"El Kaide İsrail ve Batı Adına Faaliyet Yürütüyor"

"El Kaide İsrail ve Batı Adına Faaliyet Yürütüyor"
"Siyonist stratejist ve şarkiyatçı Bernard Lewis, El Kaide’nin ortaya çıkmasından uzun yıllar önce, Ortadoğu’yu Batı müdahalesi lehine istikrarsızlaştırmak için Ortaçağ’daki İsmaili katillerini model alan bir grup oluşturma ihtiyacından söz ediyordu."
El Kaide İsrail ve Batı adına faaliyet yürütüyor

Press TV

 

Bir analist Press TV’ye, Suriye’deki El Kaide paralı askerlerinin İsrail rejimi ve Batı adına faaliyet yürüttüğünü, Ortadoğu’yu parçalamayı ve mezhepçiliği yaymayı amaçladıklarını anlattı.

El Kaide lideri Eyman el Zevahiri kısa süre önce Suriye’deki dış destekli isyancılara, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı savaşlarında destek verme çağrısı yaptı. 

Eş zamanlı olarak, Suriye’de Cuma günü yürürlüğe giren geçici bir ateşkese rağmen isyancılar çok sayıda bölgede saldırılar düzenledi ve onlarca kişinin ölümüne, onlarcasının da yaralanmasına neden oldu. 

Suriye, Mart 2001 tarihinden alt üst oluş süreci aşıyor. Kargaşa içerisinde, aralarında çok sayıda güvenlik görevlisinin de olduğu pek çok insan öldü. 

Şam, Batı ülkelerini ve aralarında Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin de olduğu müttefiklerini, isyancıları silahlandırmak ve finanse etmekle suçluyor. 

Press TV, konuyu daha ayrıntılı tartışmak üzere Madison’dan yazar ve İslam Araştırmaları uzmanı Kevin Barrett’la bir röportaj yaptı. 

Barrett’a iki konuk daha eşlik etti: Trablus’tan bir Selefi aktivist olan Şeyh Ömer Bekri ve Beyrut’tan El Ahbar gazetesinden Ömer Neşebi. Aşağıda, Barrett’la yapılan röportajın yüzeysel bir çözümlemesini sunuyoruz. 

Press TV: İlk olarak, Suriye hükümeti bu ateşkesi sizce neden kabul etti? 

Barrett: Bence Suriye hükümetinin önünde pek çok zorlu seçenek var. Uzun vadede Suriye hükümeti reform yapmasının gerekeceğini biliyor, fakat tam şu anda söz yerindeyse ABD-Siyonist şer ekseninin öncülük ettiği ve Suudi Arabistan ile daha bir yıl önce Ortadoğu’da dürüst bir aktöre dönüşecek görüntüsü veren Türkiye’nin de maalesef desteklediği bir istikrarsızlaştırma kampanyasıyla mücadele ediyor. 

Elbette ateşkes iyi bir fikir. Kurban Bayramı’ndayız. Herkesin bayramı mübarek olsun. Müslümanlar hiçbir zaman, hele hele Kurban Bayramı’nda dindaşlarını öldürmemelidir. Doğal olarak ateşkes fikri çok cazip. 

Anlayabildiğim kadarıyla Suriye hükümeti ateşkes fikrini kabul ederken, ilk reddeden taraf kendisini bir El Kaide hücresi olarak tanımlayan gruplardan biri oldu. 

İslam adına savaştığını iddia eden bir El Kaide hücresinin asıl amacının bir İslam ülkesini Siyonistler ve Amerikan imparatorluğu adına istikrarsızlaştırmak olması gülünç bir durum. 

Sanırım Bayram’da ateşkese uymayacak olmalarının nedenlerinden biri, El Kaide’nin imparatorluğa karşı değil, onun adına faaliyet yürüten, içine sızılmış bir örgüt olması.

El Kaide’nin yıllardır kimleri öldürdüğüne bakarsanız, öldürdüğü kişilerin tamamına yakınının Müslüman dindaşları olduğunu görürsünüz. Afrika’da yaptıkları ve üstlendikleri konsolosluk bombalamalarında, neredeyse sadece Müslüman Afrikalıları öldürdüler. Rus imparatorluğuna karşı olduğunu söyledikleri savaşta yine çok sayıda Müslüman öldü.

Onların öldürdükleri Amerikalı ve İsraillilerin sayısı çok çok azdır. 

El Kaide’nin elbette 11 Eylül saldırılarıyla bir ilgisi yok. Bu, ABD ve İsrail istihbarat teşkilatları içindeki insanlar tarafından gerçekleştirilen, içeriden gelen bir işti. 

El Kaide gerçekten de, İslam’ın lekelenmesine hizmet eden manipüle edilmiş bir grup. Bu negatif marka ismi Müslümanların yalnızca yüzde 7’si tarafından destekleniyor ve Müslümanların geri kalan yüzde 90’dan fazla kısmı El Kaide’yi sevmiyor. Bu örgüt, Ortadoğu’yu Siyonizm ve ABD imparatorluğu adına istikrarsızlaştırıyor. 

Bugün Suriye’de gördüğümüz şey de bu. Kurban Bayramı ateşkesini reddettiği zaman bu grup, Florida’daki, 11 Eylül uçaklarını kaçırmakla itham edilen kişilerden daha Müslüman olmadığını göstermiş oldu.

(Önceki konuk Şeyh Ömer Bekri’ye yanıt olarak) El Kaide’nin Sünniler adına savaşan harika bir Sünni örgüt olduğu şeklindeki ısrarı, bu grubun mezhepçi doğasının mükemmel bir örneği. 

Bu insanlar, Siyonistler ve imparatorluk tarafından, Müslüman dünyaya mezhepçiliği yaymak, Müslüman ülkeleri farklı mezheplere ve farklı milletlere bölmekle görevlendirildiler. 

Elbette El Kaide temel olarak mezhepçi bir yapıda ve kendilerinin inandığına inanmayan herkesin mürted ya da kafir olduğunu ve öldürülebileceğini söyleyen çok küçük aşırıcılar grubunun bu saçma “teori ideolojisi”ni savunuyor. Bu tam bir saçmalıktır…

Press TV: Şu andaki duruma bakacak olursak, Suriye hükümeti ateşkese uyacağını söyledi. Elbette bazı saldırılar olduğunu biliyoruz ve şu anda muhalefet, anlaşmayı bozanın Suriye hükümeti olduğunu iddia ediyor. 

Siyasi bir perspektiften bakacak olursanız, bir yandan ateşkese uyacağını söyleyip diğer yandan bizzat ateşkesi ihlal etmek Suriye hükümetinin çıkarına mıdır? Buna nasıl baktığınızı duymak istiyorum. 

Barrett: Anladığım kadarıyla Suriye hükümeti, ateşkes önerisini kabul etmeden önce uzun uzadıya düşündü. Suriye ordusu içinde buna karşı çıkanlar vardı. Böyle bir ateşkesin Suriye hükümetine karşı savaşan kişilerin çıkarına olacağını düşünenler vardı.

Fakat sonunda Suriye hükümeti ateşkesi kabul etti ve ilk bozan, kendini El Kaide olarak tanıtan bu kişiler oldu.

Bu tür durumlarda tam olarak ne olup bittiği bilinemez. Savaşta ilk kaybedilen şey her zaman gerçektir. Fakat sanırım en makul anlatı, benim tanımladığım gibi olanıdır.

Bana göre Suriye’ye istikrarın gelmesi, olayların yatışması, ölümlerin son bulması, diğer konuğun sözünü ettiği acı ve kanın son bulması, Suriye hükümetinin çıkarınadır ve Ortadoğu halklarının çıkarınadır. 

Durumun daha da bozulması ve kaos ve kan gölüne dönüşmesi bölge halklarının çıkarına değildir. 

Suriye hükümetinin kendini değiştirmesi ve halkını daha iyi temsil etmesi gerektiğine katılıyorum. Bunu tartışmaya gerek yok. Fakat bunun olmasını sağlayacak olan şey, Alevileri, Sünnileri, Kürtleri karşı karşıya getirecek ve küçük parçalara bölecek, ayrıştırıcı bir iç savaş değildir. 

Ortadoğu’yu etnik ve mezhepsel çizgiler temelinde küçük parçalara bölmek İsrail’in planıdır. İşte El Kaide üyelerinin yapmaya çalıştığı tam olarak bu. Az bir bilgiye sahip olanlar, El Kaide’nin bizzat İsrail tarafından icat edilmiş bir marka olduğunu bile düşünebilir.

Bu gerçekten de olabilir zira Siyonist stratejist ve şarkiyatçı Bernard Lewis, El Kaide’nin ortaya çıkmasından uzun yıllar önce, Ortadoğu’yu Batı müdahalesi lehine istikrarsızlaştırmak için Ortaçağ’daki İsmaili katillerini model alan bir grup oluşturma ihtiyacından söz ediyordu. 

Bana göre istikrarın Ortadoğu halkının ve Suriye hükümetinin çıkarına olduğu açık. Bence ateşkesi bu yüzden kabul ettiler. Reddeden ve bozan ise istikrarsızlık güçleri oldu. 

Press TV: Sizin perspektifinize göre Suriye’ye barışı getirecek anahtar nedir? 

Barrett: Tek bir anahtar var mıdır bilmiyorum. Sanırım İslam ruhuna geri dönmemiz gerekiyor. Tam şu anda Kurban Bayramı’ndayız ve birlik ruhu üzerine düşünmemiz gerekiyor. 

“Tevhid”, yani Allah’ın mutlak Birliği, Allah’ın bütün mahlukatının, bütün Müslümanların ve bütün insanların birliğinde kendisini gösterir. Bizim farklı mezheplere bölünüp bizim inandığımız şeye inanmayan insanlardan nefret etmekten kaçınmamız gerekir. 

Diğer mezheplerden insanlara ulaşmamız gerekiyor. Müslümanlar olarak özellikle, bizim gibi düşünmeyen diğer Müslümanlara ulaşmamız, bölünmeleri ortadan kaldırmamız, Ortadoğu’nun düşmanları, İslam’ın düşmanları, bizi parçalara ayırmak isteyen insanlar tarafından desteklenen bu çılgın mezhep çatışmasını sonlandırmamız gerekiyor. Birbirimizi öldürmek yerine gerçekten de birbirimizle konuşmaya başlamamız gerekiyor.

medyaşafak