Siyonist medya: İran’ın lityum sahası keşfi güç dengesini değiştirecek

Siyonist medya: İran’ın lityum sahası keşfi güç dengesini değiştirecek
İsrailli jeopolitik uzmanı Anat Hochberg Marom Cumartesi günü Maariv gazetesine verdiği demeçte, İran'ın lityum rezervuarının keşfinin bölgesel güç dengesinde bir değişime yol açabileceğini ve Tahran'a eşi benzeri görülmemiş bir jeopolitik ve ekonomik konum kazandırabileceğini söyledi.

 

 

Almayadeen

 

İsrailli jeopolitik uzmanı Anat Hochberg Marom Cumartesi günü Maariv gazetesine verdiği demeçte, İran'ın lityum rezervuarının keşfinin bölgesel güç dengesinde bir değişime yol açabileceğini ve Tahran'a eşi benzeri görülmemiş bir jeopolitik ve ekonomik konum kazandırabileceğini söyledi.

 

Marom, "İsrail'in" Tahran'ın bu keşfi kendi lehine nasıl kullanmaya çalışacağını yakından izleyeceğini de sözlerine ekledi.

 

Gazete, İran'ın askeri gücünün ve son dönemde başta Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır olmak üzere Arap ülkeleriyle ilişkilerinin yumuşamasının yanı sıra Hindistan ve Pakistan da dahil olmak üzere bazı ülkelerle yaptığı deniz tatbikatlarının İsrail işgali için önemli bir endişe kaynağı olduğunu belirtti.

 

Gazete ayrıca İran'ın Çin'in yanı sıra Rusya ile de stratejik ilişkilerini güçlendirdiğini ve Müslüman dünyasının en büyük ülkesi Endonezya ile yakın bağları olduğunu belirtti.

 

İran'ın ekonomik konumu ve jeopolitik etkisinin, özellikle de 8,5 milyon ton değerli lityum minerali içeren ve Şili'den sonra dünyanın ikinci en büyük lityum sahasının keşfedilmesi ışığında, yakın zamanda daha da artması bekleniyor. Bu saha İran'ın batısındaki Hamedan eyaletinde yer alıyor.

 

Dolayısıyla, bu keşif sadece şu anda 89 milyon ton civarında olduğu tahmin edilen dünya "beyaz altın" rezervlerinin %10'unu barındırdığı için değil, aynı zamanda İran ekonomisini canlandırma ve uygulanan yaptırımların etkisini geçersiz kılma potansiyeline sahip olduğu için de önemlidir. Bu keşif, İslam Cumhuriyeti için "kazandıracak bir koz" olarak görülüyor.

 

İsrailli uzmana göre bu keşif küresel enerji ve madencilik piyasalarının yanı sıra küresel batarya ve elektrikli araç endüstrileri üzerinde de önemli bir etkiye sahip olabilir. Tüm bunların küresel ekonomi ve siyasette uzun vadeli değişikliklere yol açması ve güç dengesini bir kez daha Orta Doğu'ya kaydırması bekleniyor.

 

İran Sanayi ve Madenler Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, dünyanın en büyük lityum kaynaklarını barındıran (küresel kaynakların %58'ini temsil eden) Güney Amerika dışında yer alan bu sahanın, 9,2 milyon ton lityum içeren Şili'deki rezervuardan sonra ikinci en büyük rezervuar olduğunu belirtti.

 

Bu mineral, elektrikli araçlar, dizüstü bilgisayarlar, cep telefonları, güneş panelleri, dronlar ve enerji depolama da dahil çeşitli elektronik endüstrileri için gerekli pil üretimindeki muazzam değeri ve önemi nedeniyle "taç mücevheri" olarak kabul edilmektedir.

 

Enerji piyasasında dönüm noktası

 

İsrail gazetesi, keşfin İran hükümeti için önemli ekonomik fırsatlar ve nadir enerji kaynakları sunduğunu belirtti.

 

İran’ın, dünya lityum tüketiminin yaklaşık %10'unu kontrol ederek bu stratejik hammadde üzerinde hâkimiyet kurmak suretiyle küresel siyaset ve ekonomide önemli bir jeopolitik oyuncu olarak ortaya çıkacağı şimdiden belli.

 

Tırmanan iklim krizi karşısında lityum sahası, nükleer enerji de dahil olmak üzere diğer enerji kaynaklarıyla birlikte Tahran hükümetine siyasi nüfuz ve ekonomik güç sağlayacak.

 

Tüm bu unsurların ve bunların sonuçlarının uluslararası arena da dahil olmak üzere bölgeye fayda sağlayacak şekilde kullanılması bekleniyor.

 

İsrail gazetesi, bu buluşun İran'ın çeşitli ekonomik ve güvenlik ittifakları ve anlaşmalarındaki müzakere pozisyonunu güçlendireceğini ve dikkatleri petrol piyasasından bölgedeki lityum ve "beyaz altın" madenciliği endüstrilerine kaydıracağını açıkladı.

 

Orta ve uzun vadeli ekonomik perspektiften bakıldığında, artan küresel talep ve elektrikli araçlar için lityum-iyon pillere olan talep nedeniyle son yıllarda yükselen lityum fiyatlarının benzer bir eğilimi sürdürmesi ve İran ekonomisini önemli ölçüde zenginleştirmesi bekleniyor.

 

Çeviri: Medya Şafak