venezuela petrol şirketlerine ait olan ve merkezi ABD'de bulunan “Citgo” petrol şirketinin temel görevi petrolü rafine etmek ve benzine dönüştürmektir.

 

Organize bir hırsızlık operasyonuyla, bu şirket Venezuela'daki ana petrol şirketi ile ilişkileri kesti, şirketin gelirleri Amerikan ekonomisi ile Guaido'nun çıkarına biriktiriliyor. Bu durum, Venezuela'nın istikrarının doğrudan maliyeti olmadan tarihî şirketlerinden birinin parasıyla çökmesi anlamına geliyor.

 

Venezuela'nın petrol rafine eden ve benzin çıkaran 18 merkezi vardır. Bunlardan 12'si yurt dışında (Citgo gibi), 6'sı ise ülke sınırları içerisindedir. ABD bir buçuk yıldan fazla süredir bu merkezler ile ana şirket arasındaki ilişkiyi olabildiğince kesmeye ve ülke içindeki merkezleri gerekli kimyasal madde ve yedek parçalara ulaşmak açısından darboğaza sokmaya çalışıyor.

 

 

İran'ın çözümü

 

İran, Venezuela'nın yaşadığı krizin doğrudan sonuçlarını hafifletecek acil ve uzun vadeli olmak üzere iki çözüm taşıyan 5 gemi gönderdi: Birincisi, Venezuela'da hayatı normale döndürecek hazır yakıt, diğeri ise yedek parça ve kimyasal madde gibi petrol üretmek için gerekli malzemelerden oluşuyordu. Bu noktada, küresel petrolün tamamen aynı malzeme olmadığı ve rafine birimlerinin de aynı olmadığını belirtmek gerekiyor. Buradan ise İran'ın gönderdiği bu malzemeler ve parçaların özellikle Venezuela'nın kullanımı için revize edildiği anlaşılıyor. Yani İran bu meseleye çözüm bulmak için araştırma içine girerek büyük çaba sarf etmiştir.

 

İran'ın Venezuela'ya giden Fortune gemisinin yanı sıra, Petunia, Forest (bu ayın 27'sinde ulaştı), Faxon ve Clavel gemileri, dünyaya çok önemli dersler verdi:

 

Ülkeler servetlerine ve bundan faydalanma yöntemlerine sahip olduğunda Amerika'nın yaptırımları etkinliğini yitirir. Mali yaptırımlar üretimi kontrol etmek ve bilimsel teknikleri bilmenin omuzlarında durmaktadır. Amerika'nın sömürgelerine karşı baskı kartları elinden çekildiğinde, yaptırımların etkisi de zayıflar.

 

Bolivar hükümetinin imajını zedeleyen ve ülkeyi yönetmekten aciz olarak gösteren medya oyunları, Venezuela'ya karşı girilen savaş planının ikinci aşamasıdır. Bu adımlarla yakıt üretimi kesintiye uğratıldı ve bununla birlikte sebze ve meyvelerin çiftliklerden insanlara nakliyatı ve hastalar ile doktorların hastanelere ulaşması da sekteye uğradı. Amerika, Korona felaketinin gölgesinde hegemonyasını kurabilmek için tüm bunları tezgâhlamıştır.

 

Geçici yaptırım yasaları, ABD yönetimi Venezuela petrol sektöründe faaliyet gösteren petrol şirketlerini kovarken, Chevron'un Venezuela ile önceden imzalanan projelerini tamamlamasına izin verdi.

 

Anti Amerikan dünya, bugün bilimsel kurumlar ve üretim alanında doları işlevsiz hale getirecek özel bir ağ kuruyor. 

 

ABD'ye verilen bu güçlü cevap, tek bir fotoğraf üzerinde billurlaştırılmış: Bu, Şehid Kasım Süleymani'nin ve Hugo Chavez'in Amerika'nın heybetini yerle bir eden gemilerin gelişini bekleyen resimleridir. Evet, bu ikisi dünyayı değiştiren adamlardır!

 

 

Çeviri: Merve Soydaş

 

 

Medya Şafak