“İran’daki NAM Zirvesi Sonrasında ABD ve İsrail Öfkeden Çıldırdı”

“İran’daki NAM Zirvesi Sonrasında ABD ve İsrail Öfkeden Çıldırdı”
"Muhteşem bir etkinlikti. Tarihi bir etkinlikti. En azından son birkaç on yılın en önemli NAM zirvesi oldu. İnanılmaz bir şey bu, kesinlikle inanılmaz! Bir kez daha vurguluyorum, eğer bir anlam taşıyor olmasaydı, Netanyahu tek kelime etmezdi."
“İran’daki NAM zirvesi sonrasında ABD ve İsrail öfkeden çıldırdı”

 İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, Tahran’daki 16. Bağlantısızlar Hareketi (NAM) zirvesinin İran için büyük bir kazanım olduğunu söyledi.

Salihi, “İran İslam Cumhuriyeti’nin [zirveyi gerçekleştirmedeki] başarısı o kadar açık ki, bazı Batılı medya kuruluşları bile bunu İran’ın Batı’ya karşı bir zaferi olarak adlandırdı” dedi. 

Salihi ayrıca Bağlantısızlar Hareketi’nden 63 dışişleri bakanıyla bir araya geldiğini belirtti.

İran başkentinde düzenlenen 16. NAM zirvesi, Cuma günü üye devletlerin 700 paragraftan uzun bir sonuç bildirgesi yayınlamasıyla sona erdi.

İran, zirve sırasında NAM’nin gelecek üç yıl için dönem başkanlığını da devraldı.

Press TV, yazar ve radyo programcısı Stephen Lendman ile, konuyu daha ayrıntılı tartışmak amacıyla bir röportaj yaptı. Aşağıda, röportajın ana hatlarıyla çözümlemesini sunuyoruz.

Press TV: İlk önce, Netanyahu’nun çıkışlarına bakalım. Son NAM zirvesine katılan ülkeleri, İran lideri İsrail’e karşı çıkış yaptığı sırada salonu terk etmedikleri gerekçesiyle eleştirdi.

İsrail’in zirveden önceki, zirve sırasındaki ve zirve ertesindeki söylemleri hep sağlıksız oldu. İsrail’in bu kadar kızdığı şey nedir?

Lendman: Evet, bütün bunlar şunu gösteriyor, Netanyahu hakkında pek çok şey yazdım, duygularını çok açık şekilde dışarıya vuruyor. Eğer NAM zirvesi çok anlam taşıyor olmasaydı, Netanyahu onu görmezden gelirdi.

Aksine, bütün NAM ülkelerindeki büyükelçilerine, bu ülkelerin liderlerine zirveye katılmamaları yönünde baskı yapmaları için talimat verdi.

Washington’un da tam olarak aynı şeyi yaptığından eminim.

Peki ya liderler ne yaptılar? Her iki ülkeyi de dikkate almadılar ve geldiler. Netanyahu’ya, Obama’ya nanik yaptılar ve geldiler.


Görkemli bir etkinlik oldu. Önemli bir etkinlik oldu. İran, bu etkinlikle büyük prestij kazandı.

Dünya ülkelerinin birçok konuda İsrail ve Amerika’yı destekleyebileceğini, ama surların üzerinde bir gedik olduğunu gösterdi diye düşünüyorum. Ülkelerin bazı zamanlarda dik durup yapmaları gerekeni yapabileceklerini gösterdi: 27 devlet başkanı, çok sayıda başbakan, dışişleri bakanı ve başka bakanlar ve iki kral Tahran’da boy gösterdi.

Suudi Arabistan kralı Abdullah bile oğlunu zirveye gönderdi. Bahreyn, kraliyet ailesi mensuplarından birini gönderdi – hangisi olduğunu hatırlamıyorum. Bu iki ülke İran’ın çıkarlarıyla tam bir karşıtlık içinde.

Muhteşem bir etkinlikti. Tarihi bir etkinlikti. En azından son birkaç on yılın en önemli NAM zirvesi oldu. İnanılmaz bir şey bu, kesinlikle inanılmaz! Bir kez daha vurguluyorum, eğer bir anlam taşıyor olmasaydı, Netanyahu tek kelime etmezdi.

Press TV: Peki bu İsrail için ne anlam taşıyor, örneğin NAM zirvesinin İran’ın nükleer enerji programına destek verdiği ve ABD’nin Tahran’a yönelik tek taraflı yaptırımlarını reddettiği anlamına gelir mi?

Lendman: Bunun surlarda bir gedik olduğunu umuyorum, çünkü bunlar çok önemli prensipler. Temel mesele, politik olarak ifade edilen prensipler koymak.

NAM, ulusal egemenliği destekledi, Suriye’nin ulusal egemenliğini de destekledi.  

Mısır Cumhurbaşkanı Mursi Suriye’yi eleştirdi ve bence bu kesinlikle yersizdi; fakat aynı zamanda İran’la olan dayanışmasını da ifade etti.

Ban Ki-moon ilk kez İran’da görüldü.

Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, 1979 devriminden bu yana İran’a gelen ilk Mısır cumhurbaşkanı oldu.

Bunlar çok, çok önemli şeyler – tekrarlamak gerekirse, üzerinde ortaklaşılan prensipler arasında ulusal egemenlik ve İran’ın çok sayıda başka ülke gibi barışçıl bir nükleer programa sahip olma hakkı var.

İran bütün yıl boyunca hırpalandı. Neden? İran bütün diğer ülkelerin yaptığından farklı bir şey yapmıyor. Ama kimse bundan bahsetmiyor.

Katılan bütün 120 civarındaki – tam sayıyı bilmiyorum ama 100’ün üzerinde – NAM ülkelerinin tamamı, İran’ın yasal haklarıyla olan dayanışmasını net bir şekilde ortaya koydu.

İran bir barış kampanyası istiyor. İran’ın inandığı şey gerçekten bu: küresel çapta barış gündemi istiyor. Emperyal savaşların bitmesini istiyor ve bu zirvenin sonuç bildirgesinde de yer aldı – ilan edilen diğer prensipler gibi bu da onurlu bir prensip.

Tüm bunlar İsrail’in ve Washington’un gündemlerine ters düşüyor, işte bu nedenle bu kadar öfkeliler. İşte bu nedenle, bu denli başarısız oldukları için her iki ülke de kem gözle bakıyor.

medyaşafak