Aksa Tufanı Operasyonu’nun jeopolitiği

Aksa Tufanı Operasyonu’nun jeopolitiği
"Şimdi çıkış yolu araması gereken taraf İsrail’dir. Direniş için en iyi senaryo, İsrail Gazze'ye girdikten sonra 7 Ekim saldırısını çok daha büyük bir saldırıyla tamamlamak olacak. Ancak Siyonistlerin iyi bir senaryosu yok gibi görünüyor."

 

 

Mashreghnews.ir

 

Analist Mehdi Muhammedi, kendi Telegram kanalında şöyle yazmış:

 

1- Bundan böyle belirleyici olacak şey “savaş jeopolitiği”dir. Bileşenleri birbirine sıkı sıkıya bağlı olacak şekilde, tüm aktörlerin hesaplamalarından oluşan karmaşık bir matrisle yüz yüzeyiz. Hesapların ve jeopolitik etkileşimlerin karmaşıklığı kısa sürede başlangıçtaki beklentilerin çok ötesine geçti.

 

2- ABD, El Aksa Tufanı Operasyonu’nun bölgesel bir savaşa dönüşmesinden endişe ediyor ve İsrail'in Gazze'ye adım atması halinde tüm tetiklerin çekileceğini biliyor. Biden Tel Aviv'e görünüşte yardım etmek ama aslında uyarıda bulunmak için gitmişti.

 

3- Daha da önemlisi ABD, 7 Ekim’den beri Siyonist rejimin askeri-politik çöküşünden yana büyük endişe duyuyor. Amerikalılar rejimin temellerinin ne kadar zayıf olduğunu, güvenlik sistemlerinin gözlerinin görmediğini, siyasi uyumunun sıfıra yakınlığını ve halkın sisteme bağlılığının istikrarsızlığını fark etti.

 

4- Kaynaklar, Amerikalıların bölgeye güç yığmasının asıl sebebinin Tel Aviv'in çok cepheli bir çatışmada hızla hem toprak hem de nüfus kaybederek aniden çökmesinden endişe etmeleri olduğunu söylüyor. Amerika'nın sakladığı sırlardan biri de işte tam o anda Tel Aviv'e kuvvet konuşlandırmak zorunda kalacağıdır.

 

5- Amerika İsrail adına ya da İsrail'in yanında savaşmaya hazır değil. Rusya ve Çin'in küresel bir sürpriz yapmasından duyulan korku, Amerika'nın bölgedeki direnişin askeri hedefi haline geleceğine dair güçlü endişe ve Netanyahu'ya duyulan nefret Amerika'nın stratejisini şekillendiren ana faktörlerdir.

 

6- Ancak Amerika, İsrail'i Gazze'de bir ölüm makinesine dönüştüren, Filistinlileri zorunlu sürgüne ve hükümetleri sessiz kalmaya zorlayan ve Direniş liderlerine suikast düzenlemek için özel istihbarat operasyonları tasarlayan asıl patrondur. Amerikalılar işverendir ve bu ortaklıktan daha fazlasıdır.

 

7- Diğer aktörler, özellikle de Araplar, İsrail'in hayatta kalması halinde çok kan dökeceğini anladılar. Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan zayıf bir İsrail istiyor ama ABD Netanyahu'nun ekibini uzaklaştırma ve uzun vadede Gantz gibi dostlarını yönetime geçirme peşinde.

 

8- En çok korkan taraf Avrupalılar. Onlar için asıl soru şu: İsrailli çılgınların Amerika'yı bölgesel bir savaşa sokması durumunda Rusya, Ukrayna ve Avrupa'ya ne yapar? Avrupalılar açısından bu bölgesel çatışma birkaç gün içinde küresel hale gelebilir.

 

9- Bazı duygusal analizlerin aksine, Direniş çok dikkatli ve güçlü bir şekilde hareket etti. "İnandırıcı bir askeri tehdit" yaratmak her zaman Netanyahu'nun sloganı olmuştur, ancak bunu gerçekleştirmek Direnişe nasip oldu. Diğer cepheler fiilen açıldı, ancak çatışmanın yoğunluğu kontrol altında tutuluyor. Direniş, İsrail'in kendisi için bir strateji belirlemesine izin vermeyecektir.

 

10- Al-Mamedani Hastanesine yapılan saldırı Netanyahu'nun siyasi, Gallant'ın ise askeri kariyerinin sonu oldu. İsrail ordusu çıkmaz sokağa girdiğini gösterdi ve herkes bunu anladı. İsrail'in on günden fazla bir süredir güttüğü amacı Gazze'de güvenli bir yer olmadığını ve Filistinlilerin gitmesi gerektiğini söylemekti ancak kimse yerinden kıpırdamadı!

 

11- Şimdi çıkış yolu araması gereken taraf İsrail’dir. Direniş için en iyi senaryo, İsrail Gazze'ye girdikten sonra 7 Ekim saldırısını çok daha büyük bir saldırıyla tamamlamak olacak. Ancak Siyonistlerin iyi bir senaryosu yok gibi görünüyor.

 

12- Böylesine karmaşık bir savaşta sabırlı olmak gerekir. Kan dökülmesi bu korkunç savaşın bir parçasıdır, ancak bu savaşta karar verici pozisyonda olanların hepimizden daha cesur ve İsrail'i yok etmeye daha hevesli olduğunu düşünürsek zihnimiz rahatlayacaktır.

 

 

Çeviri: Medya Şafak