İran tatbikatlarda yeraltından füze fırlatarak hangi mesajları verdi?

İran tatbikatlarda yeraltından füze fırlatarak hangi mesajları verdi?
İran toprakları boyunca yeraltına yerleştirilen füzeler, iyi bir şekilde kamufle edilmiştir ve üslerde değil, aksine münferit platformlardadır. Bu İran’ın füze depolarının vurulacağına dair teorilerin de manasını yitirdiği anlamına geliyor. Çünkü düşman karşısında tamamıyla bilinmeyen mekânlara yerleştirilen on binlerce füzeyi hiçbir nitelikli operasyon yok edemez.

 

 

 

Hasan Haydar

 

 

Al-Akhbar

 

 

 

İran'ın “Resul-ü Azam” tatbikatlar serisini başlatmasından bu yana 10 yıldan fazla zaman geçti. Bu tatbikatların 14'üncüsü deniz, hava ve füze kollarıyla Devrim Muhafızları güçlerinin nitelikli ve taktiksel sıçramalarını ortaya koydu. Şehid İmad Muğniye'nin ve diğer Direniş Ekseni şehitlerinin fotoğraflarının operasyon komuta noktasında yer alması, bu tatbikatların Direniş Ekseninin gücünü ve tüm tehditler ve zorluklar karşısında birlik içerisinde olduğunu gösteren bir mesaj taşıyor.

 

Mesajların arasındaki, Devrim Mufafızları'nın İran'ın uzaya fırlattığı “Nur” uydusundan kuşkulanan ABD'ye Katar'daki ABD'nin askeri üslerinin fotoğraflarını yayınlayarak cevap vermesinin önemli bir ağırlığı vardır. Söz konusu fotoğraflar, İran'ın uzay görüntülerini takip etme yeteneğinin yanı sıra fotoğrafları analiz etmek için optik ve termal en az iki kamera içerdiğini göstermektedir. 

 

Amerikan uçak gemisinin maketi ise tatbikatların ikinci mesajı oldu. Bu maketin hedeflenmesi, İran'ın Bab el-Mendeb'e kadar Körfez ve Hint Okyanusu sularında uçak gemilerini vurmakta tereddüt etmeyeceği mesajı taşıdı. Dolayısıyla, Irak'taki Ayn'ul Esed üssünü vuracak cesaretin İran'da hâlâ var olduğunu ve bundan daha büyük dozda bir cesaretle, Washington'a karşı girilecek açık bir savaşta hiç korkmadan can kaybı verebileceğini vurguluyor. Maket, karadan denize ve havadan denize füzelerle hedeflendi.

 

Bu hedefleme operasyonunun en önemli noktası, “Şahid 18” ve “Şahid 191” tarzı jet dronlardan fırlatılan “Sadid” kanatlı füzelerinin uçak gemisi maketinin komuta merkezine hassas bir şekilde isabet etmesidir. Bunlar, Devrim Muhafızlarının 9 yıl önce İran'ın doğusunda ele geçirdiği Amerikan “RQ-170” uçaklarının kopyasıdır. Burada verilen bir hava mesajı da Amerikan uçağının kanatlı füze fırlatan ve hedefi tam isabet vuran İran modelinde gizlidir. Yerli üretim ve kanatlı “Yasin” füzesi, “Sukhoi 22” tarzı hava kuvvetleri savaş uçakları tarafından fırlatıldı. 60 ila 100 km menzili olan ve 225 kg savaş başlığı taşıyan bu füze de hedefini doğru bir şekilde vurabildi.

 

Tatbikatlardaki en belirgin taktiksel dönüşüm ise, balistik alanında oldu. Bu tatbikatta, 1000 kilometreden daha fazla menzilde füze fırlatılmadı ve fırlatılan füzeler “Fatih” tipi balistik füzeler ile 700 km menzilli karadan karaya ve karadan denize füzeler ile sınırlı kaldı. Bununla da elbette güçlü bir füze mesajı verildi ve bu mesaj da çok kısa süre içerisinde yerini buldu. Körfezdeki ABD üslerinde yer alan Amerikan güçleri alarm durumuna geçerek askerlerini sığınağa gönderdi.

 

İran'ın askeri kampı, bazı askeri taktiklerini kasıtlı bir şekilde açıklıyor. Çünkü İran çatışma arzusunu ve cevap yöntemlerinin sadece Irak değil İran'ın dört bir yanından kapsamlı bir şekilde yürütüleceğini Amerika ile İsrail'in anlamasını istiyor.  

 

Eğer balistik ve hassas füzeler ABD ile İsrail'e karşı savaşın başlığı olacaksa, Devrim Muhafızlarının bu tatbikatta ortaya koyduğu şey, İran'ın topraklarına balistik füzeler yerleştirdiğini göstermek içindir. Bu tatbikatlar, yeraltından hedefine fırlatılan füzelerin nitelikli gelişimini göstermektedir. İran toprakları boyunca yeraltına yerleştirilen füzeler, iyi bir şekilde kamufle edilmiştir ve üslerde değil, aksine münferit platformlardadır. Katı yakıtla çalışan bu füzeler, uzaktan kumanda ile kontrol edilerek önceden belirlenen hedefe yönelik ateşlenmek için hazırdır. Bu İran'ın füze depolarının vurulacağına dair teorilerin de manasını yitirdiği anlamına geliyor. Çünkü düşman karşısında tamamıyla bilinmeyen mekânlara yerleştirilen on binlerce füzeyi hiçbir nitelikli operasyon yok edemez.

 

 

Hiçbir savunma eğitimi yapmayan tatbikat

 

İran yeni karadan karaya füze fırlatma taktiğini ortaya koyarken, fırlatma kutusunun içinden nokta atışlı füzelerin fırlatılması teknolojisini de görücüye çıkardı. Bu İran'ın hava savunma sisteminin hatta deniz seyir füzelerinin dayandığı metottur. Ancak balistik füzeler bu tatbikatta ilk kez Canister içerisinden fırlatıldı. Bu sistem, fırlatma operasyonunu hızlandırıyor, etkinliği ile hazırlık durumunu artırıyor ve daha güvenli hale getiriyor. Tüm bunların yanı sıra, Amerika'nın dikkatlice okuduğu askeri mühendislik teknolojisinin karmaşıklaştıran birçok faktör vardır.

 

Söz konusu tatbikat, doğrudan saldırı stratejisine dayandı ve İran'ın cevap verme yeteneğini gösterdi. Bunun yanı sıra, daima İran'ın askeri potansiyelinin Direniş Eksenine ulaştığını söyleyen Siyonistlere dolaylı da olsa çok önemli mesajlar verdi. Dolayısıyla, düşman bugün İran televizyonlarından izlediği şeyi yarın olası bir savaş durumunda Direniş Ekseninin uzantıları elinde görebilir.

 

 

 

Çeviri: Merve Soydaş

 

 

Medya Şafak